“Açıp döksek içimizdekileri, altını üstüne getirsek her şeyin. Belki altı üstünden daha güzeldir ama yapmayız. Alışıldık konforumuzu bırakmaya niyetimiz yok.” (Tarla Kuşuydu Julıet öyküsünden)
Sokağa dökülen kelimeler vardır. Evlerden kaldırımlara sızar önce, ardından insanların ayak tabanlarına değer. Kelimeler, ayak tabanlarıyla birleşince ortaya harikulade öyküler çıkar. Güzel olan gerçekten beslenir ne de olsa…
Semra Bülgin, Bozma Kızın Moralini kitabındaki on bir ayrı öyküyle tam da bu girizgahın karşılığı oluyor. 2017 Muzaffer İzgü Gülmece Öykü Yarışması 1.si olan yazar; Aziz Nesin, Muzaffer İzgü ve Rıfat Ilgaz gibi üç usta yazarın geleneğini devam ettirme yolunda ilerliyor. Öykülerinde, özellikle Aziz Nesin’in insana dokunan o mizahi yanını oldukça fazla hissettiğimi belirtmek isterim.
“İnsanlar kendilerinin cesaret edemediği şeyleri yaşayanlara karşı çok acımasız olabiliyor.” diyor Bülgin en güzel öyküsü “Günlerdir Seni Bekliyorum”da. Yıllarca bir heteroseksüel olarak yaşayan Murat, Ahmet’le tanışınca kendi gerçeğiyle ve ilk defa aşkla karşılaşıyor. Yüreğindeki düzeni yıkmanın ne kadar zor, acımasız olduğunu yazar narin dokumasıyla öyle içten anlatıyor ki, size “al şunu bir de sen oku” demek kalıyor.
Kitapta yer alan on bir öyküye tek tek değinmeyeceğim. Hepsi üzerine yazılacak çok fazla şey var nitekim. Ancak aklımın tavanına kancayla asılan cümleler var kitaptan.
“Kim söylemiş cümle mahlukatın en akıllısı olduğumuzu. Süzme yalan. Hepimiz de bir temiz inanmışız. Acaba neydi dünyanın ilk yalanı!” (Papatyalar Sıcağa Dayanmıyor öyküsünden)
En karamsar haliyle; ülkelerin, devletlerin, ilişki ve kişiliklerin bütünsel bir yalan makinesi ile işlediğini düşünürsek yukarıdaki sorunun cevabını veremeyiz. Sanıyorum ki, edebiyatın en özgün yanı da bu; gündeliğin içinde karşılıksız kalan soruları hikayelerle cevaplıyor. Semra Bülgin cevapsız soruların karşısına mizahın büyüleyici etkisiyle çıkıyor. Hem kendini hem de yaşamı tiye alıyor. “Ne iş yaptığımı soranlara yeni romanıma çalışıyorum diyorum. Oldukça havalı bir durum bu ve insana zaman kazandırıyor.”
Ve kitabın son hikayesi, aynı zamanda kitaba ismini veren hikaye… Bozma Kızın Moralini, öyle ters köşe bir yerden veda çakıyor ki, dudağınızın bir köşesi yaprak dökerken diğer yanı bahar bahçe:)
Özlenilen o mizah dilini yeniden arayanlarınız varsa, bozmayın moralinizi:)
Ayça Güngör – edebiyathaber.net (25 Haziran 2019)