1.Çizimle olan ilişkiniz ne zaman başladı?
Çizim hayatımda hep vardı. Zaman içinde şekil değiştirdi. Önce resimle başladı, sonra ilkokulda arkadaşlarımın komik hallerini çizmem onları çok eğlendirdi, bunun karikatür olduğunu fark ettim ve karikatür çizmeye başladım. Lise 2. sınıfta çizdiklerim mizah dergilerinde yayınlanmaya başladı. Çizmeye profesyonel anlamda devam edebilmeme yarar sağlayacağı için Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü’ne girdim, illüstrasyonla orada tanıştım. 1993’teki mezuniyetimden bu yana freelance çizer olarak devam ediyorum.
2.Çizer kitaba nasıl hazırlanır?
İlk aşamada metni okuyup kaç resim olması gerektiğini ve resim gelecek sayfaları belirliyorum. Eskiz aşamasında karakterler üzerinde çalışıp, resimleri sayfa tasarımıyla birlikte planlıyorum. Sonra orijinal çizimlere başlıyorum.
3.Çizimlerinizi yaparken yazar ile nasıl diyaloglar gelişiyor aranızda?
Hazırlık aşamasında yazardan çok kitabın editörüyle diyalog halinde oluyorum. Yazarlarla da çoğunlukla editör aracılığıyla iletişim kuruyorum. Çizimler bittikten sonra yazarların özellikle karakterler üzerinde değişiklik önerileri olabiliyor.
4.Sanatınızı/çizimlerinizi beslemek için neler yapıyorsunuz?
Dünyanın öbür tarafında neler çizdiklerini takip etmeye çalışıyorum, diğer meslektaşlarımın işlerine bakmayı seviyorum, yeni boyama çizim teknikleri deniyorum… Bilen değil öğrenen olarak kalmak istiyorum. 10 yaşındaki kızımın çizimlerinden de öğreneceğim şeyler var.
5. Bir kitabın rafta yerini alana kadar geçirdiği mutfak sürecini çizer cephesinden anlatır mısınız?
Benim işim metnin bana gelmesiyle başlıyor. Yukarıda söylediğim gibi, resim sayısı, eskizler… Sonra orijinal çizimleri bitirip yayınevine gönderiyorum. Eksik, hata varsa editörle üzerinde konuşuyoruz, gerekli düzeltileri yapıyorum. Yayınevi baskıya gitmeden son halini gönderiyor. Üzerinde tekrar konuşuyoruz. Sonra baskıyı bekliyorum.
edebiyathaber.net (10 Ekim 2020)