E. Tülin Erinç’in Bunaltı Çağında Yaşamak adlı kitabı Beyaz Baykuş Yayınları tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden:
Uzun yıllar kaygı, kaygı bozukluğu ve agorafobi yaşayan, çeşitli tedaviler ve psikanalizle çözüme ulaşmaya çalışan birinden bir deneyim kitabı.
Böylesi karmaşık ve zorlu bir çağda sağlam birkaç panik atak geçirmeden kim hayatta kalabilir ki? Hele ki hayat ağırsa, kayıplar ve yas varsa… Yoğun kaygının, endişenin ve agorafobinin 10 yıl boyunca pençesinde kaldıktan sonra çıkış yolunu bulan birinin hikayesi bize hem psikolojiye hem de hayata dair çok şey anlatıyor…
Bunaltı Çağında Yaşamak, kaygıyı, endişeyi, yazarın kendi tespiti olan bunaltıyı alışık olduğumuz tarzda dışarıdan, yukarıdan, psikolog/psikiyatr gözünden değil, içeriden, bu kaygıyı yaşayan bireyin deneyimlerinden, yaşantısından, duygusundan kısaca kendi ağzından anlatıyor. Denemediği yöntem kalmayan bir “hasta”nın ağzından bu dönüşüm yolculuğuna eşlik etmek belki de bu yüzden önem kazanıyor.
Bu kitap günümüz psikoloji alanında anksiyete bozukluğuna dair uygulanan tedavi ve getirilen açıklamalara bir isyan, bir cevap, biraz da ek niteliğinde. Kitabına yıllar önce yaşamaya başladığı kaygı öyküsüyle başlayan yazar E. Tülin Erinç, yaşantıladığı duygularını, düşüncelerini betimleyerek anksiyetesini ve agorafobisini, kaygının ortaya çıktığı durumları, bedensel ve ruhsal görünüşlerini, nasıl ilerlediklerini zaman içinde nasıl dönüşüp farklılaştığını aktararak benzer süreçten geçen herkese bir ses oluyor.
Sistemin yaklaşımlarını sertçe eleştiren Erinç, yaşadığı kafa karışıklığı, utanç ve nihayetindeki öfkeyi başkalarının da yaşamasına engel olmak adına şöyle diyor: “Sizler bu yolu, benim kadar yalnız yürümeyin istiyorum.”
E. Tülin Erinç’in kaleme aldığı “Bunaltı Çağında Yaşamak”, psikanalist Anjelika Şimşek’in sunuş yazısıyla birlikte Beyaz Baykuş Yayınları etiketiyle tüm kitabevlerinde…
Arka Kapak Yazısı:
“Kaygı, var olmamamızın deneyimidir.”
– Jacques Lacan
Çağımız birçok açıdan bunaltı çağı. Yeni ekonomik düzenin getirdiği güvensizlik, geleceğe yönelik belirsizlik, ortalığa saçılmış binlerce seçenekle boğan tüketim kültürü, krizler, savaşlar ve artan adaletsizlik. Bu çağda birkaç sağlam panik atak geçirmeden hayatta kalmak mümkün mü?
Dünya böyle bir haldeyken kaygı, endişe ve panik atağın bir hastalıktan ziyade, çağımızın biricik duygu durumu haline geldiğini kabul etmek gerek belki de. Öte yandan her kaygı, bunaltı ya da panik atak yalnızca dışımızdaki keşmekeşten beslenmez. Bazıları bize dair, bilinçdışımızda oluşan kaosun, karmaşanın ve yanlış yerleştirmelerin bir sonucu olarak doğar. Bu durumda derinlere dalarak, Lacan’ın dediği gibi, “ötekinin arzusunun (bakışının) sezilmesiyle” doğan böyle bir kaygının bilinçdışı tarihinin ve algılanışının, terapide “yeniden yazılması” gerekir.
Elinizdeki kitap birinci ağızdan ve gözlemlere dayanarak kaygı, endişe, anksiyete, anksiyete bozukluğu, agorafobi gibi gündelik hayatta sık, ancak çoğu zaman yanlış kullandığımız kavramları, bireysel süreçlerden toplumsal süreçlere, patolojik durumlardan olağan durumlara kadar birçok boyutta ve tek tek ele alıyor. Bunaltı çağında var olmaya çabalayan herkese rehberlik ve yoldaşlık sunmayı umuyor.
Yazar Hakkında:
E. Tülin Erinç 1990 yılında doğdu. 2012 yılında İstanbul Üniversitesi Tarih bölümünden mezun oldu. Aynı yıl pedagojik formasyon eğitimini de tamamladı. Freud’un “Psikoanaliz arkeolojiye benzer” söylemi üzerine tarihçiliğin de toplumların psikoanalizine benzediği fikrini benimsedi ve ilgisini psikolojiye çevirdi. Yüksek lisansını Harp Akademileri’nde Harp Tarihi ve Strateji Anabilim Dalı’nda bellek, günlükler ve propaganda üzerine yaptı. Şu an İstanbul Üniversitesi Eskiçağ Anabilim Dalı’nda “Anadolu’da mağara tapınımlarının psikolojisi” üzerine psikotarih doktora eğitimine devam etmektedir. Uluslararası Psikotarih Derneği üyesidir.
edebiyathaber.net (16 Şubat 2024)