Çizimle olan ilişkiniz ne zaman başladı?
Çok klasik bir cevap olacak ama çizime olan ilgim çok küçük yaşlardan itibaren başladı. Okula başlamam ile birlikte resim dersleri okulda en keyif aldığım ve ilgi duyduğum zaman dilimlerinin başında yer aldı. Öğretmenlerim sürekli olarak düzenlenecek sergiler, okul gazetesi ve pano gibi şeyler için resimler isterlerdi benden. Ne yazık ki öğretmenlerimden bunun dışında yeteneğimle ilgili bir yönlendirme almadım ve çok uzun yıllar çizim benim için bir hobi olarak devam etti.
Üniversite yıllarımda bu hobim biraz daha karikatür ağırlıklı yön almaya başladı. Hocalarımızın, arkadaşlarımın karikatürlerini çizmeye yaşadığım ya da tamamen hayali sahneleri karikatürize etmeye başladım. Bu ilgim öğretmenlik yıllarımda beni bir karikatür kursuna katılmaya kadar götürdü. Bu kursta ulusal ve uluslararası düzenlenen karikatür yarışmalarından haberdar olmam herhalde çizim hayatımın en önemli ve ciddi adımını atmamı ve gelişmemi sağladı. Düzenli olarak zaman ayırabildiğim her yarışmaya katılmaya başladım. Bu yarışmalardan ulusal ve uluslararası dereceler alıp sergilere ve albümlere seçilme mutluluğunu yaşadım. Sınıf öğretmeni olmam ve sürekli çocuklarla vakit geçirmemden dolayı bir süre sonrada çocuklara yönelik çizimler yapmaya başladım. Kitaplar, dijital platformlar, kutu oyunları gibi çocuklara yönelik alanlarda çizimler yapmaya devam ediyorum. Çizim ve tasarım yeteneğimi geliştirebilmek içinde İnönü Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü’nde yüksek lisans yapmaktayım.
Çizer kitaba nasıl hazırlanır?
Kitap resimlemeye metni dikkatlice okumakla başlıyorum. Özellikle hikâyede geçen karakterlerle ve olaylarla ilgili notlar almayı seviyorum. Bazı metinleri okurken karakterler gözünüzde hemen canlanmaya başlıyor ama bazen bu süreç çok sancılı ve uzun sürebiliyor.
Eskizleri hazırlarken hemen hemen her ortamda çalışabiliyorum. Çalışma esnasında ruh halime uygun müzikler dinlemeyi seviyorum ama önceden de bahsettiğim gibi zorlu ve tıkanma noktasında bir moda girmişsem tamamen sessiz, çıt çıkmayacak bir ortamda tam konsantre çalışmak iyi geliyor.
Çizimlerinizi yaparken yazar ya da editör ile nasıl diyaloglar gelişiyor aranızda?
Genelde editörler ile iletişimde oluyorum. Yayınevlerinin uygulama farklarına bağlı olarak editör, yazar ve çizer toplantıları da yapılabiliyor bazen. Eskizler ile çalışmaya başlıyorum, bu eskizler ortak karar ile son halini alınca da boyama aşamasına geçiyorum. Yazarın ve editörün beklentisini özellikle yazarın neyi hayal ederek yazdığını bilmek tabii ki önemli ama çizimlerin beklenti odaklı olmasını sevmiyorum. Ortak bir paydada buluşacak şekilde dinlediklerimi, anladıklarımı hayal dünyamdaki şekliyle yansıtmaya çalışıyorum. Çalışma şeklimin bu olduğunu da her zaman belirtiyorum.
Sanatınızı/çizimlerinizi beslemek için neler yapıyorsunuz?
Sınıf öğretmeni olmamın bu konuda bana büyük bir avantaj sağladığını düşünüyorum. Çünkü yıllardır çocukların her hallerine, tepkilerine, mimiklerine şahit hatta dahil olma şansını yakalıyorum.
Çocuklara yönelik çizimler yaparken sürekli onlarla bir arada olmak gerçekten çok hoş. Şu anda 2,5 yaşında olan oğlum Kuzey’ de benim ilham kaynaklarımdan biri. Her gün beni şaşırtacak, güldürecek şeyler yapabiliyor tabi bu çizimlerime de yansıyor. Düzenli olarak çocuk kitapları alıp onları okumayı ve uzun uzun çizimlerini incelemeyi çok seviyorum. Büyük bir anime hayranıyım. Çizimlerim anime tarzı olmasa da hayal dünyamı zenginleştirdiğini düşünüyorum. Çizimlerime etkisi olan bir diğer kişi de eşim. Gerçekten iyi bir eleştirmen, bunu olumlu anlamda söylüyorum her çizimimi dikkatlice inceleyip yorumlar ve onun yorumlarıyla sahne her zaman daha iyi daha tatlı bir hale gelir.
Bir kitabın rafta yerini alana kadar geçirdiği mutfak sürecini çizer cephesinden anlatır mısınız?
Bu süreç yayınevinin editörünün bana ulaşması ile başlıyor. Kitapla ilgili detaylar konuşulup ortak bir paydada buluşunca hikâye metnini okuyorum. Hikâye ile ilgili notlar alıp önceden belirlediğimiz sahnelerin eskizlerini yapıyorum. Editör ve yazarın onayı ile boyama aşamasına geçiyorum.
Boyama aşaması bittikten sonra çizimleri editöre yolluyorum, genelde eskiz aşamasından sonra çok değişiklik olmasa da bazen küçük değişimler, ekleme ve çıkarmalar istenebiliyor. Sahne son halini ve onayını aldıktan sonra da önceden belirlediğimiz formatta editöre iletiyorum. Bu noktada benim çalışmalarım sona ermiş oluyor. Bu sürecin en güzel anlarından biri de yayınevinin kitabın basılı halinden yolladığı örneklerin elime ulaşması oluyor. Her kitap kendim ve oğlum için bıraktığım eşsiz anılar benim için.
edebiyathaber.net (26 Kasım 2022)