Çizimle olan ilişkiniz ne zaman başladı?
Çocukluğumdan bu yana boyama kitapları, boya kalemleri hep ilgimi çekmiştir. Özellikle içinde illüstrasyon olan kitapları okumayı daha çok severdim. Lisede Grafik Tasarım okuyarak ilk adımı attım. İlk kez karşılaştığım temel sanat eğitimi, grafik dersleri hep bir zemin ve bakış açısı oluşturdu bende. Sonrasında üniversite hazırlık sürecinde desen kursları da pekiştirdi bu bilgileri.
Lisans eğitimimde, Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım bölümü okumayı tercih ettim. Profesyonel hayata girdiğim ilk yıllarda ilk kişisel sergim olan “Sıradan Bir Gün”ü Cermodern’de izleyicilerle buluşturdum. Ankara ve İstanbul’da reklam ajanslarında art director olarak mesleğimi sürdürdüm. Son yıllarda, Doğan Egmont’ta görsel yönetmen olarak mesleğe devam ediyorum. Ayrıca; Sabitfikir, İyikitap, Kafkaokur gibi birkaç kültür sanat edebiyat dergisinde de üretimlerimi sürdürüyorum.
Çizer kitaba nasıl hazırlanır?
Bu soruyu hem tasarımcı hem çizer olarak yanıtlamak daha doğru olacaktır benim için. Öncelikle her kitabı okuyabilme zamanımız olmadığı için yazardan ya da editörden gelen temiz, ayrıntılı bir brief sağlıklı sonuçlar görmek adına en tercih ettiğim yöntem diyebilirim. Eserin detaylarına hakim olduğunuzda, o atmosfere girdiğinizde ortaya çıkacak olan gerek kapak tasarımı gerek illüstrasyon sanıyorum ki herkesi memnun edecektir.
Çizimlerinizi yaparken yazar ya da editör ile nasıl diyaloglar gelişiyor aranızda?
Kitap kapağı tasarımında, editörden gelen brief yeterli oluyor genellikle. Yazarında özel olarak belirttiği anekdotlar varsa onları da harmanlayıp en net sonuca doğru alternatifli şekilde ilerliyoruz.
Sanatınızı/çizimlerinizi beslemek için neler yapıyorsunuz?
İzliyorum, okuyorum. Sanatın tüm disiplinlerinden ne kadar çok beslenirsem kendimi o kadar şanslı görüyorum. Toplum ve insan hikâyeleri de beni mesleğim adına diri tutuyor.
Bir kitabın rafta yerini alana kadar geçirdiği mutfak sürecini çizer cephesinden anlatır mısınız?
Son resimlediğim kitaptan örnek verecek olursam; editörümüzle her ayrıntıyı konuştuk. Kitabın tümünü okudum. Eskizler yaptık. Geribildirimleri değerlendirdik. Taslakları yazarımıza onaylattık. Tabii bu süreçte ben kendimi o kitabın içinde bir karakter olarak görüyorum. Bütünleşiyorum kitapla.
Bu kitap özelinde, kitabın tasarımını da ben yaptığım için tüm doğum hikayesine şahit oldum diyebilirim. Kitabın tasarımını da çizerin yapması kuşkusuz ona daha özgür bir alan sunuyor.
Ve kitabın basılıp elinize geldiği o an, tüm o özverili sürecin sonuna geldiğinizi anlıyorsunuz, söz artık okuyucularda oluyor!
edebiyathaber.net (8 Mayıs 2021)