E.T.A. Hoffmann’ın başyapıtı sayılan “Kedi Murr’un Hayat Görüşleri”, Bilge Uğurlar ve Türkis Noyan çevirisiyle Can Yayınları tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Besteci Johannes Kreisler’in anılarını kaleme aldığı elyazmalarını, Murr adında bir ev kedisi ele geçirir. Murr, edebî hırsları olan bir kedidir ve parlak fikirleri vardır. Sözgelimi bestecinin elyazmalarını, kendi hayat hikâyesini kâğıda dökmek üzere müsvedde olarak kullanmak, bunlardan biridir. Kedi Murr’un ve orkestra şefi Kreisler’in biyografileri işte böyle iç içe geçer, birbirine karışır.
Kedi Murr’un Hayat Görüşleri, E.T.A. Hoffmann’ın başyapıtı olarak kabul ediliyor. Kediler tarihine bürünerek edebiyat ve toplum eleştirisini de ihmal etmeyen Hoffmann’ın bu yapıtı, Alman Romantik edebiyatının zirvesini tutuyor.
Ernst Theodor Amadeus Hoffmann
1776’da Königsberg’de (bugünkü Kaliningrad) doğdu. Asıl adı Ernst Theodor Wilhelm Hoffmann’dır. Hukuk öğrenimi gördükten sonra 1800’de devlet memurluğuna atandı ve Prusya’nın işgali altında bulunan Polonya’da çalışmaya başladı. 1806’da Prusya’nın Napoléon güçleri tarafından yenilgiye uğratılmasına kadar bu görevinde kaldı. Hoffmann, 1814’e kadar müzik eleştirmenliği ve tiyatrolarda müzik yönetmenliği yaptı. 1911’de Arlequin adlı bir bale besteledi. Alman Romantizmi’nin ilk yazarlarından olan dostu Friedrich de la Motte Fouqué’nin Undine adlı masalını operalaştırması da bu döneme rastlar. Hoffmann, 1814’ten itibaren edebiyata yöneldi. 1814-1815 tarihli Phantasiestücke in Callots Manier adlı öykü kitabı, yazar olarak ün kazanmasını sağladı. 1816’da yeniden devlet hizmetine girerek Berlin Temyiz Mahkemesi’nde yargıçlık yapmaya başladı. Şeytanın İksirleri (1815-1816) ve Kedi Murr’un Hayat Görüşleri (1820-1822) adlı yapıtları büyük ilgi gördü. Hoffmann’ın peri masallarından doğaüstü felaket öykülerine kadar eşsiz hayal gücünü sergilediği eserleri, Çaykovski’nin bale süiti Fındıkkıran da dahil olmak üzere pek çok opera bestesine esin kaynağı oldu. Eserleriyle Honoré de Balzac, George Sand ve Théophile Gautier gibi isimlerin saygısını kazandı; Victor Hugo, Charles Baudelaire, Guy de Maupassant, Aleksandr Puşkin, Fyodor Dostoyevski ve Edgar Allan Poe’yu etkiledi. E.T.A. Hoffmann, 1822’de Berlin’de öldü.
edebiyathaber.net (26 Ocak 2015)