Yazar Rachel Chivers Koo ve çizer Rachel Sanson’ın birlikte ortaya çıkardığı “Dilek Bekçileri” adlı kitap, henüz yolun başındaki Felix Jones’un, ufacık bir sevgi kırıntısına yönelik dileği üzerine bir Dilek Bekçisi Rupus Beewinkle’la kesişen yollarını, atıldıkları maceraları ve tüm sevdiklerine tekrar kavuşmalarını anlatan, insanın içine bol bol umut serpmekle beraber mücadeleden vazgeçmemek gerektiğinin de altını çizen serüven dolu bir roman.
Rachel Chivers Khoo, İskoçya’nın Belfast şehrinde doğmuş. Trinity College ve Oxford’da İngiliz Edebiyatı, Belfast Queen’s Üniversitesi’nde ise Yaratıcı Yazarlık eğitimi almış. Yazarlığı bir meslek olarak yapmadan önce yayıncılık sektöründe çalışmış olan Rachel Chivers Koo’nun çocukluktan beri en büyük hayali bir çocuk kitabı yazmakmış. Çizer Rachel Sanson ise, İngiltere’nin küçük bir kasabasında dünyaya gelmiş. Lincoln Üniversitesi’nde İllüstrasyon eğitimi alan Sanson halen çocuk kitapları için illüstrasyonlar yaratmaya devam ediyor. Yazar Rachel Chivers Koo ve çizer Rachel Sanson’ın birlikte ortaya çıkardığı “Dilek Bekçileri” adlı kitap, Timaş İlk Genç Yayınları’ndan Aydan Yalçın çevirisiyle Türkiyeli genç okurlarla buluştu. Whittletone adlı bir kasabada ailesi ve arkadaşlarıyla beraber olmasına rağmen yapayalnız yaşayan ve hiçbir amacı olmayan Felix Jones’un, ufacık bir sevgi kırıntısı için dilediği dilek üzerine bir Dilek Bekçisi Rupus Beewinkle’la kesişen yollarını, atıldıkları maceraları ve tüm sevdiklerine tekrar kavuşmalarını anlatan roman, insanın içine bol bol umut serpmekle beraber mücadeleden vazgeçmemek gerektiğinin de altını çiziyor.
Rupus Beewinkle, uzun yıllar önce Dilek Bekçiliği’ne başlamış, zamanında en zor dileklerin üstesinden gelmiş, ancak şimdilerde olması gerekenden çok daha fazla dilek kabul edip hiçbirini doğru düzgün gerçekleştiremediği için bütün o eski heyecanını yitirmiş emektar bir Dilek Bekçisidir. Rupus’a bir günde yüzlerce dilek geliyor, onun, hepsini kayda geçirmesi gerekiyordur. Fakat eski günlerini mumla aratan Rupus, bunların birkaç tanesini ancak “işleme” koymaktadır. Sonunda Dilek Konseyi’nden bir uyarı mektubu alır. Konsey, Rupus’un bir an önce işinin başına geçmesini ve dilekleri yerine getirmek için göreve çağırmaktadır.
Rupus, Konsey’den gelen bu uyarı mesajını okuduğu sıralarda Felix Jones da, okuldan sonraki futbol antrenmanını bitirmiş, haftalardır olduğu gibi yine tek gol atamadan sahadan çıkmış, kendisini almaya geleceğini düşündüğü ablası Rebecca’yı gözlemektedir. Yağmur şiddetini iyice artırmış, Felix yağmurluğunun içine sıkıca gömülmüşken vakit hızla geçmekte fakat ortada ne gelen ne de giden vardır. Başı önde evinin yolunu tutan Felix, ailesi ve özellikle en yakın arkadaşı Max taşındıktan sonra diğer arkadaşları tarafından neredeyse görmezden gelinmektedir.
Kafasından bunlar geçerken kasaba meydanına ulaşan Felix, Whittlestone dilek çeşmesinin yanında durur. İçindeki bozuk paralara bakar. Bir umut, cebinden bir bozukluk çıkarıp çeşmenin havuzuna atar ve ablasının kendisini yeniden sevmesi dileğinde bulunur. Oradan da yiyecek bir şeyler almak için yakınlardaki bir pastaneye gider. Dönüş yolunda yine dilek çeşmesinin önünden geçerken havuzun başında oltayla bozuk paraları toplayan yaşlı, kılıksız bir adam görür. Felix adama ne yaptığını sorunca, adam da ona kendisini görüp göremediğini sorar. Felix gördüğünü söyleyince Rupus gidip kendini tanıtır. Mesleğinden, zorluklarından, tek başına altından kalkamayacağından ve Konsey’den gelen mektuptan bahsedip Felix’e birlikte çalışma teklifinde bulunur. İşi kabul eden Felix eve döner ve Rebecca’nın kendisine olan aşırı ilgisizliğiyle karşılaşır. Annesi ve babası da bu konu üzerinde çekimser kalmıştır. Felix, çaresizce odasına çıkar ve Rupus’un ona verdiği Dilek Bekçiliği kılavuzunu okumaya başlar. Uykuya daldığında yine o korkunç kurdu rüyasında görür ve “Rupus Beewinkle’ın bana ihtiyacı var!” diye sayıklamaya başlar. Kurt ilk defa ondan ürkmüştür.
Ertesi gün Felix, odasının perdelerini açar açmaz bir sürprizle karşılaşır. Kırmızı bir bisiklet kapının önünde durmaktadır. Üzerindeki nota gözü ilişir. “Artık dileklere inanıyor musun?” yazan notu okur okumaz dosdoğru Rupus’un evine gider. Rupus’un Kuytuev dediği evinde yer gök dilek mektuplarıyla doludur. Ancak artık ikisi kafa kafaya vermiş, Whittlestone halkının dileklerini yerine getirmek için canla başla işe koyulur. Bu sırada bir Dilek Hırsızı onlara dadanır. Dilek Hırsızları, kötü varlıklardır. Baştan aşağı umutsuzluktan beslenirler. İnsanların iyi niyetleriyle oynarlar, onları çalarlar. Bir Dilek Hırsızı’yla mücadele etmek zordur. Çünkü kafaları zehir gibi çalışmaktadır. Rupus ve Felix, Dilek Hırsızı’ndan kurtulmak için planlar yaparken Felix tesadüf eseri ablası Rebecca’nın dileğiyle karşılaşır. Rebecca bir erkek kardeşi olmasını dilemiştir. Kafası iyice karışan Felix durumu Rupus’a sorar ve Rupus da ona gerçeği anlatır. Artık her şeyle yüzleşme, Whittlestone halkını mutlu etme ve her şeye yeniden başlama zamanıdır…
Rachel Chivers Khoo ve Rachel Sanson, “Dilek Bekçileri”nde her şeyden önce standart bir gençlik romanının çok üstünde bir kurguyla okurların karşısına çıkmış. Asıl iskelet bile tek başına kitabı alıp götürecekken, Khoo ve Sanson, en ince detayları sayfalar arasına yerleştirerek nefes nefese bir maceraya imza atmışlar. Satır aralarında, umut, aile, arkadaş, sevgi, mücadele gibi konulara el atarak da “Dilek Bekçileri”nin “mesaj misyonunu” yerine getirmişler ve baştan sona elden düşmeyecek bir kitabı okura sunmuşlar.
edebiyathaber.net (5 Temmuz 2024)