1.Çizimle olan ilişkiniz ne zaman başladı?
Hatırlayabildiğim en küçük yaşlarımda çizilmiş ve basılmış her tür matbuatın içine düşerdim! Kitaplarla dolu bir evde büyüdüm. Çok gazete giren, dergilerin izlendiği, ansiklopedi fasiküllerinin alındığı bir ev ve hediye olarak genellikle kitap verilen bir çocuk… Okumak kadar bakmak içindi kitaplar benim için. Kitap kapakları, çizgi romanlar, gazete karikatürleri, okul kitaplarındaki resimler… Çizerin ismini hep önemsediğini hatırlıyorum. O harika masal kitabının gözümü alamadığım prenses çizimini kim yapmış, tatil kitabının kapağındaki o köy resmini çizen kim… Çoğu kez, roman kapaklarını çizenin bile adını yazmazlardı künyeye. Ama ben o bilinmeyen kişiye hayranlık duyardım. İyi tablo yapandan çok yayımlanmış bir resim çizenlerdi merak ettiklerim. Ve galiba onlardan biri olmaya çok özeniyordum! Denilebilir ki tüm fırsatlarda da durmadan çiziyordum. Okulda en sevdiğim derslerdendi resim dersi. Yetenekli olduğum da söylenirdi. Ama tabii çizmek, boyamak bir meslek olamazdı! Belki en iyi ihtimal resim öğretmeni olunurdu. Ama başarılı öğrencilerin kaderi gereği ben de önce tıp fakültesi bitirdim. Doktor olarak çalıştığım ilk yıl da yeniden sınava girip güzel sanatlar fakültesi grafik bölümünü kazandım. Tıp eğitimi boyunca, sık sık okula gitmez, evde resim yapardım! İnsanlara baskı yoluyla çoğaltılıp ulaştırılan afişler, kartpostallar, kitap kapakları ve resimli kitaplar yapmaktı hayalim. Bir ölçüde gerçek oldu.
2.Çizer kitaba nasıl hazırlanır?
Ben öyküyü yazarak hazırlanıyorum. Genellikle yazarken görsellerin de eskizlerini çiziyorum. Bazen de çizmek istediğim mekânlar ya da kahramanların öyküsünü kurgulamaya çalışıyorum. Sözcüklerle hep iç içe benim gözümde uçuşan görseller. Ve aynı zamanda sayfaları da, kapağı da, bir bütün olarak kitabı tasarlamaya çalışıyorum.
3.Çizimlerinizi yaparken yazar ile nasıl diyaloglar gelişiyor aranızda?
Yukarıda açıklamaya çalıştığım gibi, ‘yazar’la aramız iyi! Yakın temas halinde çalışıyoruz! Espri bir yana, çok sevdiğim öykü olursa, bir yazar arkadaşımla birlikte çalışma deneyimi yaşamak da istiyorum samimiyetle.
4.Sanatınızı/çizimlerinizi beslemek için neler yapıyorsunuz?
Yaşadığım hayatı yaşamaya devam ediyorum tadını çıkarmaya çalışarak. Doğaya yakın olmak, bol bol gezmek, çok film seyretmek, animasyonları izlemek, resimli kitapları yakından takip etmek, olabildiği kadar çok çizerin ama özellikle çocuk çizerlerinin işlerini görmeye çalışmak yalnızca çizerliğimi değil yaşamımı da besliyor zaten. Bir de her yeni çalışmada kendim için çıtayı biraz daha yükseltmeye çabalamak. Sonsuz bir yolculuk bu bence.
5. Bir kitabın rafta yerini alana kadar geçirdiği mutfak sürecini çizer cephesinden anlatır mısınız?
Şimdiye dek hep yazılmış, çizilmiş ve tüm sayfa, kapak tasarımı da yapılmış şekilde yayınevlerine başvurdum. Kitap kabul edilirse, metin üzerinde çalışılır editörle. Yayınevinin hazırlıkları tamamlanınca da basılır.
edebiyathaber.net (17 Ekim 2020)