14 Şubat Sevgililer Günü aynı zamanda Dünya Öykü Günü olarak kutlanıyor.
Aynı günde iki farklı kutlama.
Aslında farklı değil, bağlı kutlama.
Dünya Öykü Günü’nün kurucusu Özcan Karabulut bakın bunu nasıl anlatıyor:
“Herhangi bir gün de olabilirdi ama neden 14 şubat olmasın? Size şaşırtıcı gelebilir, Dünya Öykü Günü olarak 12 Eylül’ün olmasını öneren şair dostlarımız da vardı. Bu öneriyi kabul edemezdik, değil mi? Sait Faik, ‘Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey’ diyor. Biz, ‘Paylaştıkça, çoğaldıkça bir anlam kazanır’ diye ekledik ve Sait Faik’in bu sözünden hareketle dünya öykü gününün kutlanacağı gün olarak 14 Şubat’a karar verdik. Ankara’da Kitapkurdu’nda ülkemizin dört bir tarafından gelen öykücülerimizle tartıştık ve bu günü benimsedik. Öyküyle, sevgiyle, Sevgililer Günü’yle birleştirilen bir gün oldu 14 Şubat. Öte yandan hiç de basit bir değerlendirme olmaz diye düşünüyorum, öykü bizim sevgilimiz aynı zamanda.”
Özcan Karabulut’un 1996 yılında çıkardığı Düşler Öyküler dergisi, 1997 yılında Ankara Öykü Günleri’ni başlatmış. Bu da, Kasım 2003 ‘te 69. Uluslararası P.E.N. Dünya Kongresi’nde onaylanan Dünya Öykü Günü’nü doğurmuş.
“İnsanı insan yapan düşleridir, siz yeter ki düş kurun ve düşünüzün peşinde koşun. Biz öykücüler bir düş kurduk ve düşümüzün gerçekleştiğini gördük.” diyor Özcan Karabulut.
Otuz yıldır öykü yazıyor. Son olarak bir roman yazmış olsa da onun asıl alanı öykü. Öyküyle nefes alıp veriyor. Ona ‘Öykünün militanı’ da diyorlar, örgütçülüğünden dolayı. Öykü dergiciliğine de büyük katkı sağlamıştır. Bir çok öykü dergisinin kapandığı dönemde Dünyanın Öyküsü adlı dergiyi çıkartmış ve başarıyla yayınını sürdürmektedir.
Her insanın bir öyküsü vardır, yaşadığı sürece hatta öldükten sonra bile devam edebilen öykülerdir bunlar.
Öykülerimizi harcamayalım.
Dünya Öykü Günü’nüz kutlu olsun!
Nurten Demirel – blog.milliyet.com.tr