Türkiye’yi 2009 yılında e-kitap okuyucusuyla tanıştıran Selekt Bilgisayar’ın kurucusu Saral, Star‘dan Yelda Şumnulu’nun sorularını yanıtladı. Türkiye’de 150 bin kişinin e-kitap okuduğunu söyleyen Saral, ayrıca Türkiye’de yılda 10 bin e-kitap satıldığını belirtti.
Her ne kadar Türkiye’de kitap okuma alışkanlığı düşük desek de, işin içine teknoloji girince kitap okuyanlar da artıyor. Türkiye’de e-kitap okuma alışkanlığının 2012’de 4 kat artması da bunu gösteriyor. E-kitap okuyucu Reeder’ı Türkiye’ye ilk getiren Selekt Bilgisayar’ın kurucusu Uygar Saral, e-kitabın geleceğini anlattı.
Türkiye’de e-kitap sayısı ve okuyucularına ilişkin bilgi verir misiniz?
E-kitap okuma alışkanlığı tüm dünyada hızla yaygınlaşıyor. Tabii bu hız ülkelere göre farklılık gösterebiliyor. Türkiye’de e-kitap okuma alışkanlığı 2012 yılında 2011 yılına göre 4 kat büyüdü. Şu anda Türkiye’de yaklaşık 150 bin kişi e-kitap okuma alışkanlığına sahip. Yılda yaklaşık 300 bin adet e-kitap satılıyor. Bu rakam yüksek gibi görünebilir ancak toplam kitap pazarının sadece binde dördünü oluşturuyor. Bu oran ABD’de yüzde 13, İngiltere’de ise yüzde 6 seviyelerinde.
Daha çok hangi kitaplar okunuyor?
E-kitap tercihlerinde popüler, güncel kitapların e-kitap versiyonları ile birlikte çıkması etkili oluyor. Zira okuyucular bu kitapları e-kitap olarak satın aldıklarında yüzde 30-40 daha az ödüyor. Bunun yanı sıra klasik eserler genellikle artık telif sorunu olmadığı için çok satılan e-kitaplar arasında yer alıyor.
Kaç adet e-kitap okuyucu satılıyor?
E-kitap okuyucu pazarı henüz oluşmakta olan bir pazar. Ürün, belli bir kullanım amacına hizmet ediyor, haliyle e-kitap okuyucu şu anda Türkiye’de belirli bir kesime hitap ediyor. E-ticaret Türkiye’de çok daha yaygın olarak kullanılmaya başlandığında, yayın evleri ve yazarlar e-kitap konusunda daha ciddi adımlar atmaya başladığında e-kitap piyasası büyüyecek, dolayısıyla e-kitap okuyucuya yönelik talep de artacak. Biz de reeder olarak gerek e-kitap okuyucu gerek tablet bilgisayar kullanıcılarımıza e-içerik sağlamak için reedershop isimli e-içerik sitemiz ile çok yakında hizmet vereceğiz. Kullanıcılarımız e-kitap, film, dizi, oyun, müzik gibi birçok e-içeriğe reedershop ile ulaşabilecek.
Reeder’ın e-kitap okuyucu pazarındaki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Esasen reeder Türkiye’nin ilk e-kitap okuyucusu. Bu nedenle pazarda başat bir konumumuz var. Türkiye’de yılda yaklaşık 10 bin e-kitap okuyucu satılıyor. Şu anda yüzde 90’lık pazar payımız ile e-kitap okuyucu pazarının lideri durumundayız.
E-Kitap okuyucu ile pazara girdiniz ve tabletlere yöneldiniz. Bu süreç sizin için nasıl geçti? Yeni odaklanacağınız ürünler var mı?
Biz 2009 yılında e-kitap okuyucu ile piyasaya girdiğimizde tablet bilgisayar henüz somut olarak piyasada mevcut değildi. Yani biz bu süreci e-kitap okuyucudan tablete yönelmek şeklinde değerlendirmiyoruz. Aksine bilgiyi ulaşılabilir kılmak gibi bir misyona sahip olduğumuz için bunu tamamlayıcı bir adım olarak görüyoruz. Tablet bilgisayarlar, orta vadede dizüstü bilgisayarların yerini alacak ve insanların, özellikle de mobil hayatta, bilgiye erişimlerini inanılmaz ölçüde kolaylaştıracak. Tabii ki yeni ürünlere de odaklanacağız. Örneğin, yakın zamanda reederTV ile Android TV Box pazarına gireceğiz.
Türkiye’de tablet PC pazarını ve reeder’ın pazardaki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şu anda ilk 3G ve GPS özellikli tablet, özel ses sistemli tablet ve kitap gömülü tablet için çalışmalarımız sürüyor. Son olarak Turkcell ile gerçekleştirdiğimiz bireysel kontratlı tablet kampanyası ile www.turkcell.com.tr’de satışı gerçekleşen ilk ve tek Türk markası olmayı başardık.
Ayrıcalığımız satış sonrası servis
Reeder olarak tablet bilgisayar pazarında da e-kitap okuyucu pazarında olduğu gibi öncü bir rol üstleniyoruz diyebilirim. Yani biz, inovatif tutumumuz ile yeni ürünü geliştirdikten ve ürünün pazarı oluşturduktan sonra piyasaya gidiyoruz, rakiplerimiz oluşmuş pazara daha çok perakendeci bir yaklaşımla giriyorlar. Bizi rakiplerimizden ayrıştıran da bu oluyor. Rakip firmalar, kendilerini rakip stratejilerine göre piyasaya atarken; biz, inandığımız bir işi yapmanın verdiği özgüven ve teknoloji alanındaki gelişmeleri yakın takibimiz sayesinde teknolojinin geldiği son noktayı hızla piyasaya taşıyoruz. Bunun yanı sıra biz bir ürünü sattığımızda işimiz bitti diye düşünmüyoruz. Kullanıcımıza her türlü satış öncesi ve sonrası desteği sağlıyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik yazılım hizmetleri sunuyoruz. Kısacası, hem ürünlerimiz hem hizmet anlayışımızla, pazarda bir ‘trendsetter’ rolü üstlendik diyebiliriz.
9 Temmuz 2013