Çizimle olan ilişkiniz ne zaman başladı?
Profesyonel ilişkim lise yıllarımda Çarşaf Dergisi’nde karikatürist olarak başladı. Sonraki yıllarda GSF eğitimi alarak çizgimi daha ileriye taşımak istedim. Avrupa ekolü çizgi romanları çok severdim. Onlar gibi çizebilmek için iyi bir desen gerekiyordu, o zamanlar öyle düşünüyordum.
Bu yüzden Mimar Sinan Üniversitesi’nin resim bölümüne girdim. O sırada da Avni Mizah Dergisi’nde çalışmaya başlamıştım. Sonraki yıllarda çizgilerimi hareketlendirme derdine düştüm ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi GSF Animasyon Bölümü’ne girdim. Uzun bir süre animasyon işleri yaptım. Çoğunluğu reklam sektörüneydi. Yıpratıcı bir süreçti. Sonra bu alanda çeşitli sebepler yüzünden daha fazla gidemedim ve bireysel olarak çizgi hayatıma dönmeye karar verdim. Şu an serbest bir çizer olarak çalışıyorum. Bileğimin ve zihnimin yettiği ama benim tercih ettiğim alanlara illüstrasyon, çizgiroman, kitap resmi, editoryal, storyboard gibi farklı yönlere çizgiler üretiyorum. Bazen de sergilere katılıyorum.
Çizer kitaba nasıl hazırlanır?
Kitap çizerliği deneyimim çok eski değil. Çizdiğim kitaplar için şunu söyleyebilirim. İlk okumamda ilham verici bulduysam her şey yolunda demektir. Daha okurken çizmeye başlarım hayalimde, beni etkileyen sahneleri çoktan mimlerim sonra talep edilen sayıya göre bu sahneler arasında seçim yaparım.
Bu sahneler içinde çizmekte zorlanacağım bir şey varsa o konuda bir arşiv edinir ve etüt çalışması yaparım. Mesela son çalıştığım Dev Bir Benek kitabındaki bisiklet için bol bol etüt yaptım. Bisiklete binen insanların videolarını seyrettim. Fotoğraflara baktım vs. Çok ciddi bir durum yok aslında ama kendimi motive etmeye çalışırım.
Çok disiplinli bir şekilde defter taşırım, tam bir urban sketcher olmasam da çevremde olup bitenleri çizmeyi seviyorum. Bazen de profesyonel işimle ilgili etütleri bir kafede oturarak yaparım. Final halini çalışma odamda genelde geceleri çizerek tamamlıyorum. Sıkılarak çizmek tam bir işkencedir. Çevresel seslerin daha az olduğu zamanlarda ve yalnız kalındığında çizgiye daha iyi konsantre olunuyor.
İnceleme araştırma kitapları okuyorum. Öykü kitapları okumayı severim. Çizilse ne güzel olur dediğim öyküleri bulmak beni heyecanlandırır. Çocuk kitapları da çok güzeldir, onlardan çok şey öğreniyorum.
Çizimlerinizi yaparken yazar ya da editör ile nasıl diyaloglar gelişiyor aranızda?
Yazarla pek konuşmuyoruz. Editörle daha çok ilerleniyor. Ama özel istekler, vurgulanmasını istediği bir şey varsa ya da benim sormak istediğim bir şey varsa elbette diyalog halinde olunuyor.
Kitabı okuduktan sonra sahneleri eskizleyip editörle paylaşırım. Asıl konuşma bu aşamada gerçekleşir. Kitaba uygunluk, eksiklikler yada yanlış anlaşılmış şeyler burada ortaya çıkar. Yazar da burada onay verir. Sonra orijinal haline getirmek için ben kovuğuma çekilirim.
Sanatınızı/çizimlerinizi beslemek için neler yapıyorsunuz?
Öykü kitapları beni motive eder yeni projeler yapmak farklı konularda bir şeyler çizmek için heyecanlandırır. Henüz bir grafik romanım yok. Bunun için arayıştayım sevdiğim bir öyküyü uygun şartlarda grafik roman olarak çalışmak istiyorum. Bu heyecanımı araya giren işlerle ertelesem de yok etmiyorum.
Alternatif çizgileri ve farklı öyküleri olan grafik romanları incelerim. Eskiden tasarım, illüstrasyon dergilerini takip ederdim fakat web yüzünden takip edilecek başka bir görsel ve bilgi dünyasına geçtik. Bu iyi mi oldu bilmiyorum dikkatim eskiye göre daha dağınık. Gördüğüm görselleri çoğu zaman slayt hızıyla inceleyip geçiyorum. Bu hiç hoşuma gitmiyor.
Çizgimi beslemek için defter tutarım zaman zaman canlı model çalışırım. Eli her zaman sıcak tutmak gerekir, dijital de çalışsanız fark etmez.
Bir kitabın rafta yerini alana kadar geçirdiği mutfak sürecini çizer cephesinden anlatır mısınız?
Şöyle özetleyebilirim, kitabı okurken çizmek istediğim yerleri o anda düşünürüm, not ederim. İlk önce yavaştan almak iyi oluyor biraz kafamda çeviririm hikayeyi. Uygun bulduğum bir stilde etütlere başlarım. Buralarda hayal ettiğinizle çizdiğiniz aynı etkide olmayabilir.
Bu yüzden bir sahnenin kompozisyonu farklı açılarda denemeniz gerekir. Bir de zaman var, düşündüğünüz her şeyi size verilen zamanda yapmanız gerekir. Neyse ki pek çok işimde bu konuda anlayışlı editörlerle çalıştım. Çünkü zamanı biraz aşabiliyorsunuz. Eskizleri editör ve yazarla paylaştıktan sonra eğer bir revizyon yoksa temizleme, renklendirme aşamasına geçerim. Sonra yayınevinde, ön gördüğünüz bir düzenleme ya da tasarım varsa grafik tasarımcı ile paylaşırız. Kitap son halini bu aşamada alır. Editörün onayıyla raflara çıkar.
edebiyathaber.net (19 Şubat 2022)