Çizimle olan ilişkiniz ne zaman başladı?
Sanırım çizimle ilişkim kalemi elime ilk aldığım an başladı. Çocukken izlediğim tüm çizgi filmleri, okuduğum tüm kitapları çizmeyi denediğimi hatırlıyorum. Lise yıllarımı ise sevmediğim öğretmenlerimin karikatürlerini çizerek geçirdim. Üniversitede Endüstriyel Tasarım alanında eğitim alırken çizmeye devam etsem de hala çocukluğumdaki gibi okuduğum kitapları çizme arzum devam ediyordu. Ancak profesyonel anlamda çizimle ilişkim 2012 yılında başladığım Grafik Tasarım yüksek lisans eğitimimle başladı diyebilirim.
Çizer kitaba nasıl hazırlanır?
Her ne çizersem çizeyim mutlaka daha önce defalarca izlediğim ve ezberlediğim bir Yeşilçam filmini ya da bir sesli kitabı (mümkünse Tilbe Saran sesinden) dinleyerek çizerim.
Yalnızken çalışmayı sevdiğim için genellikle tüm ev halkının uykuda olduğu gece saatlerinde çalışırım ve çalışma odamda sarı ışık olması beni çok mutlu eder.
Çizimlerinizi yaparken yazar ya da editör ile nasıl diyaloglar gelişiyor aranızda?
Benim şu ana kadar yayınlanmış olan her iki kitabımın da yazarı kendim olduğum için her ikisinde de metin ve çizim bir arada çalışarak editörle temasa geçtim. Ancak sonraki süreçte editörün yaptığı öneriler çerçevesinde kitaplarda bazı değişiklikler gerçekleştirdik ve bu öneriler kesinlikle kitabı daha iyi bir noktaya taşıyor. Dolayısıyla hem yazar hem de çizer olarak editörle olan diyalog ve uyumun çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Sanatınızı/çizimlerinizi beslemek için neler yapıyorsunuz?
Öncelikle beğenerek takip ettiğim pek çok çizer ve platform var ve her biri ayrı ilham kaynağı. Fakat ancak kendim çizmeye devam ettiğim sürece gelişmeye devam ettiğimi hissedebiliyorum.
Günlük hayattan ve kendi deneyimlerimden detaylar yakalamaya çalışıyorum, çünkü sanatın her zaman gözümüzün önünde olduğunu ve sadece onu keşfetmek gerektiğini düşünüyorum.
Bir kitabın rafta yerini alana kadar geçirdiği mutfak sürecini çizer cephesinden anlatır mısınız?
Benim için çizmeye başlamak çok zor bir süreç çünkü çizmeye başlamadan önce çok uzun ve yorucu bir düşünce dönemi yaşıyorum. Günlerce kafamda çizeceğim şeye dair fikirlerle yaşıyorum ve pek çok eskiz yapıyorum. Karar verip başladığımda ise durmadan çizerek en kısa zamanda çizimleri tamamlıyorum.
Sonraki aşamada daha önce de bahsettiğim gibi editörün katkılarıyla bir kez daha düzenleme yapmam muhtemel. Kitap basıma hazır olduktan sonra matbaaya gidip de rafta yerini alana kadar geçen bekleme süresi ise bir o kadar heyecanlı.
Ama asıl eğlencenin tüm bunlardan sonra geldiğini de belirtmek istiyorum. Okurlardan gelen geri bildirimler ve kitabın yorumlanması, hatta kitapla ilgili atölyeler bile yapılması aslında kitabın mutfak sürecinin okurun da dahil olması ile sürdüğünü gösteriyor ki bu işin güzelliği de bu sanırım.
edebiyathaber.net (14 Ağustos 2021)