Edebiyat Haber, 25 Ekim 2010 tarihinde kuruldu. Dürüst olmak gerekirse o zamanlar özgün içerik oranı % 10’lar düzeyindeydi. İlerleyen yıllarda bu oran hızlı bir biçimde artıp % 90’ları yakaladı.
Aslında okur, yazar ve yayınevlerinin ilgisi bizi bu günlere taşıdı diyebilirim. Kurulduktan bir yıl sonra vergi ödemeye başladık. Arkasında büyük sermaye bulunmayan bir edebiyat sitesinin bu aşamaya gelmesi kolay değildir.
Edebiyat Haber, düzenli olarak yazan yazarların tümüne telif ödüyor. İleride -elbette bütçemiz elverdiğinde- tüm yazarlara telif ödemeyi düşünüyoruz. Bu husus gurur duyduğumuz noktaların başında gelmekte. Entelektüel emeğin kol emeği gibi karşılığı olmalı. Şimdiye kadar köklü dergiler de dahil olmak üzere hemen hiçbiri yazarlarına telif ödemedi, onları “Adınız çıkıyor, isim yapıyorsunuz” kurnazlığıyla avuttular. Telif hakları, bilindiği gibi en genel olarak ikiye ayrılır: Birincisi manevi haklar, örneğin yazarın adını belirtmek manevi haklara girer. Bir de maddi haklar vardır; adı üzerinde, o yazının/sanat eserinin maddi “karşılığıdır”. Edebiyat Haber bu konuda uluslararası standartları yakalamakta kararlı.
Edebiyat Haber’i ayrıcalıklı kılan bir diğer konu, dergi, fanzin ve bloglara olan düşkünlüğü. Bizden önce nispeten önemli dergiler ulusal basında tanıtılma imkanı buluyordu, ama bizle beraber yalnızca dergilerin çoğu değil aynı zamanda fanzinler de seslerini duyurmaya başladı. Fanzinlerin edebiyatın kılcal damarları olduğunu düşünüyorum. Edebiyatın uçlarına, saçaklarına, her bir hücresine kan veren fanzinlerdir. Biliyorum ki bizim bu politikamızı gören edebiyatsever insanlar fanzin çıkarmaya başladılar, mevcut fanzinlerini büyütüp dergi yaptılar. Buralardan yeni yazarlar, edebiyatçılar doğacak. Edebiyata hizmetin esas olduğu bu politikamızı sürdüreceğiz.
Edebiyatla ilgili önemli etkinliklere medya sponsoru olduk ve olmaya devam ediyoruz; İTEF, Ankara Öykü Günleri, CerModern Edebiyat Söyleşileri gibi.
Edebiyat Haber’e kimliğini veren en önemli nokta, belki de onun duruşu oldu: Haber ve yazılarda güçlüden yana olmadık; kadın olduk, sakat olduk, eşcinsel olduk, azınlık olduk velhasıl dışlanan, popüler olanın ayrımcılığına maruz kalan kim varsa o olduk. Sanıyorum bizi farklı kılan bu duruş, okurlar tarafından da görüldü, sahiplenildi.
Edebiyat Haber’in bağımsızlığı, yalnızca belirli bir sermaye grubundan bağımsız olmayı içermiyor, aynı zamanda editoryal bağımsızlığı da içeriyor ki yayın dünyası bunun ne denli önemli olduğunu bilir.
Sosyal medyadaki gücümüz herkesin malumu. Şu an edebiyat alanında en çok okunan yayınız, buna basılı olanlar da dahil.
Ayrıca Edebiyat Haber’den yeni bir oluşum çıktı; Edebiyat Haber Yazı Evi. Sanıyorum edebiyata hizmet etmeyi sürdürdükçe yepyeni oluşumları kutlayacağız.
Her dönem tarihi bir dönemdir, ama hiçbirimiz yaşarken ve yaparken o büyük tarihe katkıda bulunduğumuz bilinciyle hareket edemiyoruz; bu, politika, sinema, edebiyat ve bir dolu alan için böyle. Umarım zaman zaman mütevazı katkımızın ileride bir yerlerde, birilerinin zihninde izler bırakacağını hatırlar ve şevkle yolumuza devam ederiz.
Emrah Polat – edebiyathaber.net (28 Ekim 2014)