1. Neden çocuklar için yazıyorsunuz?
Çocuklara, sözcüklerin nasıl şahane bir oyun arkadaşı olduğunu sezdirmek için…
Dille yaşamı ve dünyayı keşfederken, dilin ne denli eğlenceli, sihir dolu, şaşırtıcı olduğunu hissettirebilmek için…
Çocukların, “sezgi-bilinç-içgörü”ye dayalı bir yaşama kültürü ve duyarlığı geliştirmelerine eğer yapabiliyorsam onların dünyaları içinden katkı sağlamak için… “
2. Okuduğunuz ilk çocuk kitabı hangisiydi? Sizde ne gibi izler bıraktı?
Benim çocukluğumda günümüzdeki çeşitlilik ve zenginlik içinde çocuk kitaplarıyla karşılaşmak olanağı pek yoktu. Belleğimi zorluyorum, sanırım Kaptan Grant’ın Çocukları kitabıydı, Jules Verne’in. Yoğun bir serüven duygusu yaşadığımı ve heyecanlandığımı hatırlıyorum bu kitabı okurken. Böyle kitaplar, okumayı sevdirmede, bir okuma tutkusu yaratmada önemli bir işleve sahip.
3. Bu kitabı keşke ben yazsaydım, dediğiniz bir kitap oldu mu?
Böyle bir soruda her zaman ilk aklıma gelen kitaptır: Kumkurdu-Asa Lind. Büyük bir yaratıcılık, çocuk dili ve dünyasına ilişkin müthiş bir sezgi ve aşinalık, duyarlık ve düşüncenin (en hassas konulara da derinlikle el atarak) harmanlanışındaki olağanüstü yetkinlik.
Tove Jansson’un Mumiler dizisini, Christine Nöstlinger ve Angela Nanetti kitaplarını da hemen ardından sıralamalıyım.
4. Çocuklara yönelik kitaplardan en son hangisini okudunuz? Kitapla ilgili düşüncelerinizi kısaca belirtebilir misiniz?
Hanzade Servi’nin Uçan Hipopotamı Düşünme adlı kitabını okudum en son. Kitaptaki karakterlerin insanı kahkahaya boğan düşünme biçimleri ve diyalogları, kurgudaki merak ögesinin kullanılışı, adındaki dönüştürme ve bunun ana problematikle ilgisi dikkat çekiciydi, severek okudum. Hemen hemen aynı zamanlarda bir de Hatice Demir’in Akasyalı Meydanın Çocukları’nı okudum. Bu kitap da özgün ve dokunaklı hikâyesiyle, şiirsel diliyle okurunu sarıp sarmalayan bir kitaptı.
edebiyathaber.net (25 Ocak 2023)