Altyazı Sinema Dergisi’nin sinemada uzay temalı Eylül sayısı yayımlandı.
Tanıtım bülteninden:
Altyazı Sinema Dergisi yeni sayısında sinemanın uzay serüvenlerini işliyor.
Uzaya çıkmanın henüz bir hayal olduğu sessiz sinema yıllarında kurulmuş fanteziler, Soğuk Savaş’ın bilim alanındaki rekabetiyle şekillenen 1950’lerin bilimkurguları, Dünya’nın istila edildiği senaryolar ve başka gezegenleri fethetmek için düzenlenen seferler, siyasi alegoriler ve spiritüel arayışlar… On bir yazıdan oluşan dosyada insanlığın en büyük umut ve korkularıyla özdeşleşen uzay kavramının filmlerdeki yansımaları inceleniyor. Altyazı’nın 211. sayısına altyazi.net/dergi adresinden erişilebiliyor.
Yeni sayıda neler var?
Kutlukhan Kutlu “Zaten Bildiğimiz Yerlere, Yeni Bir Cesaretle” başlıklı yazısında insanın ‘yeni ufuklar’ arayışını zamansız bir bağlama oturtarak popüler kültüre mal olmuş filmler, Uzay Yolu, Star Wars gibi seriler ve edebiyat klasikleriyle ilişki içinde ele alıyor. Öykü Sofuoğlu ise sessiz sinemanın uzay serüvenlerini gözden geçiriyor. Dosyada Soğuk Savaş’ın damga vurduğu 1950’lerin ABD bilimkurgularını Coşkun Liktor’un, dönemin Japonya sinemasından Godzilla’lı fantastik örnekleri Aslı Ildır’ın kaleminden okuyabilirsiniz. ‘İnsanların bedenlerini ele geçiren sinsi uzaylı’ temasını Ali Ercivan masaya yatırıyor ve Merihten Saldıranlar (Invasion of the Body Snatchers, 1956), Şey (The Thing, 1982) gibi filmler üzerinden uzaylıların hangi korkularımızın tezahürü olduğu üzerine düşünüyor. Gelmiş geçmiş en korkunç uzaylı figürlerinden Yaratık’ın külliyatının detaylı analizi ise Fatma Cihan Akkartal’ın yazısında.
Dosyada Ekrem Buğra Büte ‘ilk karşılaşma’lara odaklanan Üçüncü Türden Yakınlaşmalar (Close Encounters of the Third Kind, 1977) gibi filmlerdeki tahayyülleri mercek altına alırken, Burçin S. Yalçın çığır açıcı Yasak Gezegen’den (Forbidden Planet, 1954) 2001: Bir Uzay Macerası’na (2001: A Space Odyssey, 1968), Yıldızlararası (Interstellar, 2014) gibi güncel örneklere uzanarak ‘uzayın keşfi’nin dünden bugüne yol haritasını çıkarıyor. Büyük kısmı Dünya’da geçmesine rağmen ‘uzay filmi’ deyince akla gelen ilk örneklerden biri olan ve geniş kitlelerle ‘gönül bağı’ bulunan Carl Sagan uyarlaması Mesaj (Contact, 1997) Kaan Karsan’ın yorumuyla dosyada yer alırken, Gözde Onaran Mesaj’ı da dâhil ederek tüm bir sinema tarihi boyunca kadınların “yerçekimine karşı” nasıl bir mücadele verdiğinin izini sürüyor. Necati Sönmez’in “Uzaya İki Belgeselci Bakış” yazısı ise, insanlığın devasa kaynaklar harcadığı tüm bu ihtişamlı uzay yolculuklarının karanlık tarafı ve çelişkileriyle bir yüzleşme niteliğinde.
edebiyathaber.net (4 Eylül 2021)