Söyleşi: Tolga Aras
Düşbaz Kitaplar, yayın hayatına Eylül 2021’de Monika Helfer’in Yük isimli romanıyla başladı. Okurları, farklı kültürlerden yazarların hem edebiyat (kurmaca) hem de kurmaca dışı metinleriyle buluşturma hedefiyle yola koyulan Düşbaz Kitaplar’ın doğuşunu ve bundan sonraki çalışmalarını Ayrıntı Yayın Grubu Direktörü Gökçe Alper ve Düşbaz Kitaplar Yayın Yönetmeni Cansu Canseven’le konuştuk.
Düşbaz Kitaplar, yayın dünyasına yeni katılan bir marka. Öncelikle isimden başlayalım; “Düşbaz” adı nereden geliyor?
Gökçe Alper: Düşbaz’ın isim babası Ayrıntı Yayınları’nın kurucularından Arslan Kahraman. Aslında yayınevinin hikâyesi 2009 yılında başladı ancak hayata geçmesi biraz vakit aldı. İsim o kadar içimize sindi ki hiç değiştirmek istemedik. Hatta ilk ambleminde fare vardı. Ayrıntı’nın “dinozor”u Dinozor Çocuk ve Dinozor Genç ile birlikte devam etti. Düşbaz’a da amblemini düşünürken nesli tükenen hayvanların üzerinden gitmeye karar verdik. Böylece fare fikrinden uzaklaştık. Mamut da konuştukça hoşumuza gitti. Çizimini de Deniz Ozan Coşkun’a emanet ettik. İyi ki de etmişiz.
Cansu Canseven: Ben de şunu ekleyeyim, Düşbaz ismi benim de ilk duyduğumdan beri kalbimi pır pır ettiriyor. Bu adı markanın tüm kitaplarında yansıtabilmeyi kendimize şiar edindik, sloganımızı da bunun etrafında şekillendirdik: “düşünerek ve düşleyerek yaşayanlara…”
Okurlar Düşbaz Kitaplar’ın çizgisini merak ediyordur; nasıl bir yayın politikası izlemeyi düşünüyorsunuz?
Cansu Canseven: Düşbaz Kitaplar’ın okur kitlesinin de içeriğinin de sınırlarını çizmiyoruz biz, düşlemekten ve düşünmekten vazgeçmeyen herkesi kitaplarımızla buluşturmak istiyoruz. Dilde ve içerikte sansüre, ayrımcılığa yer vermeyen bütün iyi hikâyelerin peşindeyiz, yeri geldiğinde popüler olanı da yakalayacağız, yeri geldiğinde edebiyatta yapılmayanı yapacağız, yenilikçi olacağız ama yeri gelecek, bir modern klasiği öne çıkaracağız, bazen de basıl(a)mayanı basacağız.
Gökçe Alper: Bizim için Cansu’nun da söylediği gibi sınır tanımazlığımızın yanı sıra bizi mutsuz edecek hiçbir işe kalkışmama kararımız da var. Eğer kalbimiz hızlı atmaya başlamadıysa, o kitap üzerine saatlerce konuşmadıysak demek ki basmamalıyız. Biz yazarımıza inanmazsak onu layığıyla nasıl temsil edebiliriz ki? İçimize asla sinmeyecek bir çalışmayı salt satış kaygısıyla basarsak okurumuzu kandırmış olmaz mıyız? Anlayacağınız derdimiz yeni bir kültür oluşturmak: Tepeden bakmayan, yargılamayan, yerinde eleştiri yapmasını bilen ve en önemlisi özeleştiri yapabilen.
Yayın programında yer alan kitaplarda ağırlığı kurmacaya mı, yoksa kurmaca dışına mı vermeyi hedefliyorsunuz?
Cansu Canseven: Eşit olacak, her ay bir kurmaca ve bir kurmaca dışı olmak üzere iki kitap yayımlayacağız.
Şu âna kadar yabancı yazarların kitaplarını yayımladınız, yakın gelecekte yerli yazarlara da rastlayacak mıyız Düşbaz Kitaplar’da?
Cansu Canseven: Tabii olacak. Farklı kültürlerin edebiyatlarını Türkçeye kazandırmayı ne kadar istiyor ve seviyorsak kendi dilimizin, kültürümüzün yazarlarının üretimlerini de okurlarımızla buluşturmayı istiyoruz, bunun için de çalışıyoruz. Önümüzdeki ay Seçil Pala’nın drag queen Ahsen Gönülce’nin gerçek yaşam hikâyesini anlattığı biyografik romanını okurlarımız buluşturacağız. Kıymetli kalemlerden Sabâ Altınsay yeni kitabı Faili Malum ile Düşbaz Kitaplar’a katıldı; kendisinden hikâyesiyle, diliyle, biçemiyle bizleri derinden sarsacak bir roman geliyor. Ayrıca Altınsay’ın önceki kitaplarının da yeniden yayımlanacağının müjdesini vermiş olalım. Fatma Berber ile Sümeyra Gümrah Teltik’in Bir Porsiyon Sanat kitabı da bizi çok heyecanlandıran projelerimizden biri. Daha fazla ayrıntı vermeyeyim şimdilik ama çok güzel isimleri çok güzel bir projede birlikte göreceğiz. Yerli şeflerimizden Kaan Yarman’ın Kalori Alacaksan Buna Değecek adlı yemek tarifleri kitabı da 2022 yayın programımızda yer alıyor.
Monika Helfer, Joe Dunthorne, Chuck Palahniuk, Lili Sohn, Thomas Savage ve Marge Piercy gibi isimlerin metinleriyle karşılaştık Düşbaz Kitaplar’da. 2022 için sürprizler vardır mutlaka, yayınevini takip eden okurlar için yeni döneme dair ipuçları verirsiniz belki…
Cansu Canseven: Çeviri eserlerimize de devam edeceğiz elbette. Önümüzdeki aylarda Netflix’teki yemek programıyla çok sevilen Nadiya Hussein’in Time to Eat adlı kitabından bahsetmeden geçmek olmaz. İngiliz yazar Polly Samson’ın okurlarını 1960’ların Yunan adasına götürüp Leonard Cohenlerin, Axel Jensenlerin, Gordon Merricklerin dünyasına ortak ettiği romanı A Theater for Dreamers; Kanadalı yazar Pik-Shuen Fung’un bir yas romanı Ghost Forest; İngiliz yazar Natasha Brown’un ırkçılığı, kadınlığı, aidiyet hissiyatını sorguladığı ve günümüzün Mrs. Dalloway’i olarak kabul edilen romanı Assembly de önümüzdeki aylarda yayımlayacağımız kitaplar arasında.
Silke Rose West ile Joseph Sarosy’nin birlikte yazdıkları ve çocuklara hikâye anlatma/masal kurma yöntemlerini anlattığı, ebeveynlere ve hikâye kurmak isteyen herkese göre olan kitabı How to Tell Stories to Children, Andrew Knoll’un popüler tarih türündeki kitabı A Brief History of Earth: Four Billon Years in Eight Chapters’ı önümüzdeki aylarda yayımlayacağımız kitaplardan bazıları.
Gökçe Alper: Elbette Fran Lebowitz’in kendi yazılarını derlediği kitabı The Fran Lebowitz Reader’ın 2022 programında olduğunu da eklemeyi unutmayalım.
edebiyathaber.net (9 Aralık 2021)