Öykü
Öykü
Öykü: Adım adım | Bülent Balcıgil
Bugün Burgaz Ada’ya gidip denize gireceğim. İzmit Gar’ındayım ve etrafta olan bitenleri dikkatlice kaydediyorum. Çöpçü öğle sıcağından bitkin düşmüş bir ...
Öykü
Öykü: Atların Çığlığı | Roni Nasır Kaya
O yıl kış bitmeden, köyün içinden ovaya doğru akıp giden derenin kenarına baharın müjdecisi bir çift leylek gelip konmuştu. Etrafın ...
Öykü
Öykü: Kayıp eşyalar bürosu | Samet Karbulut
Hata yapıyorum. Nerede yaptığım konusunda iç sesimle henüz bir fikir birliğine varamadık ama bir hata söz konusu olduğu çok açık. ...
Öykü
Öykü: Buluşma | Abdullah Karakaya
“Bir orta kahve alabilir miyim?” Duyuramadı. Yüksek sesle tekrarladı. Elini kaldırdı fark etmeleri için. Bekledi biraz. Kendini göstermeye çalıştı. Yine ...
Öykü
Öykü: Mayıs serttir!.. | Edal Güreş
İstanbul’un Mayıs’ı tuhaftır. Sabah gözünü açarsın, dudakların titrer soğuktan. Öğlene doğru güneş hafif başını uzatınca üstündekileri çıkarırsın. Sulu sepkende ıslanır, ...
Öykü
Öykü: Anılar cumhuriyeti | Kemal Çavuş
Minibüs köyü gösteren tabelanın biraz ilerisinde durdu. Torosların eteğinde kurulmuş bu küçük dağ köyüne ulaşmak için neredeyse beş yüz metre ...
Öykü
Öykü: Ivır zıvır olsa da kafamı meşgul eden şeyler | Fazlı Can
Üniversitede ilk yılımdı. Kumkapı’da bir yurtta kalıyordum. Orada tanıştığım Önder ve Mehmet’in, “Memlekette hiç böylesi yoktu: içinde yok yok” diyerek ...
Öykü
Öykü: Tulumba tatlısı | Ökkeş Can Kılıç
Sabahın beşinden beri çalışıyor olmasının verdiği yorgunluğu her yerinde hissediyordu. Kol pazılarında okkalı bir ağrı, ayak tabanlarında karıncalanmış bir uyuşukluk, ...
Öykü
Öykü: Kötü öykü abdest bozmaz mı? | Mustafa Ünver
“Kötü bir şiir okuduktan sonra bile abdest almayı salık veren bir öğreti elbette pek kutlu ve kurtuluşlu bir yol olmalı,” ...
Öykü
Öykü: Nehirlerin Ağzı | Pelin Ergül
Haymatloslara Ayın, karanlığı bölen ışığı zeytin ağacının altında oturanların yüzlerinde geziniyordu. Kadın, karşıda belli belirsiz ışıklarıyla görünen adaya ...
Öykü
Öykü: Levent Durağı | Meltem Trubody
Ara ara hızlanıp görüşü kapatan kar dışarıdaki çirkin, aykırı ve kötü duran her şeyi örtüyordu. Tanecikler havada kelebekler gibi uçuşurken ...
Öykü
Öykü: Şeker Henry, uçtu uçtu | Başak Canda
“Şeker Henry 41 yaşında, bekâr ve zengin bir adamdı.” Ona özel bir sunumun içerisinde buldu kendini. Anlatıcı ona dönmüş, gözlerinin ...