Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY), dilbilim kategorisinde Ellerle Konuşmak: Türk İşaret Dili Araştırmaları adlı kitabı yayımladı. Yrd. Doç. Engin Arık tarafından derlenen kitap hem işaret dili dilbilimine hem de Türk İşaret Dili üzerine bilgilerimize katkıda bulunmayı hedefliyor.
Kitapta, işaret dillerinin konuşma dillerinden türemediği, tıpkı konuşma dilleri gibi karmaşık, zengin yapılara sahip olduğu vurgulanıyor. Buna göre, işaret dilleri hem somut hem de soyut kavramlar içeriyor. Dünyada sadece bir tane işaret dili olmadığını belirten kitap, bir tanesini bilmenin, diğer işaret dillerinin bilindiği anlamına gelmediğine dikkat çekiyor.
Engin Arık tarafından derlenen kitap, hem işaret dili dilbilimine hem de Türk İşaret Dili üzerine bilgilerimize katkıda bulunmayı hedefliyor. Birinci grup makalelerde Türk İşaret Dili’nin tarihi ve günümüzdeki toplumsal ve politik konumu ayrıntılarıyla incelenirken, sağırlık kavramı da pek çok açıdan tartışılıyor. İkinci grup makaleler ise Türk İşaret Dili’ne dilbilgisel yaklaşımlardan oluşuyor. Üçüncü grup makalelerde ise Türk İşaret Dili’yle ilgili uygulamalara yer veriliyor.
Ellerle Konuşmak’ta dil, bir kâğıda benzetilerek şu şekilde ifade ediliyor: “Düşünce kâğıdın ön yüzü, ses ise arka yüzüdür. Kâğıdın ön yüzünü kestiniz mi, ister istemez arka yüzünü de kesmiş olursunuz. Dilde de durum aynıdır: Ne ses düşünceden ayrılabilir ne de düşünce sesten. Peki, ses olmadığında ne olur? Düşünce nasıl gelişir? Bu iki soru, dilbilimcileri işitme engelliliği, sağırlık, dil ve biliş üzerinde araştırmalar yapmaya yönlendirmiştir. Dilbilimciler yıllar süren araştırmalar sonucunda işaret dillerinin ‘dil’ tanımına uygun olduğunu göstermiştir.”
edebiyathaber.net (21 Mart 2016)