Elif Yonat Toğay‘ın “Atıştırmalık Öyküler” adlı kitabı, 8 ve üzeri yaş grubu için Maria Brzozowska’nın resimleriyle Tudem Yayınları tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Mizahın ve kelimelerin gücü kısa öykülerde buluşunca…
İlk çocuk kitabı Bir Şeyler Yapmam Gerek‘le büyük bir çıkış yakalayan Elif Yonat Toğay, yeni kitabı Atıştırmalık Öyküler’de, yetişkinlere göre sıradan olmayanı, çocukların gözünden sıradan ve en doğal haliyle anlatıyor.
Gündelik hayatla ilişkili 10 kısa öykünün yer aldığı bu eğlenceli kitap, kendine has mizahi duruşu ve Maria Brzozowska’nın göz alıcı resimleriyle her yaştan öyküseverin kalbini çeliyor.
2016 Tudem Edebiyat Üçüncülük Ödülü’ne değer görülen Atıştırmalık Öyküler, mutluluk, hayal kırıklığı, şaşkınlık gibi farklı duygulara değinerek gündelik hayattaki iletişim kopukluğuna da vurgu yapıyor.
Öyküleri, Varlık, Sarnıç, Kitapçı gibi dergilerde yayımlanan Elif Yonat Toğay, Atıştırmalık Öyküler’de, gündelik hayatta fark edilmeyen detayları bir de çocukların gözünden anlatıyor. Her öyküde başka bir çocuğun dünyasına dalan bu sevimli kitap, yetişkinlerin ıskaladığı pek çok önemli ânı yakalamayı başararak hayatı her zamankinden daha anlamlı kılıyor. Atıştırmalık Öyküler‘de, içi içine sığmayan çocuklar, oyunbaz anne-babalar, rengârenk oyuncaklar hayalden gerçeğe koşuşturuyor. Yaşamı büyük bir oyun alanına benzeten kitap, okurları vücut ısısını yükselterek anne babasını bir araya getirmeyi planlayan bir çocuğun ya da Japon turistler gibi müzeleri arşınlayarak sosyal medyadan beğeni toplayan bir afacanın şaşırtıcı dünyasına davet ediyor.
Yaşsız olarak nitelendirilebilecek Atıştırmalık Öyküler‘i kaleme alırken her zamanki gibi hayatın kendisinden ilham alan Elif Yonat Toğay, kısa ve nükteli anlatımı ile her öykünün sonunda okurlarına gülücükler armağan ediyor.
Elif Yonat Toğay Hakkında
Sabırsızdır. Ama sincap aşkına, bir ağacın altında saatlerce bekleyebilir. Dikkatlidir. Ama uçan balık görünce sevinçten öyle çok zıplar ki sonunda kanodan düşebilir. Dakiktir. Ama bir ibibiğin peşine takılıp zamanı unutabilir ya da egzotik balıkların arasında elleri ve ayakları buruş buruş olana kadar yüzebilir. Hesap kitap yapabilir. Ama uzak ülkelerde ne zaman deniz kabuğu ve kozalak toplasa bavulu kapanmaz. Asya fillerini, Afrika penguenlerini ve denizatlarını çok sever. Ne yazık ki yirmi sekiz yıldır bir tane bile denizatına rastlamadı. Oysa eskiden, bir günde tam üç tanesiyle burun buruna gelmişliği var. Ara sıra cips yemek dışında kötü bir alışkanlığı yok. Öyle, kendi halinde biri işte…
edebiyathaber.net (15 Ekim 2018)