Ishmael Beah’ın “Bir Çocuk Askerin Anıları” adlı romanı, Tanju Anapa çevirisiyle Epsilon Yayınevi’nden yayımlandı.
Tanıtım bülteninden:
Birçok gazeteci ve yazar, çocuk askerlerin yaşamlarına dair hayali hikâyeler yazdı. Ancak gerçek bir hikâyeyi, cehennem koşullarına rağmen hayatta kalmayı başaran birinin ağzından dinlemek pek sık rastlanan bir şey değil. Daha önce Uzaklara Giden Yol adıyla da yayımlanan Bir Çocuk Askerin Anıları‘nda Ishmael Beah, yürek burkan hikâyesini çarpıcı bir dürüstlükle anlatıyor.
On iki yaşında, sivillere saldıran isyancılardan kaçıp şiddetin tanınmayacak hâle getirdiği topraklarda güvenli bir yer bulabilmek için yollara düştü.
On üç yaşında, devletin ordusu tarafından asker olmak üzere seçildi ve merhametli bir çocuk olan Beah, mecbur bırakıldığında korkunç şeyler yapabilmeye muktedir olduğunu gördü.
On altı yaşında, UNICEF tarafından içinde bulunduğu vahşetten kurtarıldı. Beah, rehabilitasyon merkezindeki uzmanların yardımlarıyla iyileşme yolunda ilk adımını atarak zamanla yaralarını sarmayı, kendini affetmeyi ve insanlığını geri kazanmayı öğrendi. Bir Çocuk Askerin Anıları’nda yaptığı şey de âdeta bu iyileşmenin kanıtı oldu. Acı dolu anılarını yazarak hem kendi geçmişiyle barıştı hem de anlattıklarıyla klasik tarih yazımına alternatif gerçekliğini sundu: Silahı tutan el ve namlunun ucundaki kurban her zaman farklı insanlar olmuyordu.
Kitaptan bir bölüm
Savaş, sanki çok uzakta ve başka bir ülkede sürüp gidiyormuş gibi, hakkında her türlü hikâye anlatılıyordu. Ancak kaçan sığınmacılar bizim kasabadan geçmeye başlayınca, savaşın kendi ülkemizde olduğunu fark ettik. Yüzlerce mil yürüyerek gelen aileler, akrabalarının nasıl öldürüldüğünü ve evlerinin nasıl yakıldığını anlatıyorlardı.
Bazıları onların haline üzülüp kalacak yer gösteriyordu; ama göçmenlerin çoğu, savaşın eninde sonunda bizim kasabamıza da ulaşacağını söyleyerek bu teklifleri kabul etmiyordu. Bu ailelerin çocukları, kimsenin yüzüne bakmıyor; odun kesme sesi veya sapanla kuş avlayan çocukların attığı taşın, teneke çatılara çarparak çıkardığı sesi duyduklarında yerlerinden sıçrıyorlardı. Bu çocuklarla birlikte savaş bölgelerinden gelen yetişkinler, benim kasabamdaki yaşlılarla konuşurken dalıp dalıp gidiyordu. Bitkinlik ve kötü beslenme dışında, zihinlerinden atamadıkları bazı şeyler görmüş oldukları açıktı; bize hepsini anlatmaya kalksalar kabul etmeyi reddedeceğimiz şeylerdi bunlar. Zaman zaman, kasabamızdan geçenlerin anlattıklarında abartıya kaçtıklarını düşünüyordum. Benim bildiğim savaş, kitaplarda okuduğum veya “Rambo: İlk Kan” gibi filmlerde seyrettiğim ve komşumuz Liberya’da yaşandığını BBC’den öğrendiğim savaştı. O sıralarda on yaşındaydım ve hayal gücümün kapasitesi göçmenlerin mutluluğunu yok eden şeyin ne olduğunu kavramaya yetmiyordu.
“Yürek burkan, büyüleyici bir hikâye. Beah’nın inanılmaz destanı, ince ruhlu insanların iyilik ve cesaretin yanında muazzam bir vahşete de muktedir olduğu dersini veriyor. Okurken soluğunuz kesilecek.”
— Walter Isaacson, Steve Jobs ve Leonardo da Vinci biyografilerinin yazarı
“Olağanüstü… Sıradan çocukların nasıl birer profesyonel katile dönüşebildiğine dair acımasız ve karanlık bir anlatım.”
— The Guardian UK
Çocukluk çağında tüm masumiyetini kaybeden merhametli bir ruhun, bu zor şartlardan nasıl kurtulduğunun nefes kesici ve objektif bir anlatısı. Bir Çocuk Askerin Anıları, tam anlamıyla sürükleyici bir anı kitabı.
— Time Magazine
Bir Çocuk Askerin Anıları, savaşa ve dünya çapındaki çatışmalarda çocuk askerlerin süregelen zor durumuna ışık tutuyor. Edebi bir dili olan yetenekli genç yazarın, yalın ve kolay anlaşılır bir üslup ile yazdığı bu eserin klasikler arasına girmesi kaçınılmaz.
— Publishers Weekly
Ishmael Beah hakkında
1991 yılında Sierra Leone İç Savaşı başladı. İsyancılar, Sierra Leone’nin Güney Eyaletinde bulunan Beah’nin memleketi Mogbwemo’yu istila etti ve Beah, kaçmak zorunda kaldı. Ailesinden ayrılarak, aylarını bir grup başka çocukla güneye doğru dolaşırken geçirdi. 13 yaşındayken çocuk asker olmak zorunda kaldı. Beah’nin açıklamasına göre, UNICEF tarafından kurtarılmadan önce neredeyse üç yıl boyunca savaştı. 1997 yılında şiddetin artması nedeniyle UNICEF’in yardımıyla Freetown’dan kaçtı. New York’ta Beah, Birleşmiş Milletler Uluslararası Okulu’na, liseden sonra da Oberlin Koleji’ne kaydoldu ve 2004 yılında siyaset bilimi bölümünden mezun oldu.
14 Şubat 2007 tarihinde Jon Stewart’ın sunduğu The Daily Show programına konuk olan Beah, medenileşmiş topluma dönmenin, bir çocuk askeri olma eyleminden daha zor olduğuna inandığını, çocukların insanlıktan çıkarılmasının nispeten kolay bir görev olduğunu söyledi. “Yaptıklarım için suçlu hissetmeyi seçersem, kendim ölmek isteyeceğim. İkinci bir hayat verildiğini bilerek yaşıyorum ve sadece eğlenmeye, mutlu olmaya ve yaşamaya çalışıyorum; yapabileceğim en iyi şekilde,” diyordu.
Uzaklara Giden Yol (Bir Çocuk Askerin Anıları) eseriyle 2007 yılında En İyi İlk Yazar kategorisinde Quill Ödülü’ne aday gösterildi. Time dergisinden Lev Grossman, 2007’nin En İyi 10 Kurgu Dışı Kitabından biri olarak göstererek üçüncü sıraya yerleştirdi ve kitabı “acı verici” sözleriyle överken, yazarın “okuyucuları başka hiçbir yazarın sahip olmadığı bir şekilde çocuk askerin ölü gözlerinin arkasına” alma yeteneği olduğunu söyledi. Kitap aynı zamanda ömür boyu okunacaklar listesinde Amazon’un 100 kitabı arasında yer aldı.
Beah’nın, Ocak 2014’te Radience of Tomorrow adlı romanı yayımlanırken, son romanı Little Family Nisan 2020’de çıktı.
edebiyathaber.net (11 Mart 2021)