Dorothee Elmiger’in “Cesurlara Davet” adlı romanı, Olcay Mağden Ünal çevirisiyle Delidolu Yayınları tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
“Bilip tanıdığım tek yer burası. Artık tamamen terk edilmişlere ait, terk edilmiş bir arazi. Biz de bu enlemlerde doğmuş ve tüm iyi ruhlar tarafından terk edilmiştik…”
Geçmişini bilmeyen kişi gelecekten ümitli olabilir mi? Meçhul bir arazide, meçhul bir zamanda, sadece kendilerinden haberdar iki kız kardeş: Margarete ve Fritzi. Ve bu meçhul arazinin altında yıllardır için için yanan dev bir kömür madeni; geçmişi, geleceği, her türlü verimliliği ve ümidi yakıp yok ediyor. Günden güne yok olan bu şehrin genç neslinin son temsilcilerinden Margarete ve Fritzi’nin tutundukları tek dal, varlığı tartışmalı eski bir nehir. Nehri bulunca, sanki her şey çözülecek. Oysa bilmedikleri ne çok sır, öğrenemedikleri ne çok bilgi var yıllar öncesine dair…
Köklerinin izini sürmek üzere yola çıkan iki kardeş geçmişin karanlık dehlizlerinde korkunç gerçeklerle yüzleşiyor. Sahte bir güven duygusuyla uyuşturulmaya çalışılan bedenlerini ve zihinlerini ayık tutmaya çabalayan Margarete ve Fritzi’yi ait olmadıkları arazilerin müttefiki kılan tek şeyse yabancılıkları oluyor.
Edebiyat çevrelerinde adından övgüyle bahsedilen İsviçreli genç yazar Dorothee Elmiger’in ezber bozan bir distopik evrende geçen ilk romanı Cesurlara Davet, okurlara karanlık ama umut dolu, deneysel ama tanıdık, karmaşık ama dengeli bir öykü vadediyor.
edebiyathaber.net (12 Ocak 2017)