Okul öncesi döneme ve yeni yeni okumaya başlayanlara yönelik renkli ve resimli çocuk kitaplarını konu ettiğimiz iki yazıda özetle, okul öncesi dönemin insanın ömür boyu sürdüreceği, temel kişiliğinin ve alışkanlıklarının oluşacağı dönem olduğunu söyledik. Kitap okuma alışkanlığı da bu dönemde kazanılacak bir alışkanlıktır ve çok önemlidir. Bu alışkanlığın kazanılmasında ebeveynlerin vereceği önem kadar kitapların ilgi çekici olması da gereklidir. Öyle ki özellikle okul öncesi dönemde çocukların henüz okuyamadıkları da göz önüne alınınca, bu kitaplardaki resimlerin kolay yorumlanabilir olması, sanat değeri taşıması, çizimlerin çocuğun dünyası, ruhsal yapısı ve zihinsel gelişimi göz önüne alınarak yapılması gerekmektedir. Bu dönemin öykünme dönemi olduğunu ve çocuğun kitaptaki kahramanlara öykünebileceği gerçeğini unutmamak gerekir.
Renkli ve resimli çocuk kitaplarından söz edeceğimiz bu son yazıda “Kırmızı Kedi”den yayımlanan iki kitaba yer vereceğiz. İlki “Alya ve Tırmık”. Bu aynı zamanda bir ilk kitap. Burcu Bahar’ın ilk kitabı.
Alya küçük bir kız çocuğu. Bir sabah okula giderken kendisi gibi küçük, sevimli bir kedi yavrusu bulur. Yalnız başına miyavlayan bu küçük ve sevimli kediyi alır ve eve götürür. Süt vererek kediciğin karnını doyurur. Artık bir kedisi vardır ve kediciğe Tırmık adını koyar. Tırmık da yalnızlıktan kurtulduğu ve bir yuvaya kavuştuğu için mutludur. Alya’nın bir özelliği dağınık ve düzensiz olmasıdır. Bir gün evden aceleyle fırlar. Acelesinden penceresini de açık unutmuştur. Tırmık bahçede özgürlüğün tadını çıkarırken serçelerin peşine düşer ve ağaca tırmanır. Öyle yükseğe tırmanır ki aşağıya inemez. Sonrasında ne oldu derseniz onu da kitaptan okuyun derim. Serap Deliorman yine kendine has çizimleriyle kitaba can vermiş. Okumayı bilmeyenler de resimlerden izlesinler.
Bir diğer kitap ise “Küçük Kelebeğin Rüyası”. Yine Burcu Bahar yazmış ve yine Serap Deliorman resimlemiş.
Orman denilince çocukların ve belki de hepimizin kafasında canlanan yeşilden oluşan uçsuz bucaksız ağaçlık bir alan olabilir mi? Sanırım öyle. Fakat bu kitaptaki orman rengârenk ve çok aydınlık. Ormanın en küçüğü olan kozasından yeni çıkmış kelebeğin kanatları ise ormandan da renkli. Bu küçük kelebeğin en büyük zevki ise uçmak. Her akşam yatağına yattığında pırıl pırıl yıldızları ve bembeyaz yüzüyle gülen ay dedeyi seyreder. En büyük hayali de ay dede ve yıldızlara gitmektir. Annesi bunun mümkün olmadığını söylese de ikna olmaz ve hayalinden vazgeçmez. Hayalini gerçekleştirmek için çalışır, çabalar, ne gerekiyorsa yapar. Hayallerinin peşinden koşan küçük kelebeğin, bu yolda edindiği sıcak dostlukların öyküsünü de okuyoruz bu kitapta. Küçük kelebek yıldızlara ulaşabilecek mi acaba?
“Küçük Kelebeğin Rüyası”, ideallerinin peşinden koşmasını istediğimiz çocuklarımız için.
Renkli ve resimli kitapları şimdilik noktalarken hep dediğimizi yine tekrar edelim. “Çocuklar için hep kitap, daha çok kitap. Okuma yolunda olanlara da en doğru ve nitelikli kitap!”
Mehmet Özçataloğlu – edebiyathaber.net (3 Aralık 2014)