Hazırlayan: Mehmet Özçataloğlu
- Neden çocuklar için yazıyorsunuz?
Çocuk ruhlu olduğum için muhtemelen. Hobi olarak 30 yıl, profesyonel olarak da 10 yılı aşkın bir süredir çocuklar için çizgi hikayeler yazıp çizmekte ve çocuk kitapları resimlemekteyim. Benim dünyam bu diyebilirim. Ayrıca henüz yayınlanmamış yetişkin ve ilk gençliğe hitap eden kitaplarım da mevcut. Ama ağırlıklı olarak çocuklar için üretiyorum.
- Okuduğunuz ilk çocuk kitabı hangisiydi? Sizde ne gibi izler bıraktı?
Çocukluğumdan beri bilim kurgu ve fantastik eserleri severim. Belki de bu eserler sayesinde mühendisliğe yöneldim. Jules Verne o dönemden bugüne hala en sevdiğim yazardır. Fakat en sevdiğim kitabı bilim kurgudan ziyade zeki bir Osmanlı ağasının hikayesidir. İnat uğruna İstanbul boğazını kayıkla değil karadan geçmeye karar veren Osmanlı ağası tüm Karadeniz’in kuzeyini dolaşıp İstanbul’un diğer yakasına bu şekilde ulaşır. Keraban Ağa ve yanındaki yabancı misafirleri bir çok ülke gezerler ve türlü maceralar yaşarlar. Ana karakterin kararından asla geri dönmeyişi, haksızlıklara isyanı, idealleri uğruna tehlikeli bir yolculuğa gözü kapalı atılması bende hayranlık uyandırmıştır.
- Bu kitabı keşke ben yazsaydım, dediğiniz bir kitap oldu mu?
Hayır, çünkü genel olarak hayatımda “keşke”ler pek yer almaz. Bunun dışında her kitap o kitabı yazanın kendi hayal dünyasını içinde barındırır. Bu dünya benim kurgulayabileceğim dünyadan da farklı olabilir. Kendi hayal dünyam dışındaki diğer dünyaları da hep merak etmişimdir. Bir başkasının kurguladığı dünyaya müdahale etmeden öylece gezinmek de çok eğlenceli. İnsan sürekli kendi hayal dünyasında yaşamamalı, arada sırada başkalarınınkini de ziyaret etmeli.
- Çocuklara yönelik kitaplardan en son hangisini okudunuz? Kitapla ilgili düşüncelerinizi kısaca belirtebilir misiniz?
En son Aşkın Güngör’ün Beş Benzemez isimli kitabını okudum. Aşkın Güngör’ün anlatımını, kelimelerle oynayışını ve güçlü karakterlerini çok seviyorum. İşin içinde sıradışı olaylar olduğu zaman çok eğleniyorum. Mesela uçan pizzacılar, yerçekimini yiyen parazitler gibi akla hayale gelmedik tuhaflıklara bayılıyorum. Kitabı okurken çok eğlendim. Devamını büyük heyecanla bekliyorum.
edebiyathaber.net (22 Ocak 2020)