Çocuklar çoğu zaman bir masal dünyasında yaşarlar ve içinde yaşadıkları hayatı kendi yarattıkları düşlerle anlamlandırırlar. Bir araştırmacının ifadesiyle masal, insanlara, insanlığın çocukluk döneminin bir armağanıdır. Masallar, çocuğun iç dünyasının derinliklerine ulaşan, ona yeni bilgi ve deneyimler kazandıran pedagojik nitelikte eserlerdir. Masallar arasında fabl olarak adlandırılanlar, hayvanların kişileştirilmesi, onlara insan rolü verilmesiyle oluşturulur; fabllar insani değerleri dile getirerek toplumsal/kişisel aksaklıkların çözümünde yol gösterici nitelik taşırlar.
Dünyanın en eski fabllarından Kelile ve Dimne, Hintli Beydeba’nın derlediği bir masallar toplamı olarak yüzyıllarca sözlü ve yazılı kültürlerde yaşadı. 14. yüzyılda Türkçeye çevrilen Kelile ve Dimne, Doğu’nun gizemini hissettiren yapısı ve toplumsal öğütleriyle her devirde ilgi uyandırmayı sürdürdü.
Yüzyıllardan süzülüp günümüze gelen bu masalları Faruk Duman’ın gerçekleştirdiği bir “yeniden yazım” çalışması içinde okumak, küçüklerin dünyasına farklı bir zenginlik kazandırıyor. Sayfalarının arasında onlarca masalın kaynaştığı Kelile ve Dimne’yi Faruk Duman, 9 yaş ve üzeri çocukların dünyasına seslenecek şekilde hazırlamış; akıcı, anlaşılır, duru bir dille; kısa ve etkili cümlelerle yeniden yazmış. Deyimlere, halk söyleyişlerine yer vererek çocukların, okudukları metin aracılığıyla dilin anlam zenginliklerini sezmeleri için yoğun emek ve çaba sarf etmiş. Masalların özünü korurken dilinin bugünün dünyasına yakın durmasına özen göstermiş. “Sunu” yazısında, Kelile ve Dimne’ nin eski sözlü kültürün yarattığı bir insanlık mirası olduğunu belirten Faruk Duman, bu masalların verdiği hak ve adalet öğütlerinin binlerce yıldan beri önemini ve güncelliğini yitirmediğini ifade ediyor. Kelile ve Dimne, adını bir masaldaki iki çakaldan alıyor; Kelile dürüstlüğü, Dimne hilekârlığı simgeliyor.
Beydeba, bir gün Hindistan Kralı Debşelim’in huzuruna çağrılır. Kral, Beydeba’nın bilgeliğine hayran kalır; ondan halkı nasıl yöneteceği konusunda öğütler ister. Beydeba Kral’a hayvan masalları anlatarak öğütler verir. Eşitlik, adalet, vicdan, erdem gibi konuların yanı sıra insan ilişkilerinde dostluk, vefa, dürüstlük, bağlılık gibi değerleri işleyen bu masallarda Beydeba, hayvanlar dünyasını anlatırken insanlar dünyasına göndermeler yaparak güçlü bir alegori gerçekleştirir. Simgelerin içerdiği alt anlamlar insana ve topluma açılır. Eleştirilen durumlar ve öğütlenen değerler insanlar dünyasına aittir; hayvan masalları içindeki mikrokosmos, insanlar dünyasının makrokozmosunu işaret eder. Bir bakıma, daha iyi bir toplum ve insana ulaşmak için masalların içindeki o küçücük dünya büyük anlam ve değer taşır.
Kelile ve Dimne yapısal yönden Binbir Gece Masalları’nın çerçeve öykülerine benziyor. En dışta Kral ile Beydeba’nın öyküsü var; sonra Beydeba’nın anlattığı masallar başlıyor; o masallar içinden başka masallara, sonra daha içteki bir başka masala açılıyor; masal katmanları arasında ilerlerken kıssadan pek çok hisse çıkarıyoruz. Sonra yeniden adım adım ilerleyerek en dıştaki öykünün şimdiki zamanına dönüyoruz. Matruşkalara benzeyen, masal içinden başka masalın çıktığı bu sürprizli kitap, farklı bir okuma yaşantısı sunmasıyla, bilmecemsi kurgusuyla çocuklar kadar yetişkinlerin de ilgiyle, keyifle okuyacakları gizemli tatlar sunuyor.
Hülya Soyşekerci – edebiyathaber.net (14 Mayıs 2013)