Dinler misiniz karşınızdakini gerçekten? Ama gerçek anlamda dinlemekten bahsediyorum. Sözünü hiç kesmeden. Katıldığım bir masal anlatma eğitiminde bir ödev verildi bizlere. Karşınızdakini verilen belli bir zaman dilimi boyunca hiç kesmeden dinlemek üzerine. Gerçekten zor geldi. Bu önemli egzersizi bir deneyin derim. Kolay gibi görünen ama asla o kadar kolay olmayan, sabır gerektiren.
İyi bir anlatıcı olabilmenin altın kuralıdır etkili dinleyebilmek. Erken çocuklukta dinlemek, beklemek, üzülmek, mutluluk, denemek gibi soyut kavramları anlamlandıramaz çocuklar. Bazı soyut kavramlar onlara ilaç prospektüsündeki yazılar gibi anlamsız gelir. Soyut düşünce henüz gelişmemiştir çünkü. Bu nedenle soyut kavramları anlamaları için somutlaştırılmaları gerekir. İşte tam da burada yine çocuk edebiyatının gücünden yararlanabiliriz. Son zamanlarda okuduğum beni oldukça etkileyen ödüllü kitaplardan biri de ‘Tavşan Dinledi’ oldu. Cori Doerrfeld tarafından yazılıp resimlendirilen kitap Ruhiye Erulaş tarafından dilimize kazandırılmış. Gergedan Yayınları imzası taşıyan kitap ‘2019 Kristal Uçurtma En İyi Çocuk Kitabı Ödülü’ sahibi. Dinlemek gibi soyut bir eylem somut işlem dönemine ancak bu kadar güzel anlatılabilir.
Taylor güzel bir şey yaptı. Buradaki metaforu çok sevdim. Bu güzel şey herhangi bir şey olabilir. Bir başarı, bir ödül ya da benzeri. Sonra o güzel şey bir şekilde bozulur. Çünkü bazen olmaz. Hayaller yıkılabilir. Olabilir bu. Ama sonrası. İşte buradan sonrası çok önemli. Biz daha ne olduğunu anlayamadan herkes kendince teselli etmeye çalışır bizi. İyi niyetli de olabilirler fakat bunlar hep onların yöntemleridir ve bize uymayabilir. İçimize sinmez. Mesela yılan der ki; ‘Hadi biz de başka birinin yaptığını bozalım’. Hayvanlara insansı karakterler vermek fabl dan beri gelen bir gelenek. Yılan sinsidir yani sinsi kimseyi temsil eder. Tilki kurnazdır, baykuş bilgedir gibi. Devekuşu ise ‘Hadi saklanıp hiçbir şey olmamış gibi yapalım’ der. Başını kuma gömer. Ayı Roarrrrrr! Diye bağırırken, Sırtlan ‘Hadi buna gülelim’ der. Yani herkesin çatışma çözümü başka başkadır. Kendine göre, kendine özgü. Sonunda hepsi gider. Tıpkı büyük acılardan geçerken kalabalık içindeki yalnızlığımız ve sonrasındaki vücut bulmuş salt yalnızlığımız gibi.
Peki ne oldu? Şimdi ne olacak ya da bundan sonra?
Tekrar ayağa kalkabilmek için ve küllerimizden yeniden doğabilmek için tek istediğimiz anlaşılmak, ilgi ve çokça sevgi olabilir. İhtiyacımız olan tek şey sessizliktir ve sessiz ilgidir bazen.
Ama içlerinden birisi sadece dinler. Ama öyle güzel dinler ki! Ve tekrar ayağa kalktığınızda daha iyisini yapmak için artık hiçbir engel kalmaz.
Tavşan Dinledi sessiz ilgiyi, sessizliğin gücünü, sarılmanın iyileştirici etkisini küçüklere anlatan büyük bir kitap. Bazen sadece ve sadece dinlemek gerekir, gerçekten dinlemek.
edebiyathaber.net (8 Nisan 2021)