Çizimle olan ilişkiniz ne zaman başladı?
Çizimle küçük yaşlardan beri ortak ilerleyen bir ilişkim var. Vakit ayırdığımda beni birçok açıdan besleyen bir alan oldu her zaman. Aslında öğrendiğim çoğu şeyi deneme yanılma yöntemiyle, sürekli pratik yaparak öğrendim.
Lisede beni destekleyen resim öğretmenim, üniversitede aldığım ufak atölye dersleri ve bir iş olarak illüstratörlük yapmaya karar verdikten sonra katıldığım atölyeler dışında resim alanında bir eğitimim var diyemem. Anime karakter çizimleri, karakalem portreler, suluboya ve sonunda dijitale ulaşan bir serüven 🙂
Çizer kitaba nasıl hazırlanır?
Bir çizer olarak yeni bir projeye başlarken yaptığım ilk şey beğendiğim sanatçıların konu üzerine eserlerini incelemek oluyor. Araştırma yapmak, farklı tarzları deneyimlemek her zaman kalemime çeşitlilik kazandırıyor. Özellikle farklı renk paletleri denemek yaratıcılığımı besliyor. Saklı Dünya Hikayeleri serisi için daha çok karakterlere nasıl farklılıklar kazandırabilirim diye düşündüm.
Gerek kurbağa şapkaları gerek balonlu saçlar, uzun pelerinler ekleyerek karakterler üzerinde çalışmaya başladım. İlerlemelerimi gün gün not almak rutinim diyebilirim. İşlerin bitiş tarihlerini, günlük çalışma saatlerimi planlamak beni çalışma süreci boyunca rahatlatıyor 🙂
Çizimlerinizi yaparken yazar ya da editör ile nasıl diyaloglar gelişiyor aranızda?
Bazen çok küçük detayları dahi önemseyen ve bu detaylarda fikir sahibi olmak isteyen yazar ya da editörlerle çalışabiliyoruz. Bazen de tamamen işi hayal gücümüze bırakan yazar ya da editörler olabiliyor. Benim favorim tam da ortası sanırım 🙂 Bazen çizdiğim işler üzerine öyle yaratıcı revizeler alıyorum ki, sancılı revize süreci çok hoş bir yaratıcılık beslenmesine dönüşüyor. ‘Sivrisineklerin kan içme sürecini doktorların kan alma işlemi gibi yapsak nasıl olur’ gibi cümlelerle karşılaşınca yüzünüzde hoş bir tebessüm oluşuyor 🙂
Sanatınızı/çizimlerinizi beslemek için neler yapıyorsunuz?
Sanırım her çizer gibi Instagram, Behance, Pinterest gibi platformlarda sevdiğim sanatçıları takip ederek beğendiğim işleri inceliyorum. Tabi ki benimsediğim bir çizim tarzı var ama özellikle farklı tarzları incelemek ve denemeye çalışmak kalemimi güçlendiriyor gibi hissediyorum. Bazı platformlardaki etkinliklere katılmak, daha önce çalışmadığım konularda üretmek beni hem zorlayan hem de geliştiren bir pratik.
Bir kitabın rafta yerini alana kadar geçirdiği mutfak sürecini çizer cephesinden anlatır mısınız?
Öncelikle çizer olarak hikâyeyi inceleme ve bir hayal etme süreci başlıyor. Sahneleri düşünmek, eskizleri hazırlamak, renk paletini oluşturmak baştan sona çok keyifli. Aralarda revizeler, hemen onaylananlar ve baştan başlanması gereken sahneler olabiliyor. Çizer olarak her aşamada çok heyecanlandığımı söylemeliyim.
Tabii teslimden sonrası en heyecanlı kısım! Kitabın grafikten çıkışı, baskıdan gelen fotoğraflar ve en son da eve gelen kargo… Bu süreç sanırım benim için hiç monotonlaşmayacak. Her kitapta, her projede ayrı heyecan duyuyorum. Bir de kitapçılarda kendi kitabını görme mutluluğu var tabii. Umarım keyifle bu süreci tekrar tekrar yaşamaya devam ederim :))
edebiyathaber.net (8 Nisan 2023)