Serap Yolcu Yavuz’un “Cumhuriyet Misyonerleri: 1930-1946 Arası Türkiye’de Bir Politik Özne Olarak Gençlik İnşası” adlı kitabı VakıfBank Kültür Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Siyaset bilimci Serap Yolcu Yavuz “Cumhuriyet Misyonerleri”nde, 1930 ile 1946 yıllarında genç neslin politik açıdan konumlandırılışını değerlendiriyor. VakıfBank Kültür Yayınları’nın okura sunduğu kitapta Yavuz, “Cumhuriyetin siyasal elitleri gençliği, ‘kurtarıcı, kurucu ve taşıyıcı’ vurgusuyla politik eğitim sürecine paralel biçimde özneleştirir” diyor.
Gençlik, çocukluk ile yetişkinlik arasındaki evreye verilen isim. 19. yüzyıla gelindiğinde geçmiş dönemlere kıyasla tüm dünyada yenilenmenin temsilcisi olarak kabul görmeye başlanan gençler, modern Avrupa vizyonuyla iç içe anılıyor. Fransız İhtilali ile beraber milliyetçi ideoloji gençlik hareketlerinin yayılmasını sağlıyor. Bunların ortak noktasında ise cumhuriyetçi düşüncenin temel alındığı ‘değişim’ fikri yer alıyor.
VakıfBank Kültür Yayınları’ndan (VBKY) çıkan “Cumhuriyet Misyonerleri: 1930-1946 Arası Türkiye’de Bir Politik Özne Olarak Gençlik İnşası” adındaki akademik çalışmasında bu konuyu belirtilen tarih aralığını dikkate alarak inceleyen siyaset bilimci Serap Yolcu Yavuz, sosyokültürel ve siyasal bir analiz ortaya koyuyor.
İki büyük savaşın ardından…
Çalışmasında Türkiye’nin o yıllarına ışık tutan Yavuz, 1930’lu yılların peş peşe yaşanan Dünya Savaşı ile Kurtuluş Savaşı gibi zorlu mücadelelerin sonrasında gelen toparlanma sürecini, dolayısıyla da yaşanan kargaşayı ifade ettiğini vurguluyor. Yavuz, bu süreçte en önemli meselenin ise devrim ilkelerinin toplumun geneline yayılarak içselleştirilmesini sağlamak olduğunu kaydederek, yapılan devrimlerin süreklilik kazanmasında en önemli politik özne olarak gençliğin görüldüğünü söylüyor.
Aslında zihinsel bir tanım
Kitabında gençlik kavramının ne olduğunun altını çizen Yavuz, “Bu dönemde gençlik, geçmiş değerlerle tanışmadığı için kendini bütünüyle yeni ilkelere adayabilecek bir müttefik olarak görülürken bu, değerleri taşıyabilecek yetenekte dinamik bir güç olarak da değerlendirilebilir. Ancak bu gençlerin kim olduğunun cevabı, siyasal elitlerin söylemleri düzeyinde incelendiğinde netlikten oldukça uzaktır” sözlerini kaydediyor. Yavuz’a göre gençlik kavramı aslında biyolojik bir yaş aralığından öte zihniyet olarak görülüyor. Yavuz, şöyle devam ediyor: “Türkiye’de 1930’lardan itibaren belirgin biçimde gençlik sorunsalı merkezi bir hal alır. Cumhuriyetin siyasal elitleri gençliği, ‘kurtarıcı, kurucu ve taşıyıcı’ vurgusuyla politik eğitim sürecine paralel biçimde özneleştirir.”
Toplum, kültür, eğitim, askerlik…
Gençlik iktidar tarafından özneleştirilirken toplumda nasıl konumlandırıldı? Bu konuma göre hangi mekanizmalar kullanıldı? Sonucunda nasıl bir gençlik görüntüsü ortaya çıktı? Kitabında bu soruları temel alan Yavuz, öncelikle gençlik kavramının inşasını araştırıyor; kavramın zaman, mekân, toplum ve kültür ilişkisini açımlıyor, eğitim ile askerlik gibi kurumların gençliğin politik değerlendirilmesinde nasıl kullanıldığını anlatıyor.
Çığır, Ülkü ve Varlık dergisi inceleniyor
Yavuz, ikinci aşamada Osmanlı İmparatorluğu’ndan erken Cumhuriyet dönemine kadar gençlik eylemlerini tarihsel bir perspektifle detaylandırıyor. Kitabının son bölümünde gençlik inşasını siyasal elitlerin vizyonu doğrultusunda araçsallaştırılan kurumlar ve dergileri inceleyerek aktaran Yavuz,incelemesini yaparken Çığır, Ülkü ve Varlık dergilerini dikkate alıyor. Yavuz, şöyle diyor: “Dergilerdeki gençlik profilinde en fazla köy ve köylülük meselesinin öne çıktığını gözlemledim.”
VBKY’nin okura sunduğu “Cumhuriyet Misyonerleri: 1930-1946 Arası Türkiye’de Bir Politik Özne Olarak Gençlik İnşası”, belirtilen dönemde gençliğin bir güç unsuru olarak nasıl benimsendiğini tarihsel açıdan inceleyen önemli bir akademik başucu kaynağı.
edebiyathaber.net (19 Nisan 2019)