Guido Sgardoli’nin çocuklar için yazdığı “Böcekler İçin İlkyardım Merkezi”, Yapı Kredi Yayınları’nca yayımlandı.
Çocuklara bazı şeyleri anlatmak bazen çok zor olabiliyor. Bazı zamanlarda ise daha anlatmaya başlamadan anlatılmak istenileni anlayabiliyorlar. Tüm bunları gerçekleştirmeye çalışırken en büyük yardımcımızın kitaplar olduğunu düşünüyorum.
Özellikle yaşadığım kentte sokakları kediler ve köpeklerle paylaşmak durumundayız. Bir kesim bu canlıların da bizlerle aynı ortamı yaşama hakkını savunurken diğer bir kesim bu duruma çok bozuluyor, isyan ediyor. Tarafsız bir pencereden bakıldığında iki tarafın da haklı olduğunu düşünsem de bunu çocuklarıma nasıl anlatabilirim diye düşünmeden edemiyorum. Ve yine kitaplara sığınıyorum. “Herkesin, bütün canlıların yaşamaya hakkı var!” şiarıyla minik okuyuculara sunulan Guido Sgardoli’nin kaleme aldığı “Böcekler İçin İlkyardım Merkezi” sözünü ettiğim konuyu anlatmasa da tüm canlıların yaşam hakkını savunması açısından yararlı bir kitap.
“Veteriner Dario Pistolazzi dünyanın en güzel mesleğini yapmaktadır ancak bir gün hayvanların takıntılı sahipleri yüzünden işinden çok bunalır.” Özellikle bu takıntılı sahiplerin bizim toplumumuzdaki benzerleri ile birebir aynı şekilde gösterilmesi, kitabı daha çok benimsememi sağladı. Bu noktada kitabı çeviren Yelda Gürlek’in hakkını da teslim etmek gerekir. “Veteriner Pistolazzi müşterilerinden çok bunalmış olsa da on yaşındaki kızı Camilla’nın babası için hiç beklenmedik yeni hastaları vardır: Türlü böcekler, fareler, örümcekler, akrepler… Camilla gelecekte böcekbilimci olmayı planlamaktadır. Herkesin tiksindiği bu hayvanlara karşı, küçük kızın duyduğu aşırı sevginin temelinde, aslında annesinin erken ölümü yatmaktadır. Böcekler çok küçük ve çirkindir. Herkes acımadan onları ezmekte ya da üstlerine zehirli ilaç sıkmaktadır. Ama onların da yaşamaya hakkı vardır. Ve bir anneye… Camilla’nın yetim, yaralı böceklere karşı korumacı sevgisi olağanüstü, çok şaşırtıcı sonuçlar doğurur.”
“Böcekler İçin İlkyardım Merkezi” bir solukta okunan, etkileyici, keyifli bir hikâye.
Yazar Sgardili’nin de bir İtalyan olduğunu düşününce, özellikle dilimize çevrilmiş kitaplara bakarak İtalyan yazarların çocuk edebiyatında ve çocuk edebiyatımızda özel yerleri olduğunu söylemem yanlış olmayacaktır.
2009 yılı Andersen-En İyi Yazar ödülünün sahibi olması da bu dediğimi destekleyecektir sanırım.
Çocuklarımıza anlatmakta zorlanacağımız bir konuyu anlamalarını kolaylaştıracak kitap “Böcekler İçin İlkyardım Merkezi”.
edebiyathaber.net (3 Temmuz 2014)