Hazırlayan: Mehmet Özçataloğlu
- Neden çocuklar için yazıyorsunuz?
Neden yazmayayım ki? 🙂 Yazmayı seviyorum zaten. Bir dosyama son noktayı koyduğum; “Oldu!” dediğim an en mutlu olduğum andır. Saatlerce masa başında oturup uykusuzluk, açlık, susuzluk hissetmeden hayallerin peşinden gitmek gibisi var mı? Yazarak yepyeni bir dünya kuruyorsunuz, labirentlerle dolu, çoğu zaman hangi köşeden kimin neyin çıkacağını yazarın bile kestiremediği bir dünya hem de. Bu yenidünyaya beni götüren de çocuklar oluyor. Gülüşleri, heyecanları, sevinçleri, korkuları, tutkuları, uykuları, hayalleri ve renkleriyle dünyanın tüm çocukları… İlham veriyorlar bana. Zorluyorlar daha iyisini yapabilmek için. Doğaçlama bir masal anlatırken örneğin; eğer merakla dinlemiyorlarsa beni zorlayacak bir çıkış arıyorum o labirentlerde. Lafı hiç dolandırmadan beğenilerini dile getirmeleri ise bambaşka bir heyecan… Yeni çıkmış bir kitabıma ne kadar seviniyorsam bir okurum “Aaa ben o kitabı biliyorum! Çok sevmiştim…” dediğinde bin seviniyorum. Çünkü biliyorum; çocuklar dümdüz söylüyor her şeyi. “Çocuk” deyince ilk aklıma gelen sözcüklerden biri “umut”. Bir çocuğun gülüşü, sağlığı, mutluluğu tüm çocuklara umut olsun istiyorum. Belki de bu yüzden hep umut taşıyan masallar, öyküler anlatıyorum ve belki de bu yüzden çocuklar için yazıyorum. Umudumu tazeliyor çocuklar çünkü…
- Okuduğunuz ilk çocuk kitabı hangisiydi? Sizde ne gibi izler bıraktı?
Biz Cin Ali dizisiyle başladık okumaya, tahmin edeceğiniz gibi… 🙂 Sonra Doğan Kardeş ve Milliyet Çocuk dergileri girdi hayatıma. İyi ki girdiler. Hâlâ özlemle anarım o heyecanlı bekleyişleri. İlk okuduğum kitap yine Milliyet Çocuk’un bir kitabıydı; 101 Dalmaçyalı… Çok heyecanla, elimden bırakmadan, bir solukta ve köpeklerin başına kötü bir şeyler gelecek diye korkuyla okumuştum. Bir köpeğim olmasını dilemiştim. Sonra Pippi Uzun Çorap’ı okudum. Hayran kalmıştım o kıza. Özgürlüğüne, becerisine, hayvanlarla dostluğuna… Alışılmışın dışındaki yaşamına… Sanırım kitaplarla arama o sağlam köprüyü atan da Pippi’dir, Astrid Lindgren’dir özünde. Ardından Milliyet Çocuk’un diğer kitapları geldi, sanırım çoğunu okumuşumdur.
- Bu kitabı keşke ben yazsaydım, dediğiniz bir kitap oldu mu?
Olmaz mı? Hem de çok… 🙂 Örneğin Momo (Michael Ende), Pippi Uzun Çorap (Astrid Lindgren), Bunun Adı Findel (Andrew Clements) ve Ella ve Arkadaşları (Timo Parvela)…
- Çocuklara yönelik kitaplardan en son hangisini okudunuz? Kitapla ilgili düşüncelerinizi kısaca belirtebilir misiniz?
Cumhuriyet Kitap Eki, Çocuk ve Gençlik Sayfaları’ndaki çalışmam nedeniyle pek çok ve sürekli çocuk kitabı okuyorum. En son Terry Pratchett’ın yazdığı “Cadının Elektrikli Süpürgesi” adlı öykü kitabını okudum. Prachett’ın fantastik eserlerini okumak biraz zordur. Bazen kişi ve olaylar karmaşık gelebilir okura. Ben çok hızlı okumak zorunda olduğum için açıkçası biraz çekinerek başladım. Ama çok keyifli, çok eğlenceli ve komik öykülerle karşılaştım. Okurlar da severek okuyacak, bence.
edebiyathaber.net (21 Şubat 2018)