Usta yazar Mihail Bulgakov‘un Ölümcül Yumurtalar adlı romanı, Tuğba Bolat çevirisiyle İş Bankası Kültür Yayınları Modern Klasikler Dizisi’nden yayımlandı.
Bu parlak bilimkurgu, 1924 yılında kaleme alınmasına karşın 1928 yılında geçiyor. 1917 Rus Devrimi’ni izleyen çalkantılı dönemde yeni bir Rus gerçekliği ortaya çıkarken, dahi zooloji profesörü Persikov da bilimsel çalışmalarını sürdürmektedir. Bu çalışmalar sırasında tesadüfen canlı organizmaların üreme hızlarını artıran ve onları devleştiren yeni bir “kızıl” ışın keşfeder. Tam da o sıralarda Sovyet cumhuriyetlerinde bütün tavukları kırıp geçiren bir salgın patlak verince, Persikov’un henüz test edilmemiş buluşu bu soruna çare olarak görülür. Ne de olsa, bilimde kaydedilen ilerlemeler sayesinde düşmanlarla rakipleri geride bırakma, Stalin döneminin yol gösterici ilkesidir.
Ölümcül Yumurtalar, iktidarın ve bilginin kötüye kullanılmasının vahim sonuçlarına işaret eden parlak bir sistem eleştirisidir.
Mihail Afanasyeviç Bulgakov (1891 – 1940): Sovyet yazar Kiev’de dünyaya geldi. Kiev Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1915’te mezun oldu. İç Savaş sırasında bir grup Beyaz Ordu subayının başından geçenleri anlatan ve 1925’te yayımlanan Beyaz Muhafız adlı romanı, resmi çevrelerden büyük tepki gördü. Bulgakov bu romanını Turbin Günleri adıyla oyunlaştırdı. 1926’da sahnelenen oyun çok geçmeden yasaklandı. 1925’te ayrıca yergili fantezilerin yer aldığı Şeytanlıklar adlı yapıtıyla, Köpek Kalbi adlı yergiyi yayımladı. Sovyet yaşama tarzına yönelik sert eleştirilerin yetkililerin kabul edemeyeceği bir noktaya varmasıyla, 1930’a doğru yapıtlarının yayımlanması fiilen yasaklandı. Ölümüne dek edebiyat çevrelerince dışlanmasına karşın, başyapıt niteliğinde ürünler verdi. Moskova Sanat Tiyatrosu’nun perde arkasını acımasızca yeren Bir Ölünün Notları: Teatral Bir Roman (1969) ile Gogol tarzı bir fantezi olan Usta ile Margarita (1968-69) bu başyapıtlar arasındadır.
edebiyathaber.net (18 Ağustos 2015)