Sevim Ak’ın elinden çıkan yepyeni eser “Herhangi Bir Günden Fazlası”, Büyükada’da, eski bir ahşap köşkün büyüleyici atmosferinde geçen sakin ve hayal gücüyle bezeli bir yaz mevsimini anlatır. Şehrin telaşından uzaklaşan ana karakterimiz Çağlar, doğanın kollarında, dinginliğin ve keşfin iç içe geçtiği bu dünyaya adım atar. Ahşap evin çıtırtıları, rüzgârın panjurlarla oynadığı ince melodiler, bahçedeki meyve ağaçlarının dallarına dokunan serin hava, çevresindeki doğanın sürekli değişen renkleri ve evin gizem dolu havası… Tüm bunlar, genç Çağlar’ın duyularını harekete geçirir ve onu bambaşka bir gerçeklikle tanıştırır.
Genel itibariyle hikâyenin, doğanın ritmi ile insanın kurduğu bağları incelikle işlediğini söylemek yanlış olmaz. Ana karakter, çevresindeki doğayı keşfederken, fark etmediği detaylarla karşılaşır; çam ağaçlarının sessiz dili, kuşların küçük ama anlamlı hareketleri, meyve ağaçlarının dalında saklanan sırlar… Bu keşifler, onu doğanın karmaşıklığı ve güzelliği üzerine düşünmeye iter. Doğayı anlamaya çalışırken, bilimsel bir merak ve hayranlık uyandıran gözlemleri, hikâyeye ayrı bir derinlik kazandırır.
Zaman ilerledikçe Çağlar, çevresindeki insanlarla ve yaşıtlarıyla tanışır. Doğayla iç içe yaşayan bu komşular, aynı zamanda yaratıcı ve coşkulu bir dünyayı temsil eder. Özellikle çocuklar, oyunlarla ve tiyatro projeleriyle kendilerini ifade etmeyi, hayal güçlerini özgür bırakmayı öğrenmişlerdir. Aynı şekilde Çağlar da bu yaratıcı sürece katılarak hem hayal gücünü zenginleştirir hem de kendi özgüvenini keşfeder. Farklı değerlerle süslenen bu kısa zaman, onu daha cesur ve kendini ifade edebilen biri haline getirir.
Ahşap köşk ve çevresindeki doğal ortam, hikâyenin adeta birer yaşayan karakteri gibidir. Dayısına ait olan bu ev, geçmişin izlerini taşırken, rüzgâr ve doğanın sesleri her köşede kendini hissettirir. Bu atmosfer, hikâyeyi hem büyülü hem de gerçekçi bir hale büründürür. Özellikle gece vakti, bu büyü yoğunlaşır; köşkün ve ormanın içinde, sessizliğin arasında farklı hikâyeler fısıldanır.
Kitap, doğanın sunduğu huzuru ve hayal gücünün sınırsızlığını kutlarken, insan ilişkilerinin sıcaklığını ve önemini de öne çıkarır. Ana karakter, doğanın derinliklerinde olduğu kadar, yeni dostluklar kurarak da yaşamın anlamına dair yeni bir farkındalık kazanır. Bu dostlardan biri de Çağlar’ın Ninja adını verdiği gizemli bir ada sakinidir. Ninja da hikâyenin merak uyandıran parçalarından biri haline gelir şüphesiz.
Büyükada’nın huzurlu dokusu, ahşap köşkün nostaljik çekiciliği ve doğanın sakladığı küçük sırlar, hikâyeyi zenginleştirir ve okuyucuya hem sakin hem de derin bir deneyim sunar. Olaylardan çok anlar üzerine kurulu olan bu hikâyede; yaşamın ince detayları, doğal bir ahenkle işlenmiş, büyülü bir anlatıya dönüşmüştür. Doğa, insanlar ve hayal gücü bir araya gelerek, dingin ve etkileyici bir okuma deneyimi yaratır.
lk kitabı Uçurtmam Bulut Şimdi ile Akademi Kitabevi Çocuk Edebiyatı Öykü Ödülü’nü kazanarak edebiyat dünyasına güçlü bir giriş yapan Sevim Ak, sade, akıcı ve esprili üslubuyla çocukların dünyasına sayısız eserle seslenmiştir. Öykülerinde Türkçenin zengin söz varlığını yansıtan deyimler ve atasözlerine yer vererek hem dilin güzelliklerini ortaya çıkarır hem de çocukların hayal gücünü besler. Gerçekçi olay örgüleri ve sıcak karakterleriyle, çocukların merak duygusunu ve çevresine olan ilgisini artırır. Astrid Lindgren Anma Ödülü ve Hans Christian Andersen Ödülü gibi prestijli adaylıklarla uluslararası tanınırlığa ulaşan Sevim Ak, yalnızca Türk edebiyatında değil, dünya çocuk edebiyatında da özel bir yer edinmiştir.
Ak’ın her satırı, çocukların ruhlarına dokunarak onların dünyasına derinlik ve renk katmaya devam etmektedir. İşte aynı bu şekilde “Herhangi Bir Günden Fazlası” genç bir çocuğun hayata baktığı pencereyi doğayla ve duyularla zenginleştirerek yeniden şekillendirme serüvenini resmeder. Can Çocuk Yayınları ile basılan kitap, Öykü Akarca’nın çizimleriyle de sanatsal yönünü pekiştirmektedir.
Duyuları, çocukluğu, yeni heyecanları ve dinginliği ahenkli bir dansla tecrübe etmek isteyen herkese ilaç gibi gelecektir bu kitap.
edebiyathaber.net (3 Aralık 2024)