Gökhan Yavuz Demir’in “Borges’in Dediği Gibi – Edebiyat Üstadları Üzerine Yazılar” adlı kitabı, Nora Kitap tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
“Benim kendisinden çok hikâyesini sevdiğim bu kitabın kendisini, belki sen hikayesinden çok seversin. Böylece bu tersten yaşanmış hayat da bir anlam kazanır ve ikinci kırk beş dakikada, eğer oyundan alınmazsam, gollerimi art arda sıralayabilirim.”
Borges’in Dediği Gibi, yazarın bazı kitaplara yazdığı önsözler, Kaygı, Ayraç ve BirGün Kitap gibi dergi ve eklerdeki yazıları ile IAN Edebiyat’a bir yıldan fazla her ay yazdığı edebî portrelerden oluşuyor. Kitapta hasımları ve hısımları, öncülleri ve ardılları, yıktıkları ve inşa ettikleri, meydan okudukları ve kendisine meydan okuyanlarıyla kanonik ilişkiler ağına dâhil olan üstad portreleri yer alıyor. Yeni yazarlarla tanışmak, önyargıları kırmak ve kendi okuma listelerini oluşturmak için okura kapı aralayan kitapta aralarında Balzac, Pessoa, Kafka, Cervantes, Oscar Wilde ve Jack London ile Ursula K. Le Guin, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Kemal Tahir’in de bulunduğu yirmi dört yazar sizi bekliyor.
“Bunca yıldır edebiyatın haz, heyecan ve mutluluktan ibaret olduğunu düşünüyorum. Bu üçünü vaat etmeyen bir edebiyat benim için hâlâ okunmaya değmez. Haz, heyecan ve mutluluk derinliğe mani değil, hatta aksine derinliği artıran temel prensipler. Bugün de, yazdığım ve senin de eline aldığın bu kitabın, okuruna haz, heyecan ve mutluluk vermesinden başka hiçbir şey ummuyorum!”
Gökhan Yavuz Demir
1973 yılında Edirne’de doğdu. Halen Uludağ Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde öğretim üyesi olan Demir’in bugüne kadar yayınlanan telif ve tercüme kitapları şunlardır: Sosyal Bir Fenomen Olarak Dilin Belirsizliği (İthaki, 2015); Claude Lévi-Strauss, Mit ve Anlam, (İthaki, 2013); George Lakoff & Mark Johnson, Metaforlar: Hayat, Anlam ve Dil (İthaki, 2015); Paul Ricoeur, Yorum Teorisi: Söylem ve Artı Anlam (yakında Nora’da). Edebiyat ve linguistikle zenginleştirilmiş ve derinleştirilmiş bir sosyolojiyi anlamlı bulan Demir, birgün roman yazacağına olan inancını asla kaybetmiyor ve kendini ısrarla “entelektüel edebiyatçı” olarak tanımlamayı tercih ediyor.
edebiyathaber.net (1 Ağustos 2016)