Can Yayınları Genel Müdürü Can Öz anlatıyor:
Can Yayınları’nın kısaca tarihçesini anlatabilir misiniz?
Can Yayınları, 1981 yılında çocuk kitaplarına ağırlık vererek yayın hayatına başladı. Babam (Erdal Öz) edebiyatın ve düşüncenin içinde bir adam zaten… Ankara Üniversitesi’nde belirli bir çevre edinmiş, yıllarca Varlık’tan kitapları çıkmış, Cem Yayınları’nda da çocuk kitapları çıkarmıştı. Ama Cem Yayınları’nda bir takım talihsizlikler olmuş, ayrılmak zorunda kalmış. Ayrılınca, benim tahminim, ortada kalıyor, ne yapacağını şaşırıyor. Bütün bunların ardından “Kendi işimi yapayım bari” diyip bir yayınevi kuruyor. Yıllar içinde, babamın nezaketi ve telif konusundaki hassasiyetinin de etkisiyle çok değerli Türk yazarlar, yayınevi çatısı altında toplanmaya başladılar. Sıkıyönetim döneminde Can Yayınları, bu yazarlar için güvenilir bir kale olmuştur. Kitaplar toplanır ve yazarlar sıra sıra dava edilirken Erdal Öz düşünce özgürlüğü idealiyle hem edebiyata hem de yazarlarına sonuna kadar sahip çıkmış ve defalarca cezalandırılmıştır. Can Yayınları’nın en önemli özelliği de bu: “Baskı altında dahi edebiyata sahip çıkmak”. Zaman içinde, babam okumak istediği yabancı yazarları da çevirtmeye ve yayımlamaya başlar. Böylelikle dünya edebiyatının en seçkin örnekleri Can Yayınları’nda yayımlanmaya başladı. Geçen yıllar içinde bu yayın kimliği okurlardan büyük ilgi gördü ve Can Yayınları’nı yavaş yavaş bugün olduğu noktaya kadar geldi.
Erdal Öz’ün yayınevinin geleceğiyle ilgili planları ve öngörüleri nelerdi?Babamın yayıneviyle ilgili bir planı yoktu. O bir yazardı ve yayınevinin bu derece büyümesinden çok şikâyetçiydi. Çünkü Can Yayınları, Erdal Öz’ün yazarlığından uzaklaşıp inzivaya çekilmesi olmuştur. İşler arttıkça da yazması iyice zorlaştı. Bu nedenle planlarından çok daha fazlası gerçekleşti ve bu onun en büyük dertlerinden birisi oldu.
Erdal Öz isminin yayıncılıkta getirdiği sorumluluklar neler?
Sık sık düşünürüm; yahu bir gün şöyle gelip yayınevine bir uğrasa, ufak bir tur atsak, yapılanlara baksa, sonra oturup ufak birer sade kahve içsek, “afffferin lan sana” dese… Erdal Öz’ün bana bıraktığı en büyük sorumluluk bu duyguyu hep kovalamak olacaktır, çünkü Can Yayınları her zaman Erdal Öz’ün yayınevidir.
BÜYÜK BOYLARA DEVAM Yayıncılığa başlangıçta isteyerek mi girdiniz yoksa baba mirasına sahip çıkmak olarak adlandırabilir miyiz? İkinci kuşak yöneticilik nasıl? Birinci kuşaktan beri ne değişti? Can Yayınları, kapılarını çoksatanlara da açan yeni bir yapılanma içerisinde. Bu yapılanmanın klasik Can okurunun, yayınevini algılayış biçimini etkileyeceğini düşünmüyor musunuz? Keşke biz yayınlasaydık dediğiniz bir yazar var mı? Kişi kişi transfer çalışması yapmak çirkin bir şey Zeynep Çağlıyor Can Yayınları Genel Yayın Yönetmeni 2009’da siz geldiğinizden beri ne değişti? Büyük boy kitaplara gelmişken, neden büyük boy kitaplar yayınlamaya başladınız? Diğer taraftan da yayınevinin yeni politikası değişim korkusuyla klasik Can okuyucusu tarafından tepki topluyor ama… Paul Auster meselesi çok konuşuldu. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Söyleşi: Canan Hatiboğlu – Vatan Kitap (17 Nisan 2012) |