Bomonti sizce hangi semttedir? | Metin Celâl

Kasım 8, 2023

Bomonti sizce hangi semttedir? | Metin Celâl

Şişli, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2022 yılı raporuna göre Türkiye’nin en gelişmiş ilçesiymiş. İstanbul’un kalbinde yer alan ilçe çok sayıda tarihî eser, çarşılar, işyeri ve AVM’ler, kültür ve sanat merkezleri ile tanınıyor. Bu görünümün ardında ise yüz yıllardan bu yana gelen çok renkli bir yaşam var.

Yirmi yıldan fazladır Şişli’de yaşıyorum. Önce Pangaltı’daydık şimdi de Feriköy’deyiz. Hem şehrin merkezinde olmanın bütün kolaylıklarından yararlanabildiğiniz hem de geleneksel mahalle kültürünü yaşadığınız nadir yerlerden Şişli. Burada yaşamaktan mutluyum.  

Şişli idari olarak 25 mahalleye bölünmüş. Mahallelere 19 Mayıs, Bozkurt, Cumhuriyet, Duatepe, Ergenekon gibi isimler verilmiş. Sokak adları da aynı mantıkla değiştirilmiş. Şişli’nin ilk yerleşim yeri olan Tatavla’nın adı da Kurtuluş yapılmış ama Şişli planlandığı gibi tek renkli hale getirilememiş.

Kanuni Sultan Süleyman döneminde Rumların yerleştirilmesiyle kurulan Tatavla semtiyle ilk temelleri atılan Şişli çeşitli milletlerden, halk topluluklarından göçlerle gelişmiş ve hâlâ yoğun göç alan bir ilçe. Üstelik sadece yurdumuzun çeşitli illerinden, yörelerinden değil Dünya’nın her yerinden gelip Şişli’ye yerleşiyorlar. Bir dönem Afrikalılar, sonra Araplar, İranlılar, geçtiğimiz yıllarda savaştan kaçıp gelen Ukraynalılar ve Ruslar mahallelerimizde yaşayan komşularımızdan.

Şişli sadece milletlerin, kültürlerin değil mahallelerin de içiçe geçtiği bir ilçe. Örneğin ilçenin ilk semti Kurtuluş birkaç mahalleden oluşur ve bir parçası da Beyoğlu’na dahil edilmiştir. Pangaltı üç ayrı mahallenin kesiştiği noktadadır. Yazımın başlığında sorduğum “Bomonti sizce hangi semttedir?” sorusunun cevabı ise Feriköy, Osmanbey ve Şişli Merkez Mahallesi’dir.

Şişli Belediyesi birkaç yıldır ‘Şişli Kültür Envanteri’ çalışmasını sürdürüyor. Kültür Envanteri’nin gelişmesini internet üzerinden izlemek mümkün (Şişli Kültür Envanteri • kulturenvanteri.com). ‘Şişli Kültür Envanteri’ çalışmasının ilk adımında Şişli Gezi Rehberi oluştu (Şişli Gezi Rehberi – Şişli Belediyesi (sisligezirehberi.com). Envanterin ikinci adımı “Şişli Semt Kitaplığı”nın kitapları da sözlü tarih çalışması ile birlikte geçtiğimiz günlerde yayınlandı.

İstanbul dünyada hakkında en çok kitap yazılan şehirlerdendir. Şişli’nin tarihi semtleri hakkında da yerli ve yabancı araştırmacılar, yazarlar birçok kitap kaleme almıştır. Haklarında romanlar, öyküler, şiirler yazılmıştır.

Heyamola Yayınları’nın İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti kapsamında gerçekleştirdiği İstanbulum projesiyle yayınlanan 80 kitap içinde de Mecidiyeköy, Fulya, Harbiye, Şişli Merkez, Feriköy, Nişantaşı, Dolapdere kitaplarıyla Şişli önemli bir yer kaplıyordu. Çünkü Şişli Türkiye’nin en çok şair ve yazar barındıran ilçesidir. Türkiye’nin en büyük şair ve yazarları Şişli’de yaşamış, yaşıyor. Yaşadıkları yere ilgisiz kalmaları beklenemezdi. Şişli Belediyesi de elbet bir gün onlara ilgi gösterecektir. İlgiyi de kaybettiğimiz değerlerden Şişli’de yaşamış Sait Faik’ten, Tezer Özlü’den başlayarak bekliyoruz. Yaşadıkları sokaklara isimleri verilmesi gerekirdi, yapılmıyor. Oturdukları binalara birer plaket asmak bile ilk adım olarak önemli. Şişli Belediyesi bu konularda neden isteksiz merak etmemek elde değil. 

Şişli Semt Kitaplığı” projesi farklı mahallelerde yaşayan, Şişli’nin tarihi, sosyolojisi ve mimarisine ilgi duyan, çoğu Şişli’de doğmuş ve büyümüş Şişlililerin bir araya gelmesiyle şekillendirilmiş. Proje koordinatörlüğünü de semt tarihi kitapları yazmış gazeteci-yazar Muzaffer Ayhan Kara yapmış.

Tanıtım metninde “Hem yazanların kişisel tarihini hem de semt tarihini iç içe geçiren bir üslupla kaleme alınması kitapların, çok daha sıcak ve özgün bir üslupla yazılmasını sağladı. Ancak yine de ortak bir üslup yerine yazarlar, kendi özgün tarzlarıyla kitapları kaleme aldı” deniyor.

Yazarlara verilen serbestlik farklı yapı ve içeriklerde kitapların ortaya çıkmasına neden olmuş. Kişisel tarihi yazmak belki istenen sıcaklığı sağlamış ama esas unsuru geriye atmış ve bazı kitaplarda ve semti ve tarihini anlamamızı zorlaştırmış. Doğru bir deyimle eksik bırakmış. Örneğin Şişli’nin ilk semti Kurtuluş 64 sayfada anlatılabilecek bir yer değildir. Hele önümüzde aynı yazarın, Hüseyin Irmak’ın 200 sayfalık Tatavla’dan Kurtuluş’a (5. Baskı, 2022, Aras yay.) adlı çalışması varken.

Ben bir ana eksen olmasını ve yazarların kendi yaklaşımlarını korurken bu eksene uymasını beklerdim. Sonuçta bu kitaplar Şişli Belediyesi’nin yayını ve o anlamıyla resmiyet taşıyorlar ve bu semtlerle ilgili araştırma yapanlar için ilk başvuracakları kaynak kitaplar olacaklardır.

Tabii ulaşılabilirlerse. Üstadımız Doğan Hızlan kurumsal yayınlarla ilgili olarak her zaman ulaşılabilmenin önemine dikkati çeker. Bu tür kitaplara genellikle ulaşmak mümkün değildir çünkü teknik ya da hukuki nedenlerle satışa çıkarılması kolay olmaz. Şişli Semt Kitaplığı”nın kitaplarının üzerinde barkod da satışa çıkarılacak kitaplarda yasal olarak bulunması gereken bandrol da bulunmuyor. Oysa bu yasal zorunluluk yerine getirilseydi kitaplar Kadıköy Belediyesi’nin yayınları için yaptığı gibi İBB’nin İstanbul Kitapçı’larında satışa sunulabilirdi. İkinci yol da kitapların pdf’lerini bir internet sitesinden kullanıma açmaktır. Neyse ki belediyemiz bunu yapmış (SEMT KİTAPLARI (sisli.bel.tr).

İçerik ve anlatım açısından en beğendiğim iki kitap Mutlu Tönbekici’nin Harbiye ve Osmanbey kitapları oldu. Vercihan Ziflioğlu’nun Bomonti ve Yeşim Çobankent’in Pangaltı çalışmaları da dikkate değer.

Kitapları tasarım açısından ise sevemedim. Kapaklarda daha çağdaş bir bakışla düzenlemeler yapılabilirdi. 15-20 yıl öncenin grafik anlayışı var, nostaljik bir yaklaşım diyebiliriz. Bu tip kitaplarda fotoğraf kullanımı önemlidir. Okur anlatılan yerleri görmek ister. Fotoğraf seçimlerinin özenli olmadığını düşünüyorum. Çok daha iyileri kullanılabilirdi. Çok daha fazla fotoğraf olabilirdi.

Kitapların iç baskısı pek iyi olmadığı için fotoğrafları pek net olarak göremiyoruz. Zaten tasarımcının fotoğrafları olabildiğince küçük, yayıncılık tabiriyle “pul gibi” kullanması onların sayfalarda birer leke gibi kalmasına neden olmuş. Örneğin dünyanın en meşhur mezecilerinden Tuşba’nın fotoğrafının boyutları 2 cm x 3,5 cm.

Sayfa düzenlerinde de daha özenli davranılabilirdi. Künyenin yeri birinci sayfa değildir. İlk sayfaya yazarın ve kitabın adını koyar, ikinci sayfada ya da kitabın sonunda künyeyi kullanırsınız. Bu kitap yayıncılığında bir kuraldır. Ayrıca kapağı açar açmaz künye ile karşılaşmanın hoş olmadığını her okur takdir edecektir. İçindekiler sayfasında konu başlıklarının yanına sayfa numaralarını da koymalısınız ki ilgilendiğimiz konuyu kolayca bulalım. Kitaplar az sayıda basılmış, satışa yönelik yeni baskılarda bu eksikler kolaylıkla giderilebilir. Benim yazma sebebim de uyarı amaçlı.      

Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin; “Elbette ki, hiçbir semtimiz tek bir kitaba sığmayacak kadar zengin bir kültürel çeşitliliğe, uzun ve renkli bir tarihe sahip. Umuyorum ki, bu çalışmalar yeni çalışmaların ortaya çıkmasını sağlayacak ve Şişli’nin kültürel varlıklarını, tarihini unutturmayacak yeni kitaplar yazılacak. Eksikler tamamlanacak, farklı bakış açılarıyla kültürel mirasımız zenginleşecek” demiş. “Şişli Semt Kitaplığı”nı bir başlangıç olarak kabul ediyor, akıl edenleri, hayata geçirenleri ve emek verip kaleme alanları kutluyorum. 

Şişli Semt Kitaplığı

Kitaplar – Yazarları:

Harbiye – Mutlu Tönbekici

Garbı ve Şarkı Ayıran Hat – Osmanbey: Mutlu Tönbekici

Çukulata Kokulu Semt Bomonti: Vercihan Ziflioğlu

Masal Gibi Mahalle – Kuştepe: Muzaffer Ayhan Kara

Şişli’de bir Apartıman –  Şişli Merkez Mahallesi: Hristo Kopano

Bitişik Nizam Karnaval – Pangaltı: Yeşim Çobankent

Şişli’de Kadim Bir Semt – Kurtuluş: Hüseyin Irmak

Bir Yanında İzzetpaşa Bir Yanında Gülbahar – Mecidiyeköy: Kudret Köksal

Geçmiş Zamanın İzinde – Feriköy: M. Ercan Bodur

Benim Çiçek Mahallem – Halide Edip Adıvar: Kudret Köksal

Esentepe’de- Bir Gezinti: M. İnci Pamirtan

Dünden Bugüne Yaşadığım Nişantaşı: Süleyman Karan

Gelenek ve Modernite Arasında Teşvikiye: Ali Değermenci

Okmeydanı – Kaptanpaşa- Mahmut Şevket Paşa- Halil Rıfat Paşa: Cem Gözel

edebiyathaber.net (8 Kasım 2023)

Yorum yapın