Çizimle olan ilişkiniz ne zaman başladı?
Öncelikle merhaba, çizimle olan bağım küçük yaşlarda başladı. Lisede Grafik ve Fotoğrafçılık bölümü okudum. Bu yıllarda illüstrasyonlar yapmaya başlamıştım. Sonrasında Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik bölümünü kazandım ve lisans eğitimimi tamamladım.
Üniversite yıllarımda kendimi illüstrasyon konusunda geliştirmeye devam ettim. Mezun olduktan sonra seramik alanında ilerlemek istemediğime net olarak karar vermiştim. (Daha sonrası için seramikle alakalı farklı fikirlerim olacak.) Yoğun olarak illüstrasyonlar yapmaya hep devam ettim ve halen içinde bulunduğum projeleri sürdürmekteyim.
Çizer kitaba nasıl hazırlanır?
Kitabı rahat okuyabileceğim, karakterleri ve olayları tam olarak anlayabileceğim bir an yaratmaya özen gösteriyorum. Okuduğum andan itibaren kafamda çoğu şey canlanmaya başlamış oluyor. Çizimlere başlamadan önce çok fazla kaynak taramaya ve bana güzel şeyler katabilecek içeriklere bakmaya çalışıyorum. Araştırmayı çok seviyorum. Her zaman buna zaman ayırdığım için aylar önce baktığım bir şey elimdeki projede bana katkı sağlayabiliyor. Araştırdıklarımı biriktirdiğim bir arşivimin olması bu noktada çok etkili oluyor. Benim için en rahat üretim yapabildiğim yer çalışma odam. Özellikle eskizleri çıkarırken dikkatimin dağılmasını hiç sevmiyorum. Sakin ve planlı ilerlemek benim için önemli.
Layoutları ve renklendirmeleri yaparken daha rahat oluyorum. Kafamı kurcalamayan videolar, podcastler çalışırken beni mutlu ediyor.
Çizimlerinizi yaparken yazar ya da editör ile nasıl diyaloglar gelişiyor aranızda?
Kitabı okuduktan ve kendi notlarımı aldıktan sonra bir toplantı yaparız. Çoğu şey bu toplantıda netlik kazanır. Yazarın istedikleri, benim aldığım notlar, editörün söyleyecekleri her şey bu toplantıda konuşulur.
Yazar, editör ve çizer üçgeninin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Karşılıklı anlayış ve açık olmakta arkasından geliyor.
Çizimleri tamamladıkça editörle paylaşmak daha sağlam ilerlememi sağlıyor. Eklemek ya da çıkarmak istedikleri bir şeyler olursa onları düzenliyorum. Revizelerin en başta belli olması bir çizer için çok önemli. Editörün bu noktada önemi çok büyük, yazar bazen çizerin işine o kadar hâkim olamayabiliyor.
Sanatınızı/çizimlerinizi beslemek için neler yapıyorsunuz?
Dediğim gibi bir arşivimin olması çok işime yarıyor.
Çok fazla araştırmayı, yeni sanatçılar keşfetmeyi seviyorum. Sadece yaptığım işle ilgilenen insanları değil her disiplinden olan sanatçıların işlerini incelemek çok daha yararlı geliyor.
Özellikle sanatla ilgili platformlarda vakit geçirmeyi çok seviyorum.
Her şey bana fikir verebiliyor. Dışarıda insanları incelemeyi ve analiz etmeyi seviyorum, tanık olduğum olaylar aklıma farklı fikirler getirebiliyor. Bunların yanında filmler, diziler, kitaplar her zaman bana yardımcı olan kaynaklar arasında yerini alıyor.
Bir de fotoğraf günlüğü yapmayı seviyorum. Bir yerde paylaşmasam da galerimde olması beni mutlu ediyor ve aklıma farklı fikirler getirebiliyor. O gün unutmak istemeyeceğim bir günse çoğu şeyi fotoğraflamak hoşuma gidiyor.
Bir kitabın rafta yerini alana kadar geçirdiği mutfak sürecini çizer cephesinden anlatır mısınız?
Benim işim kitabı canlandırmak, karakterleri ve mekanları doğru analiz edebilmek ve okuyucuya temiz aktarabilmek.
Çalışma düzenim her zaman projeyi okuduktan sonra karakterleri hemen eskize almaya başlamak olur. Onlar netleştikten sonra genel eskizlere geçerim. Eskizlere yeterli vakit ayırmanın önemli olduğunu biliyorum ve bu yüzden buna dikkat etmeye özen gösteriyorum.
Eskizler onay aldıktan sonra ise layoutlara başlarım. Layout süreci benim için en eğlenceli zamanlardan birisi, ince ayrıntılar yapmayı seviyorum. Sonrasında renklendirme ile teslimimi sağlıyorum.
İşim bittikten sonra yayınevi kitabı baskıya hazırlar ve bana baskıya girmeden son halini gönderir.
Bu aşamalardan sonra kitabın size kargolanmasını heyecanla bekleyebilirsiniz.
edebiyathaber.net (15 Nisan 2023)