En son okuduğunuz kitabın adı nedir? İzlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?
En son, Şermin Yaşar’dan “Deli Tarla” adlı öykü kitabını okudum. Şermin Yaşar kanımca Türk öykücülüğünün en leziz seslerinden biri. Genç yaşına rağmen müthiş üretken. Son derece duru, sade ve yumuşak bir dili var. Kurguları çok iyi. Kara mizahın da imza isimlerinden… İçindeki her öykü aynı değerde olmasa da tümü yüksek bir çıtayı zahmetsizce aşıyorlar. Çok beğeniyorum.
Son okuduğunuz kitapta, en beğendiğiniz cümle ya da alıntı nedir?
“Kimdicik.” İlgili hikayedeki bağlamıyla düşünüldüğünde nefis bir icat-kelime…
Yeni bir kitaba başlamadan önce arkadaşınızdan mı tavsiye alırsınız, kitap eklerinden mi yararlanırsınız yoksa tamamen sezgilerinizle mi hareket edersiniz?
Tümü… Ancak daha çok paşa gönül kriterlerimle ilerlerim. Tanımadığım, yani isimler de beni çeker. Muhakkak bir-iki sayfa karıştırıp birkaç cümle okurum satın almadan önce ama… Hâlâ kitapçılara gidip tek tek bakarak seçmeyi seviyorum okuyacaklarımı.
Keşke bu kitabı ben yazsaydım dediğiniz bir kitap var mı?
Jaroslav Hasek’ten Arslan Asker Şvayk. Kara mizahın kutsal kitabı benim için.
Yazdıklarınızı ilk olarak ne zaman gün ışığına çıkardınız ve ilk kimlere okuttunuz?
2017-2018 yıllarında, hayatımda tezahür eden kökten değişiklerin kaçınılmaz dışavurumu olarak…
Çevremde her daim hayli iyi edebiyatçılar, iyi okurlar ve iyi eleştirmenler oldu, değerli fikrilerini almak için onlarla paylaşmışlığım vardır.
Belirli yazma alışkanlıklarınız var mı? Gürültülü bir yerde mi yoksa sessiz bir ortamda mı yazmaktan hoşlanırsınız?
Pek çok yazar gibi ben de geceleri ve sessiz bir ortamda çalışmayı tercih ediyorum. En verimli yazdığım mecra evimde kendime ayırdığım ufak hobi odamdır. Tüm ışıklar kapalı ve masamdaki akrobatın boynu ekrana dönük şekilde yazarım bir de; böylesi hoşuma gidiyor.
Maalesef düzenli yazma alışkanlığım yok! Bazen iki günde on beş sayfa yazabilirim, bazen iki ayda bir sayfa bile çıkmaz. Ancak düzenli notlar tutabiliyorum en azından.
edebiyathaber.net (2 Nisan 2021)