Sürekli artan enflasyonla birlikte, tüm ürünlerde olduğu gibi kitapların fiyatları da sorgulanmaya başladı. Zaten oldum olası kitap fiyatlarının yüksek olduğu düşünüldüğü için bu hep tartışma konusu olmuştur.
Yayıncılar, diğer ürünlere göre kitap fiyatlarının artmadığını, aksine düştüğünü söylese de okuru inandırmak mümkün değil. Türkiye Yayıncılar Birliği’nin Mayıs 2024’te yayınlanan “Türkiye Kitap Pazarı Raporu 2023” mevcut durum şöyle izah edilmiş; “Yayıncılar, artan maliyetlerle beraber önerilen perakende satış fiyatlarını düzenlerken, okurlarıyla aralarındaki bağı düşünerek fiyat belirlemeye çalışmakta fakat bunda zorlanmaktadır. 2023 yılı Eylül ayında Türkiye Yayıncılar Birliği’nin yaptığı bir araştırmaya göre maliyetler döviz bazında yüzde 84 artarken, yayıncıların belirlediği önerilen perakende satış fiyatlarında ise yüzde15’lik azalma gözlenmiştir.” (2023 Yılı Türkiye Kitap Pazarı Raporu – Türkiye Yayıncılar Birliği (turkyaybir.org.tr). Tabii bu döviz bazında ve Türkiye’de enflasyon döviz kurlarından çok daha hızlı artıyor.
Geliri kısıtlı olanlar doğal olarak alacakları bir ürünü en uygun fiyata yani en ucuza satın almaya çalışıyor. Domates ya da deterjan alırken nasıl market fiyatları karşılaştırılıyorsa, kitap fiyatları da karşılaştırılıyor. Çünkü kitabın herhangi bir üründen farkı kalmadı. Sabit bir fiyatı yok.
“Kitap kitapçıdan alınır” sözüne de kimse kulak asmıyor. Hatta kitapçılar kitap almak için en son tercih edilen satış noktası olma yolunda hızla ilerliyor. Dijital satış kanalları gün geçtikçe pazar payını artırıyor. Kitapçıların payı ise azalıyor. Yakın gelecekte kitapçı sayısının azalacağını yani çoğunun kapandığını göreceğiz. Bunda en önemli etken, kuşkusuz kitapçıların kitaplara uyguladığı fiyattır. Rakipleriyle rekabet edemiyorlar. Ben çağa ayak uyduramamanın, okur talebine doğru ve iyi karşılık verememenin hatta hiç vermemenin de önemli bir etken olduğunu düşünüyorum.
Rekabet Kanunu’na göre satıcının (yayınevi) “benim ürünümü (kitap)’şu fiyattan satacaksın’ demesi mümkün değil, alıcıya sadece satış fiyatını tavsiye etmesi mümkün. “Satıcı tarafından alıcının sabit veya asgari satış fiyatının belirlenmesi RKHK’nın 4. maddesi uyarınca yasaktır. Ancak, sabit veya asgari satış fiyatına dönüşmemesi koşuluyla sağlayıcının, alıcının azami satış fiyatını belirlemesi veya alıcıya satış fiyatını tavsiye etmesi mümkündür.” (Rekabet Kurumu – Yeniden Satış Fiyatına İlişkin Kısıtlamalar).
Yani bizim “Yayınevi listesi” diye bildiğimiz listeler, kitabın fiyatı diye düşündüğümüz rakamlar sadece “tavsiye”den ibaret. Ama eskiden gelen bir alışkanlıkla kitapevleri bu tavsiye edilen fiyat üzerinden satış yapıyor. Tavsiye edilen satış fiyatını kitapçılardan başka uygulayan yok. Yayınevleri bile kendi internet sitelerinde kitaplarını bu listelerdeki fiyatlardan daha düşük fiyatla, en az yüzde 25 – 30 indirimle satıyor. Zaman zamanda tek fiyatlı ya da daha yüksek indirimli (örneğin yüzde 40) kampanyalar yapıyorlar. Kitap fuarlarında uyguladıkları fiyatlar da farklı değil. Okur, üretici olan yayınevinin neden internet satıcılarından daha uygun fiyata kitap satmadığını da merak ediyor. “Yayınevi kitapları neden internet satıcısına yüksek indirimle verirken okura doğrudan satışta bu indirimi uygulamıyor?” diye soruluyor.
Aslında yayınevinin gerçek satış fiyatı “toptan satış” fiyatıdır. O da ortalama yüzde 50 indirimli ve altı aya varan vadelerledir. Yani tavsiye edilen fiyatı 100 TL olan bir kitabı aslında yayınevi 50 TL’ye ve vade farkından kaybedeceği oranı da göze alarak satar. Tabii burada okurdan gelecek olan soru; “İnternet satıcısı yüzde 50 indirimle aldığı kitabı nasıl yüzde 64 indirimle satıyor?” oluyor. Bu da bir satış hilesi olmalı. Sadece yüksek indirimli bir kitapla yetinmez normal indirimi olan birkaç kitap daha alırsanız hesap değişiyor. Uzmanlar “Sepette ortaya çıkan rakama bakın. Aslında kitapları kaça satın aldığınızı öyle anlarsınız” diyor.
Sonuçta “Yayınevi listesi”ndeki rakam o kitabın “en yüksek fiyatı” oluyor ve bu “en yüksek fiyatı” uygulayan tek satış kanalı da kitapçılar. Okurlar eğer birkaç gün sabredebilirse aradığı kitabı kitapçıdakinden daha uygun fiyata internet satıcılarından alabileceğini biliyor. İnternet üzerinden alışverişte gözden kaçırılmaması gereken ek maliyet unsuru “Kargo ücreti”. Tek bir kitabı satın alırken kargo ücreti en az 40 TL’den başlıyor. Yani gerçek fiyatı hesaplarken kargo ücretini de göz önüne almak gerek. Bazen ucuza alacağım derken kargo ücreti de eklenince internet satıcısına kitapçıya ödeyeceğinizden daha fazla para ödeyebilirsiniz. Tabii satın aldığınız kitabın günlerce gelmemesi de mümkün. Kargo ücretlerinden söz edince bir okur dostum “Mahallemizde kitapçı yok, en yakın kitapçıya gidip gelmek için de kargo ücretinden daha fazlasını toplu ulaşıma vermek gerekiyor. Üstelik zaman kaybı var ve gittiğiniz kitapçıda aradığınız kitabı bulacağınız kesin değil. Büyük olasılıkla bulamazsınız,” diye karşı çıktı. Haklı.
Çoğunlukla internet kitapçısı tek seçenek oluyor. Zira kitapçılar yer darlığından raflarında her kitabı bulunduramıyor. Çoğu kitapçı “sipariş ederseniz yarın gelir” gibi önerilerle okuru tutmaya yönelik çözümler de üretmiyor. Zaten kitabevi çalışanları (maalesef) çoğunlukla kalifiye değil ve bilgisayar kaydında “var” görünen kitabı bile rafta bulamıyor. Aradığı kitabı rafta bulmak okura düşüyor.
Kitapçıda bulamadığınız ya da internet kitapçıları ile karşılaştırıp fiyatını yüksek bulduğunuz kitabı almak için tek seçenek internet kalıyor. Ama orada da satıcı sayısı çok, fiyatlar değişken ve “gerçek” ya da “en uygun” fiyatın hangisi olduğunu anlamak kolay değil. Dikkatli olmazsanız aradığınız kitabı yayınevinin “tavsiye ettiği” yani “liste” fiyatından da yükseğe almanız mümkün. İlginçtir ama en yüksek fiyatlara, en uygun fiyatı verdiğini sandığımız sahaflarda rastlanıyor. Sahaflar “yeni” ibaresi ile satışa sundukları kitaplarda liste fiyatlarından daha yüksek rakamlar talep edebiliyorlar.
“Liste” fiyatından da yükseğe satış yapılabilen ikinci kanal “e-ticaret pazar yerleri”. Trendyol, Hepsiburada, n11, Amazon, ePttAVM ve benzeri platformlar üzerinden satış yapan ve yayınevinin kendisi dışındaki satıcılardan alışveriş yaparken dikkatli olmak gerekiyor. Bunların fiyatları liste fiyatlarından yüksek olabildiği gibi size yollanacak kitabın “korsan” ya da “ikinci el”, yani okunmuş çıkması da mümkün. Hele bu satıcılar Amazon.com.tr gibi kendi de satış yapan platformlarda yer alıyorsa daha da dikkatli olmak gerek. “Her zaman en ucuzunu satıyoruz” diyen platformdaki fiyatın aslında en yüksek olması mümkün.
Örnek olması açısından yıllardır en çok satanlar listelerinde yer alan Matt Haig’in “Gece Yarısı Kütüphanesi” için bir fiyat araştırması yaptım. Aşağıdaki sonuçlar ortaya çıktı. “Gece Yarısı Kütüphanesi”ni 97 TL ile 252 TL arasında satın almak mümkün ama yayınevinin tavsiye ettiği fiyat 194 TL, kendileri ise 135.80’ye satmayı tercih ediyor.
Gece Yarısı Kütüphanesi, Matt Haig, Domingo yay. (07.07.2024 tarihinde)
Liste fiyatı 194.00
Domingo.com.tr , 135.80
Ucuzkitapal.com, 97.00
Akakca.com 101.00
Amazon.com.tr, 108.02
Kitapyurdu, 108.12
İdefix 116.01
DR.com.tr 116.25
N11, 129.00
10kitap.net: 135.80
Bkmkitap, 135.80
Kitapsepeti 135.80
Tamadres, 135.80
Hepsiburada, 139.68
Pandora.com.tr, 143,56
Trendyol, 167.41
Pazarama 175,22
Abccadde, 194,00
PTTavm, 207.00
Kitapstore, 233.92
Çiçeksepeti, 224,29
Nadir Kitap (yeni), 252.00
edebiyathaber.net (10 Temmuz 2024)