Yazar Aslı Tohumcu’nun ‘Bavul’ dergisindeki kadına yönelik şiddet ve tacizle ilgili yazısının, kullandığı üslup nedeniyle tacizi meşrulaştırdığı ve özendirici olduğu öne sürüldü. Konuyu Milliyet’ten Görkem Evci ele aldı:
“Yazar Aslı Tohumcu’nun ‘Bavul’ dergisinde kadına yönelik şiddet ve cinsel tacizle ilgili olarak yazdığı “Sen de yaptın, sen de!” başlıklı metni, önceki akşam sosyal medyada büyük tartışmalara neden oldu. Metnin, tacizi meşrulaştırdığı, kullandığı üslupla “özendirici” olduğuna dair yorumlar yapıldı. Yazıda, daha önce tacize uğrayan kadınların, yaşadıklarını Twitter’da anlatmasından yola çıkılarak bu kez olaylar, çocukları ve kadınları taciz eden kişilerin dilinden anlatılıyor. Yazıya tepki gösterenler, bu metnin “pornografik” olduğunu ve yayımlanmaması gerektiğini belirtiyor. Yani tartışma, “sansür” etrafında dönüyor. Tohumcu’nun savunması ise şöyle: “Bavul’daki çocuk da kadınlar da benim. Tacizcilerim, birazını okuduğunuz bu yazıdaki umursamazlıkla yaşayıp gidiyorlar siz bana küfrederken.”
Edebiyat ‘şok’ etkisi yaratır
Bu tartışmanın bizi götürmesi gereken doğru yer şurası: Edebiyat ne işe yarar? Bir sınırı var mıdır? Rita Felski’nin “Edebiyat Ne İşe Yarar?” kitabında özetlediği gibi edebiyatın dört temel işlevi var: Tanıma, bilgi, büyülenme ve şok. Bir metin, okurunda bu dört etkiden en az birini bırakır. Tartışılan metnin etkisi ise tam da bu kitapta anlatıldığı gibi “şok”. Tepkilerin çoğu bu etkiden kaynaklanıyor. Rahatsız edici, dehşete düşürücü, tiksinti verici, sarsıcı olaylar karşısında okur “şoke” oluyor ve böyle bir metinle karşılaşmak istemediğini söylüyor. Bu her okurun hakkıdır. Bir okurun, bir metinle karşılaşmaması o metni okumamasıyla mümkündür. Ama bu kişisel istek, metni tamamen yasaklama hakkını kimseye vermez.
Kaldı ki edebiyat metninde, eleştirinin tek yolu kötülemek değildir, durumu olduğu gibi göstermek de bazen bu etkiyi yaratır.
‘Kötü metin’ yasaklanabilir mi?
Vladimir Nabokov’un ünlü ‘Lolita’ romanı da, yetişkin bir erkeğin bir kız çocuğuna karşı hissettiklerini anlatır. Tepki çeken yazının suçu, yazarının Nabokov kadar ünlü olmaması mı? Ya da örneğin Metin Kaçan’ın çok iyi bir roman olan ‘Ağır Roman’ı rahatsız edicidir, tamamı argo ile yazılmıştır. Bu içerik ve dil romanın kötü olduğu, yasaklanması gerektiği anlamına mı geliyor? Kişisel görüşüm, Tohumcu’nun metninin “kötü” bir metin olduğu, ancak bir metnin “kötü” olduğu için yasaklanamayacağı yönünde.
‘Niyetim tacizi övmek değil’
Aslı Tohumcu, dün yayımladığı açıklamada “niyetinin tacizi övmek” olmadığını, bu konudaki niyetinin “açık” olduğunu söyledi. “Yazarın niyeti”nin ne olduğu tartışması, edebiyat eleştirisinde anlamlı bulunmaz. Çünkü yazar, niyetini, metne yansıtamamış olabilir. Asıl olan yazarın kafasındaki değil, metinde gördüğümüzdür. Yazarın niyeti dikkate alınmayınca ve bunu bir kadın yazarın yazdığı bilinmezse, bu metin bazı okurlar tarafından “yanlış” algılanabilir. Metnin, başarısız olmasının sebeplerinden biri de bu zaten.”
edebiyathaber.net (21 Aralık 2017)