Öykü

Öykü

Öykü: Böcek | Remzi Tuntaş

Öncekilerden farksız bir gecede oturmuş içiyorum. Balkon karanlık, karşı apartman dairelerinden birkaçının ışıkları yanıyor, uzaklarda da sokak lambaları… Ziftleniyorum, diye ...

Öykü

Öykü: Bir yıl | Hülya Tamzok

Gece vakti bu zarları atan kim? Taşların yerini değiştiren, yaşamayı aksatan, rüyaları bozan kim? İstanbul Şiirleri, 1965, Fikret ÜRGÜP                  ...

Öykü

Öykü: Gözlerini kapadı | Gülçin Gürüz

Her zamanki gibi içtensizliği ve samimiyetsizliği ile kendisine ezberletilen kalıplarla bir müşterinin daha sorununu çözmeye yönelmişti Selim. ‘’Evet Mine Hanım, ...

Öykü

Öykü: Tam kalbe! | Hayali Cihan Değer

                                                                                                  18. KAT Asansörün düğmesine bastı genç adam. Aşağıya hemen inmesi gerekiyordu. Gelen asansöre aceleyle bindi. Ayna gibi parıldayan zımparalanmış ...

Öykü

Öykü: Teldeki kuş | İnci Yavuzer

Hangi duyguların bana bu kadar acı verdiğini kestiremiyordum. Gümbür gümbür akan kanımla patlamak üzere olan damarlarım gibi önümde kıvrılan şu ...

Öykü

Öykü: Ayakkabı tamircisinin ilginç rüyası | Özlem Y. Uçak

Bazı insanlar, yaşadıkları yerin sahibi olmak yerine, ‘o yerin sahip olduğu’ bir varlık oluyor. Şehir ve deniz ilişkisi gibi. Şehir ...

Öykü

Öykü: Küçük bir sır | İlbay Alp

Bu bayram günü de dedemlerdeyiz. Tüm gün sokaktaydım. Dedem ağaca tırmanmamıza yardım etti, dut topladık. Annem bir gün önce, tepsi ...

Öykü

 Öykü: Pencere | Yunus Çinçin

-Ne bakıp duruyorsun  pencereden dışarı? -Bakmayıp ne yapayım? -Kahvaltını yapsana sen, güzel güzel. – Adamda keyif mi bırakıyorlar? -Keyifini kaçıran ...

Öykü

Öykü: herifçioğlu | Tan Doğan

ipucu gibidir ‘üslûp’, her yolculukta. I / merhaba! su da susar… ne çok cümle, bir ‘merhaba’mın üzerine! allak-bullak olmuştu başım. kalkıp ...

Öykü

Öykü: Kurdele | Mehmet Ulukan

Bir zamanlar, bir ülkede Birbirine deli gibi aşık iki genç varmış. “Mış” diye konuşuyorum, çünkü; ben onları görmedim.  Bir geceyarısı ...

Öykü

Öykü: Kambur | Deniz Kazanoğlu

Ceplerini yokladı, yine eldivenlerini almadan çıkmıştı evden, elleri cepte yürümeyi sevmezdi ama, hava ayazdı, mecbur ellerini tekrar ceplerine soktu. Paltosunun ...

Öykü

Öykü: Kedi gibi | Dursiye Aygül

Derimi yüzmemi istiyorlar benden. Böyle ortalık yerde hem de.  Evet, ara ara yüzdüğüm olur. Ama sadece yıkanırken yaparım bunu. Bir ...