Kale Meydanındaki üç eski Ankara Evinin müze binasına dönüştürülmesiyle oluşan Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi, mühendis koleksiyoner ve sanatsever Yüksel Erimtan’ın arkeoloji merakıyla, yıllar içinde biriktirdiği eserlerin bir koleksiyon haline gelişi ile ortaya çıkmıştır ve Anadolu kökenli iki bin taşınır esere ev sahipliği yapmaktadır. Müzenin kurucusu Yüksel Erimtan ilk olarak 1960 yılında yüzük taşları ile koleksiyonuna başlamıştır. Anadolu kültürel mirasının yurt dışına kaçırılmaması ve yurt içinde özel koleksiyonlarda bulunan eserlerin ve özellikle kendi eserlerinin toplumla paylaşılması düşüncesiyle, 1996 yılında Kültür Varlıkları Koleksiyoncular Derneği’ni kurmuştur. Devlet Tiyatroları Vakfı, ANAÇEV, ÇAĞSAV, HASVAK, AKA ve diğer birçok derneğin kurucusu ve üyesi olan Yüksel Erimtan 2015 yılında koleksiyonunu müzeleştirmiştir.
Müzede, M.Ö 3000 yılından başlayarak Hitit, Urartu, Asur, Akhamenid, Bizans ve İlhanlı dönemine ait arkeolojik eserler bulunmaktadır. Koleksiyonda bulunan tabletler, kemerler, kaseler, sürahiler, bardaklar, ölçü kapları, cam kaplar, parfüm şişeleri, mühür kazınmış yüzük taşları, cımbızlar, altın taçlar, striglisler (antik çağda vücuda yapışan kum gibi fazlalıklardan arınmak için kullanılan boynuz veya metal kavisli nesne), takılar, aynalar, cam karıştırma çubukları, gümüş ve bronz sikkeler, rythonlar (törenlerde kullanılan hayvan boynuzundan yapılma içki kabı), salyangoz kaşıkları, kandiller, tiyatro biletleri olarak kullanıldığı düşünülen kil baskı masklar, kantarlar, metal haçlar dönemin günlük yaşantısı açısından önemli bilgiler vermektedir.
Duvarlarda Anadolu’nun çeşitli dönemlerine ait önemli yazar ve şairlerin eserlerinden çeviriler yer almaktadır. Bunlardan biri “Tanınmış Kişi Vinidarius’un Apicius’tan Aktardığı Tariflerden Seçmeler” o zamanın mutfak kültürü hakkında bilgi vermektedir. Apicius’un Cookery and Dining in Imperial Rome isimli kitabından alınan metinler müze duvarlarını süslemektedir. Bu metinlerde flamingo ve papağan yemeği gibi 5. yüz yıl tarihli ilginç yemek tarifleri mevcuttur. Dikkatli Deneyim Sahibi Bir Aşçı diye başlayan tarifi hem usta aşçının yazabilmesi hem de yerel aşçıların okuyup uygulayabilecek olması o devirde okur yazarlığın sadece belli sınıflar arasında kalmadığının göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Müzenin duvarlarında Anadolu’da yaşamış veya coğrafyada kabul görmüş yazar ve şairlerden alıntılar da yer almaktadır. Bunlardan bazıları nükteli cümleler, bazılarında ise felsefi veya romantik içeriklere rastlamak mümkündür.
Örneğin; Her şey hazırdı, diye başlayan metinde sunulacak güzel yiyeceklerden bahsedilmekte ve başka yerde yemeyi tercih eden dostlara sitemler bulunmaktadır.
Pliny’den Septicus Clarus’a selam,
Her şey hazırdı, herkese birer kıvırcık salata, üçer salyangoz, ikişer yumurta, arpa suyu, karla soğutulmuş, balla tatlandırılmış şarap (bunu da hesaba katın, kadehler boşaldıkça masraf da artıyor) zeytin, pancar kökü, salatalık ve soğan, hepsi de aynı derecede lezzetli bin türlü nefis yiyecek. Komik oyuncuları lir eşliğinde şarkı söyleyen ya da okuyan kişileri dinleyecektiniz, ya da hepsini birden, cömertlik etmesi benden. Ama siz bir başka yerde istiridye, domuz sakatatı ve deniz kestanesi yemeyi tercih ettiniz ve İspanyol dansözlerini seyretmeyi. (Hiç gelmeyen konuklar. Pliny Mektupları. 1, 15, M.S 1-2. Yüzyıl).
Anadolu’ya Kıbrıs’tan giden Geometrik ve Arkaik dönem çanak çömlekler (M.Ö 900-700 ve 600-475) de Erimtan müzede yer almaktadır. İki renkli konsantrik halkalarla süslü testi zamanının en güzel örneklerinden biri olarak öne çıkmaktadır.
M.S 1-2. Yüzyıla ait mektuplar sosyal yaşam hakkında bilgiler vermektedir. Hizmetkar bir adamın, eşine yazdığı mektup o dönemde kız ve erkek çocuklarına bakış açısını anlatmak açısından önem taşımaktadır; “Hilarion, karısı Alis’e, hanımım Berous’a ve Apollinaris’e selam eder. Bilin ki biz hala İskenderiye’deyiz. Merak etmeyin. Yol arkadaşlarımız eve dönerlerse ben kalacağım. Senden ricam küçük bebeğe iyi bakman. Şayet bize paralarımızı öderlerse hepsini sana göndereceğim. Doğum yaparsan ve bir erkek çocuk doğurursan onu sakla, kız doğurursan at. Apharodisias’a ‘Beni unutma demiştin. Seni nasıl unuturum. Merak etme!”
Aynı döneme ait bir başka mektup abiden kardeşe uyarı niteliğindedir;
“Annemize saygıda kusur ettiğini duydum. Aman ha canım kardeşim, onu hiçbir konuda üzme. Erkek kardeşlerimiz annemize karşılık verirse onları patakla. Bir tanrıçaya tapar gibi annemize tapmalıyız, hele bizimki gibi iyi bir anneye”.
Bir kadının eşine yazdığı kahır mektubu da zamanın ekonomik durumu hakkında bilgi vermesi açısından ilgi çekici cümleler içermektedir;
“Böyle zamanlarda kendim adına ve senin çocuğun adına böyle hareket ettiğin için çok üzülüyorum. Buğday fiyatları yüzünden artık dayanma gücümün sonuna geldim. Sen evde olsan biraz rahat edebilirdim diye düşünüyorum ama sen hiç eve gelmeyi düşünmedin ya da bizim durumumuzu kendine hiç dert etmedin ki-hatta sen buradayken bile her şeye ihtiyacım vardı.- bunca zaman sonra ve işler bu noktaya gelmişken bile düşünmedin-bize hiçbir zaman hiçbir şey göndermedin! Şimdi de Heros bir mektup getirdi, mektupta kaçıp sığındığın yerden çıktığın yazıyor-pek kafam kızdı. Annenin de öyle! Senden ricam annenin ve benim hatırıma eve kente dönmendir. Yani başka acil işin yoksa.”
Koptos’a, yanına gelmeyi planlayan eşine ne zaman ve nasıl gelmesi gerektiği konusunda tavsiye veren adamın mektubu bir taşınma durumunu düşündürmektedir;
“Paniskos’tan kızımın annesi,karım Plutogenia’ya selamlar! Sana Koptos’ta kız kardeşinin ve çocuklarının yanında olduğumuzu bildirmek için yazıyorum, ailen burada diye Koptos’a gelmeye kalkma… Yani bu mektubu alınca her şeyi hazırla ki ben seni çağırırsam gelebilesin. On koyun postu, altı küp yağ, dört küp bal, benim kalkanımla (yalnızca yeni olanıyla) miğferimi getir. Mümkün olursa doğru dürüst insanlarla birlikte gel. Nonnos’u ve bütün giysilerimizi yanına al. Gelirken ne kadar altın takın varsa getir ama teknede onları takma. Sana ve kızımız Heliodoro’ya sevgiler”
Mektupların dışında eski yazılardan günümüze kalan başka belgeler de yer alıyor müzenin duvarlarında. Bunlardan biri Romalı şair Ovidius’tan Kadınların Yüzleri İçin Kozmetik Tarifi’ dir;
“Ama kızlar, ilk kaygınız tavır ve hareketleriniz olmalı. Bir kızın tavır ve hareketleri iyiyse o kız herkesin gözüne hoş görünür. Tavır ve hareketler hep kalıcıdır. Yıllarla birlikte gövde yıpranır, güzel yüzünüz çizgi çizgi kırışıklıkla dolar. Öyle bir zaman gelir ki aynaya bakamazsınız, çok üzülürsünüz. Ama güzel tavır ve hareketler size yeter, uzun ömürlüdür. Tavır ve hareketlerden doğan aşk yıllarca yıllarca sürer” (M.Ö 43- M.S 17).
Müzede Falyum Portrelerine ait bilgiler de yer almaktadır. Zamana (M.S 40-250) ait yaygın bir moda Falyum Portreleridir. Bu resimler Mısır Roma imparatorluğunun egemenliği altındayken yapılmıştır. Portreler zengin ve üst sınıf Romalılar gibi görünmeye çalışan, onlar gibi giyinip mücevherler takan, öte yandan eski mısır adetlerine göre mumyalanıp gömülen ve etnik olarak çoğu Yunanlı olan kişileri temsil eder. Mumya portreleri, eski çağ insanlarını gösteren dünyadaki en eski görsel belgelerdir. Yüzü önden tüm olarak gösteren bu portre geleneği, daha sonra Nil Vadi’sinde gelişen Hristiyan ikona geleneğini etkilemiştir. Resimler ince ahşap levha branda ya da keten üstüne yağlı boyayı hatırlatan pigment balmumu karışımı encaustic (beyaz balmumu ile pigment tozları karıştırılarak yapılan boya) ya da tempera (pigment yumurta akı karışımı) ile yapılırdı. Portreler mumyalanıp sarılan bedenlerin yüz kısmının üstüne yerleştirilirdi. Üstlerinde portre tabloların bulunduğu mumyalar kuma açılan çukurlara ya da tuğladan yapılmış mezarların içine gömülürdü.
Kendi bağımsız girişleri ile müze etkinliklerini destekleyen, çok amaçlı salon, cafe ve atölye mekanları gerektiğinde sergi mekanlarına dönüştürülebilecek şekilde tasarlanmış olan Müze Pazartesi hariç hafta içi 10.00-17.00 Hafta sonu 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.
KAYNAKLAR
- Oğuz KOÇYİĞİT. Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi Bizans Dönemi Maden Haçları. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi Cilt: 35 Sayı:2 Aralık 2018 doi: 10.32600/huefd.430267.
- Koçyiğit, O. (2023). Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi’nde yer alan Bizans Kantarları ve Terazi Ağırlıkları. Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 33, 2, 1023-1032.
- Melike Burcu Subaşı. Müze Sergileme Tasarımında Bir Bütüncül Yöntem Olarak Hizmet Tasarımı Ptt Pul Müzesi Ve Erimtan Arkeoloji Ve Sanat Müzesi Örneği. Sosyal Bilimler Enstitüsü Tobb Ekonomi Ve Teknoloji Üniversitesi. Tasarım Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi. Temmuz. 2019.
- Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi Broşürü.
- Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi duvar metinleri.
- https://erimtanmuseum.org/tr.
- https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/ankara/gezilecekyer/erimtan-arkeoloji-ve-sanat-muzesi.
- https://ankara.ktb.gov.tr/TR-260364/erimtan-arkeoloji-ve-sanat-muzesi.html.
edebiyathaber.net (12 Aralık 2024)