Ahmet Ağaoğlu’nun Ben Neyim? ve Gönülsüz Olmaz adlı eserleri Can Yayınları etiketiyle tek kitap olarak yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Cumhuriyet aydınlarının “İzler”inin peşinde.
A. Adnan Adıvar’ın gazete yazılarından derlenen Dünyayı Düzeltmek kitabıyla başladığımız “İzler” dizisi Ahmet Ağaoğlu’yla devam ediyor.
Cumhuriyet döneminin en önemli düşünürlerinden Ahmet Ağaoğlu’nun deneysel metni Ben Neyim? ve Anadolu’nun yaşadığı sefaleti anlatan Gönülsüz Olmaz isimli kısa eserini bir arada sunuyoruz.
Bir müddetten beri bende garip ve müziç bir ihtiyaç doğmuştur: Kendi kendimi müşahede altına almak! (…) İşte ben kendimi öğrenmeye koyuldum ve sizi temin ederim ki bu pek de kolay ve bilhassa hoş bir iş değildir! Metodum pek basitti: Ben içimle dışımı karşı karşıya getirerek kendi başlarına bıraktım ve benim işim yalnız bütün gördüklerimi ve işittiklerimi olduğu gibi kaydetmekten ibaret kaldı! Fakat ilk defa beni bir dehşet aldı ve derin bir nefretle gözlerimi yumdum. “Aman, ben bu muymuşum?” diye haykıracağım geldi.
Ahmet Ağaoğlu, 1936’da Cumhuriyet’te tefrika edilen ve ölümünün ardından 1939’da kitap olarak basılan sıra dışı metni Ben Neyim?’e, Yeraltından Notlar’ı andıran bu satırlarla başlıyor. Kitap boyunca diğerkâm iç (benlik) ile bencil dış (benlik) arasındaki derin çelişki anlatıldığı için bu yönüyle bizde çok örneği olmayan “itiraf edebiyatı”nın erken örneklerinden biri sayılmalıdır Ben Neyim?. Vâ-Nû, coşkuyla selamladığı bu metnin “papaz huzurunda günah çıkartan Hıristiyan sofuları” bile kıskandıracağını söylerken, Peyami Safa kitapta “içi ile dışı arasındaki tezatın çirkefi içine batmış ahlak sefilinin ruh portresi”nin çizildiğini vurgularken metnin bu yanını öne çıkarmışlardır.
Kitap bir yanıyla da Cumhuriyet’in Batılılaşma girişiminin biçimciliğinin, yaratılmak istenen yeni siyasal yapıya uyumlu bireyler yaratılamamasının eleştirisidir. Bu son derece ilginç metne, Ağaoğlu’nun Malta’da sürgündeyken yazdığı halde yine ölümünden sonra kitaplaştırılabilen ve odağında yine benzer, ama bu kez 1908 İnkılabı’na yönelik çok daha sert bir eleştiri bulunan Gönülsüz Olmaz adlı anlatısını da ekledik. Aylin Özman da bu metinleri Ağaoğlu’nun düşünsel macerası içinde konumlandıran, bahsi geçen eleştirilerin temelinde yatan ahlak ve siyaset anlayışının sınırlarına da dikkat çeken son derece bilgilendirici bir sunuş yazdı.
#izler #cumhuriyetdönemi #iççatışma #benlik #anadolu #inkılap #batılılaşma
AHMET AĞAOĞLU, 1869’da Şuşa, Karabağ’da doğdu. Tiflis’te tamamladığı ortaöğreniminden sonra Paris Hukuk Fakültesi ile SorbonneTarih ve Filoloji bölümlerindeokudu. İlk makalesini yirmi bir yaşında Fransızca kaleme aldı. Bir dönem Paris’te gazetecilik yaptı. Üniversite yıllarında çeşitli dergilerde yazıları yayımlandı. 1911’de Türk Yurdu Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer aldı. Darülfünun’da Rus dili ve Türk tarihi hocalığı yaptı.1917 Devrimi’nden sonra Kafkas orduları siyasi müşaviri olarak Rusya’ya gitti. Geri döndüğünde İngilizler tarafından tutuklandı ve Malta’ya sürüldü. 1921’de Anadolu’ya geçerek Ankara hükümeti tarafından matbuat umum müdürlüğü görevine atandı. 1930’daSerbest Cumhuriyet Fırkası’nın kurucuları arasında yer aldı. Ağaoğlu, 19 Mayıs 1939’da İstanbul’da öldü.
Yayına Hazırlayan: Tuncay Birkan
Sayfa sayısı: 120
Fiyat: 18,00 TL
edebiyathaber.net (4 Aralık 2020)