Çizgi roman dünyasının usta isimlerinden Galip Tekin 59 yaşında hayatını kaybetti. Tekin, Arnavutköy’deki dairesinde ölü bulundu.
Çizerliğe Gırgır dergisinde başlayan, fantastik ve bilimkurgu tarzındaki eserleriyle tanınan usta karikatürist Galip Tekin dün sabaha karşı hayatını kaybetti. Arnavutköy Boyalıköşk Sokak’ta yaşayan Galip Tekin, önceki gün ablası Nedret Tekin ile konuşarak kendisini ziyarete gelmesini istedi. Nedret Tekin de dün öğle saatlerinde kardeşinin evine geldi. İçeri girdiğinde kardeşini yerde hareketsiz gören Tekin, hemen ambulans ve polis ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri Galip Tekin’in hayatını kaybettiğini belirledi. Daha sonra Tekin’in evine savcılık ve olay yeri inceleme ekipleri geldi. Tekin’in cesedinde yapılan incelemede şüpheli bir duruma rastlanmadı. Tekin’in kalp krizi sonucu ölmüş olabileceği ihtimali üzerinde duran savcılık, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için cesedin Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine karar verdi.
Nedret Tekin “Kardeşim ağır şeker hastasıydı. Sürekli ilaç kullanıyordu. En son dün konuştuk. Bana ‘Yanıma gel’ dedi. Eve girdiğimde kardeşim kanepenin yanında yere yığılmıştı. Cansız olarak yatıyordu” dedi.
Tekin’in ölüm haberini arkadaşı Yılmaz Aslantürk Twitter hesabından paylaştı. Galip Tekin’in vefat haberini alan meslektaşları, dostları ve sanat dünyasının tanınmış isimleri duydukları üzüntüyü Twitter’dan dile getirdi.
Üniversite mezunu olmayan üniversite hocası
1958 doğumlu Galip Tekin fantastik ve bilimkurgu tarzındaki eserleriyle tanınıyordu. Tekin, kariyerine Oğuz Aral yönetimindeki dönemin en çok satan mizah dergisi Gırgır’da başladı. Zamanla bilimkurgu ve fantastik hikâyelere yöneldi. Bu dönemde LeMan’da çizdiği ‘Pı’ya Mektuplar’ en uzun soluklu eseri oldu. ‘Alavarza’, ‘Delik’, ‘Son Neoplan’, ‘Tursuntur’ Tekin’in sevilen öyküleri arasında yer aldı. Tekin’in çizimleri ‘Tuhaf Öyküler’ adıyla Mürekkep Yayınları tarafından üç albüm halinde yayımlanmıştı. Boğaziçi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde ders veren Tekin, bununla ilgili “Boğaziçi Üniversitesi’nde üniversite mezunu olmayan tek hoca benim” demişti.
Mecburiyetten Bilimkurgu
Tekin, fantastik bilimkurguya yönelimini ise bir röportajında şöyle anlatıyordu: “Ben kurgubilime mecburiyetten başladım. 12 Eylül 80 darbesinde her şey yasaktı. Bizim en büyük beslenme kaynağımız ise politikacılardı. O da yasaklanınca derdimizi kurgubilimle anlatmaya başladık. Mesela ben o dönemde inanılmaz işkence hikâyeleri çizdim ama tümü başka bir gezegende geçiyordu. O zaman da kimse bir şey demiyordu.”
Kaynak: Hürriyet – 7 Temmuz 2017