Önümüzdeki güzel günlere…
Çocukların kitap okumamasından yakınan ebeveynlerle karşılaşıyorum sık sık. Genel olarak sorulan “Peki, s,z okuyor musunuz?” sorusunu sormuyorum tabii onlara. Çünkü bu konudaki temel sorun sadece ebeveynin okumaması değildir. Sorunlardan sadece biri olabilir belki. Ben temel sorunun çocuğun doğru kitapla buluşamaması olduğunu düşünüyorum, biliyorum. Ebeveynler istiyorlar ki çocuklar okusunlar, okurken de öğrensinler. Edebiyat öğretir zaten. Türü, içeriği ne olursa olsun. İçerik anlamında hiçbir şey öğretmiyor denilen bir kitap, çocuğa daha hızlı okumayı öğretir, yargılama gücünü geliştirir vs. Saymakla bitmez sıralamaya kalksam. Hiçbir şey öğrenmese, nitelikli bir kitapla kötü yazılmış bir kitabı ayırt etmeyi öğrenir.
Bu kadar girizgâh yeter diyerek, geçelim kitabımıza. Çocuklara okumayı sevdirecek birçok yerli edebiyat örneğimiz var. Okurken keyif aldıkları keyif aldıkça da okumayı daha çok sevdikleri yazarlarımız var. Fakat bugün konuğumuz yurt dışından bir örnek. Benim de okumaktan çok keyif aldığım David Walliams imzalı “Dünyanın En Berbat Öğretmenleri.” Resimleyen Tony Ross, dilimize çeviren İpek Şoran. Bütün bu işbirliğini bize ulaştıran da Can Çocuk. David Walliams’ı okurken aklıma ilk düşen Roald Dahl oluyor her defasında. Walliams, Dahl’ı taklit etmek istese bu denli başarılı olamazdı. Tony Ross ile ortaklıkları Dahl-Blake ortaklığının müthiş bir benzerliği.
“Dünyanın En Berbat Öğretmenleri”nin sunuş yazısında yazar şunları yazmış masasından: “Dünyanın En Berbat Çocukları kitaplarında çocuklarla ilgili sayısız hikâye vardı. Beterin de beteri, beterlikte sınır tanımayan çocuklar. Edepsiz, açgözlü, pasaklı, kendini beğenmiş, sinsi, mızmız, tembel teneke, dediğim dedik, palavracı ve tabii ki en berbatı da osurgan. Şimdiyse dünyanın dört bir yanındaki çocuklar için İNTİKAM ve yetişkinlerin suratlarındaki küstah sırıtışların sonsuza dek kökünü kazıma zamanı. Roller değişti. İşte karşınızda Dünyanın En Berbat Öğretmenleri. Bu kitapta hikâyeleri anlatılan on öğretmenin yanında en berbat çocukları devede kulak kalır. Gelmiş geçmiş en İĞRENÇ yetişkinlerden bahsediyoruz. Bu öğretmenler her çocuğun en korkulu rüyası. Hadi bakalım, okuyun okuyabiliyorsanız.”
Yazarın bu satırlarında hiçbir abartının olmadığını gördüm kitabı okuyunca. Müthiş bir hayal gücü ve müthiş eğlenceli. Anlatılan on berbat öğretmenin arasından favorim ise okumakta zorlandığım Salaştepe Okulu Fen Bilgisi Öğretmeni Doktor Dehşet oldu.
Kavurucu yaz günlerinde çocukları ekran başından bir miktar uzak tutmak istiyorsak onları doğru kitaplarla buluşturmalıyız. Doğru kitaplar ebeveynin ya da eğitimcinin değil çocuğun seçtiği, okumak için heveslendiği kitaplardır.
Bir insanın okumaması, kitaplardan uzak durması için bir neden yok ortada!
edebiyathaber.net (12 Ağustos 2024)