Çizimle olan ilişkiniz ne zaman başladı?
Çizebildiğimi ilk anaokulundayken fark etmiştim. Sınıftakiler karşıdan görünen kardan adam çizerken ben perspektifi olan ve tepeden görünen kardan adam çizmiştim.
Daha sonra ortaokulda kayık resmini de yandan görünür şekilde değil de önden görünür çizince hoca beni yanına çağırmıştı. Özel bir eğitim almadım, Türkçe öğretmenliği mezunuyum. Bu işin eğitimi nasıldır diye hep merak ettiğim için 2 yıl önce İstanbul Arel Üniversitesi Çizgi Film Bölümü’ne girdim. İyi ki de girmişim öğrenmenin yaşı yok, hâlâ yeni yeni şeyler öğreniyorum.
Çizer kitaba nasıl hazırlanır?
Yıllardır resimli çocuk kitabı biriktiriyorum. Türkçe öğretmeni olduğum için sürekli metinlerle kitaplarla iç içeyiz. Benim gibi çocuk kitaplarıyla ilgili arkadaşlarım var, oturduğumuzda bolca bu alanda sohbet ederiz. Animasyon, çizgi film, izliyorum; netten başka çizerler neler yapmış onları inceliyorum. Haftada bir iki kere mutlaka büyük kitapevlerine gidip yeni neler çıkmış onları incelerim. Çizimlerimi evde yapmıyorum. Çoğunlukla geleneksel yöntemlerle çizim yaptığım için boyalarımı kağıdımı alıp dışarda farklı kafelerde çiziyorum. Beni İstanbul’un her yerinde çizerken görebilirsiniz. Ortam değişikliği çok iyi geliyor.
Rutinleri seviyorum. Sevdiğim yerlere tekrar tekrar gitmeyi seviyorum. Gittiğim yerlerde yeni insanlarla tanışıyorum. Resim çizen insan görünce illa ki birileri güzel bir şeyler söylüyor. Pibalı Gezegeni’ni Çatalca’da köyde öğretmenlik yaparken çizmiştim. Issız huzurlu sahilleri var. Yalıköy, Ormanlı sahilinde yürüyüş yaptığım, kafelerinde çay içtiğim güzel günlerde çizdim.
Çizimlerinizi yaparken yazar ya da editör ile nasıl diyaloglar gelişiyor aranızda?
Pibalu Gezegeni’ne Yolculuk ilk kitabımdı. İlk editörüm de Burcu Ünsal… Ben ortaya bir şeyler çıkarmıştım ama o kadar çok eksiğim vardı ki. Sağ olsun Burcu çok hassas çalışıyordu, uzun uzun anlatıyordu. Bazen o kadar çok düzeltmem gereken yerler oluyordu ki, sanırım bu kitap hiç çıkmayacak diyordum içimden. Haftalarca aylarca süren yazışmalar ile çıktı ortaya. Ne kadar zorlu bir süreç olduğunu o zaman anladım. Bana çok katkısı oldu. Kendisine çok teşekkür ediyorum. İlk kitaptan sonrakilerde acemiliğimi atmıştım. Ama hep şuna inanırım, amatörlüğün sıcaklığı diye bir şey vardır. Bu sebeple en sevdiğim kitabım ilk kitabım. Hepsini çok seviyorum tabii ama ilk kitabımı azıcık fazla.
Sanatınızı/çizimlerinizi beslemek için neler yapıyorsunuz?
Güzel olan her şeyden ilham alıyorum. Bu bazen farklı bir yemek oluyor, bazen güzel bir şarkı. Bazen evime sempatik bir aksesuar alıyorum o beni mutlu ediyor ,oturuyor çiziyorum. Bazen güzel bir sohbet ediyorum içim kıpır kıpır oluyor çiziyorum. Sabah sahilde yürüyorum, temiz hava güneşin doğuşu güzel geliyor oturuyor; çay bahçesinde çiziyorum. İnternetten de bolca yararlanıyorum güzel işler beni heyecanlandırıyor. Behance, instagram, pinterest … çok ciddi kaynaklar. Güzel esere ulaşmak artık çok kolay. Hatta iş şu aşamaya gelmiş, uygulama beğendiğin şeylerden neleri sevebileceğini bile sana sunuyor. Hem ürkütücü hem de güzel. Bu kolaylık belki her şeyin daha hızlı tüketilmesini sağlıyor ama kaliteli eserlerin bir şekilde tutunduğunu düşünüyorum. Ev dekorasyon dergilerine ilgim var. Öğretmen olmasaydım iç mimar olurdum diyorum. Ev için bir şeyler yapmak da beni mutlu ediyor. Sonuçta içinde yaşadığım ortamı renklendirmek benim elimde. Mutlu bir ortamda yaşamak da daha güzel işler çıkarmama yardımcı oluyor.
Bir kitabın rafta yerini alana kadar geçirdiği mutfak sürecini çizer cephesinden anlatır mısınız?
Boş kâğıt kaygısı diye bir şey var. Projenin ilk aşaması çok ürkütücü. Önünde dolması gereken 20-30 sayfa boş kâğıt var. Önce düşünme aşaması oluyor. Ne çizeceğimi kafamda oturtmadan asla kâğıdın başına geçmem. Sonra karakter eskiz aşaması. Karakterlerin yeterince sıcak olduğunu düşünene kadar tekrar tekrar çizerim. Böyle sarılmalık sempatik sıcak karakterler olmalı, derim sürekli. Daha sonra hangi sayfada hangi çizimler olacak yazılı olarak yazarım. Daha sonra yazdıklarımın eskizlerini çizerim. Buraya kadarki kısımlar en zor kısımları. Artık ne yapacağım belli olduysa keyifli kısımlar geliyor. Ayrıntılı çizimler ve boyama aşaması…
Önce sulu boya ile boyuyorum, kuruduktan sonra ayrıntı için kuru boya ile üzerinden tekrar geçiyorum. Bir resmin işçiliği yaklaşık üç gün sürüyor. Sonra taratma aşaması ve mizanpaj aşaması geliyor. Daha sonra da düzenlenip baskıya giriyor.
Sanırım sohbetimiz burada sona eriyor. Bu güzel sorular için teşekkür ederim. Güzelliklerle dolu yazılar diliyorum.
edebiyathaber.net (1 Ocak 2022)