Çizimle olan ilişkiniz ne zaman başladı?
Zihnimdekileri kağıda dökebildiğimi ve boya kokularının bana oldukça cazip geldiğini fark etmemle başladı sanırım çizimle olan ilişkim. İtinayla -İzmir sıcağını hesaba katmadan zekice olduğunu sanmıştım- pencerenin önüne sakladığım canım pastel boyamın erimesinin bile yıldıramadığı çizim aşkım hep devam etti.
Lakin üniversitede resim bölümüne başlayana kadar bunu bir meslek olarak seçeceğim aklıma gelmemişti. Temel sanat eğitimimi çocuk kitabı illüstratörlüğüyle birleştirmem uzun yıllar sonra olsa da yaratma cesaretimi yitirmediğim için şanslıyım sanırım.
Çizer kitaba nasıl hazırlanır?
Kitap dosyasının bana gelmesiyle, son çizilecek illüstrasyona kadar metin ile yatıp kalkma sürecime başlamış olurum. Metni okumaya başlamamla -tıpkı Feyza Hepçilingirler’in yazdığı “Kim Korkar Karanlıktan!”ı daha ilk okumamda tekniğinin kafamda belirmiş olması gibi- kitabın görsel dili zihnimde şekillenmeye başlar. Metne ilişkin görsel araştırmalar ve eskizler de bu görsel dili oluşturan en önemli unsurlar olan tekniğe ve renk paletine karar vermemi sağlar.
Ben masaüstü bilgisayar, çizim tableti, geniş çalışma masası, unutulup soğutulmuş kahvenin yenisinin yapılıp tekrar soğutulduğu, ev düzeninde çalışmayı seven gece kuşu tayfasındanım. Çizimlerin teslimine kadar yoğun okumalara, film izlemelere ve gezip tozmalara ara verip, günlük ruh halime göre seçilmiş müzikler eşliğinde çalışırım.
Çizimlerinizi yaparken yazar ya da editör ile nasıl diyaloglar gelişiyor aranızda?
Kitabı resimleme sürecinde genellikle iletişim kurduğum tek kişi olan editörle, kitap hakkında genel bilgiler ve belki teslimden sonra olabilecek bazı revizeleri yazışmak dışında pek diyaloğumuz olmuyor.
Şu ana kadar yeteneğime güvenip ve basılacak kitabın bir parçası olduğumun farkında olmuş editörlerle çalışmışım ki editör-çizer diyaloğunda hiçbir sorun yaşamadım.
Sanatınızı/çizimlerinizi beslemek için neler yapıyorsunuz?
Gözlem yapmak. Durmadan ve durduramadan gözlem yapmak bana işimle ilgili en çok katkı sağlayan eylem. Basılı ya da dijital illüstrasyonları incelemek, teknikler denemek, form kaygısı duymadan yapılan karalamalar, film izlemek ve hayal kurmaya çalışmak benim nefis besin kaynaklarım.
Bir kitabın rafta yerini alana kadar geçirdiği mutfak sürecini çizer cephesinden anlatır mısınız?
Editörün yaş grubu, resim sayısı, ölçüler gibi kitapla ilgili bilgileri iletmesi ve metni okumaya başlamamla ilk süreç başlamış olur.
Kimi zaman dijital kimi zaman kağıt üzerinde alınan notlara ve yapılan eskizlere, “Çizemiyoruummm.” “Yetiştiremeyeceğim.”endişeleri de eklenip boş geçmiş gibi görünen ilk birkaç günün ardından sabırla çizimler ilerler, biter yayınevine teslim edilir, gerekli görülürse revizeler yapılır ve büyük bir ‘oh’ çekilerek baskıdan kitap beklenir.
edebiyathaber.net (4 Eylül 2021)