Çizimle olan ilişkiniz ne zaman başladı?
Çizimle olan ilişkim ilkokulda çok iyiydi. Sonrasında çizim pek ilgimi çekmemeye başladı. Üniversitede okuduğum bölümde desen dersleri almaya başlayınca tekrar çizime döndüm.
Genelde sokak çizimi yapardım. Evler çizerdim. Evlere ayrı bir ilgim vardı.
Çizer kitaba nasıl hazırlanır?
Kapak illüstrasyonu yaparken genelde brief üzerinden düşünerek ilerliyorum. Önceki edisyonlara bakıyorum, benim için ufuk açıcı oluyor. Verilen kitap çok bilindik, kült bir eserse tarihsel olarak çıkan kapaklarına, çizimlerine bakıyorum. Mesela Fol Kitap için yaptığım Bi Dünya Öykü Klasikleri kapaklarında, kapak çizimlerinde zaten var olan çizimlerin bir adım önüne geçmek istedim. Kendi tarzımla yeniden yorumladım.
Çizimlerinizi yaparken yazar ya da editör ile nasıl diyaloglar gelişiyor aranızda?
Editör briefi gönderdikten sonra örnek olabilecek birkaç kapak ya da çizim gönderiyorum. Referans olabilir mi, buradan ilerleyebilir miyiz, diye. Yazarların kitaplarına çizim yaparken de onlara istedikleri illüstrasyon dilini soruyorum. Genelde kafalarında bir tarz oluyor ama çoğu zaman farklı tarzlara da ikna ediyorum.
Sanatınızı/çizimlerinizi beslemek için neler yapıyorsunuz?
Instagram’da sevdiğim çizerleri takip ediyorum. Beni gerçekten çok besliyor.
Çizimde bir dönem neredeyse her gün yaptığım cimnastikler vardı. Bir konu üzerinde editoryal illüstrasyonlar yapıyordum. Minimal ve genelde bir fikri içeren çizimleri, çizerleri takip ediyorum.
Bir kitabın rafta yerini alana kadar geçirdiği mutfak sürecini çizer cephesinden anlatır mısınız?
Önce editör size briefi gönderir, bu yazar da olabilir. Ne istediğini yazar, neler beklediklerini. Kitabın hitap edecek kitlesini, sonrasında çizimlere başlarım. İlk eskizler çıkar. Eskizler üzerinden ana hatları çıkartırız.
Sonrasında hızlı ilerlerim. Tabii revizeler de olur. İş bittiğinde artık matbaa süreci başlar. Kitap matbaadan geldikten sonra benim için iş tam olarak bitmez. Bir de okurların, görenlerin yorumlarını da merak ederim.