Kendini tanımak, kendinle yüzleşmek ve barışmak gezmeye çıkmak için birkaç neden olabilir. Varoluşsal kaygılar, rutinden kaçış, yenilenme isteği, farklı bakış açıları geliştirme, insanlık mirasını ve farklı görünümleri tanıma önemlidir. Meraklı olmak ve öğrenmeyi sevmek de gerekir.
Etiyopya: Yanık tenli insanlar ülkesi. Afrika’yla ilgili az ama net kalıp yargılarımız olabilir. Bu yargılar kolay kolay değişmez. Hangimiz, ne kadar tanıyor kara kıtayı? Sömürgecilik, açlık, kölelik, bitmek bilmeyen kabile savaşları… Figen Gündüz Letaconnoux’un Oğlak Yayınları etiketiyle okurla buluşan “İnsanlığın Beşiğine Yolculuk” adlı kitabı bakış açımızı değiştirmede etkili olabilir.
Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’yla başlıyoruz. I.Menelik Etiyopya tarihinde çok önemli bir figür. Etiyopya Krallığı’nı kuran, ilk savaşı kaybeden ancak ikinci savaştan sonra yaklaşık beş yıl süren İtalyan istilasını ordusuyla püskürten komutan. Bu süre dışında Avrupa sömürgesi olmayan tek Afrika ülkesi olmakla gurur duyuyorlar. Bu dönemde Cibuti’ye tren yolu hattı yapılmış. Köle ticareti yasaklanmış. Etiyopya tarihine vakıf olabilmek için gezilmesi gereken ulusal müze ve etnografya müzesi, başkent Addis Ababa’da. Müzedeki hominid iskeletleri aracılığıyla, insanlığın ortaya çıktığı yerler olduğu kanıtlanmaya çalışılıyor.
Etiyopya ekvatora yakın olduğundan on iki saat gündüz, on iki saat gece yaşanıyor. Ülkede Jülien takvimi kullanılıyor. Bizim takvime göre yedi yıl geriden geliyorlar beş ya da altı günlük artık ay nedeniyle. Gidip yedi yıl gençleşebilirsiniz. Kurak ve yağışlı iki mevsim evsiz ve fakirler için çok uygun. Kaldırımlarda, kutularda, metal barakalarda yaşıyorlar. Evlat edinme işlemleri öteki ülkelere göre kolay. İnsanların tenleri Afrika’nın öteki yerlerine göre daha açık; vücutları daha ince ve narin. Kadınların saçları parlak ve iri bukleli. Yaygın kanıya göre bunun nedeni Etiyopyalıların Sudanlılarla birlikte Araplarla karışarak melezleşmesi. Zaten burası her anlamda çeşitliliğin ülkesi. Günlük hayat zor. Bürokrasi had safhada. En basit evrakta imza isteniyor, kopya kabul edilmiyor. İşler çok yavaş ilerliyor. Fanta adlı yardımcı kişiyle çalışmak şart. Ehliyet çıkarmak, kiralık ev bulmak, çalışma ve oturma izni çıkarmak büyük dertler. Fahiş vergiler nedeniyle araba satın almak da zor.
Figen Gündüz Letaconnoux, Angola’da iki, Kenya’da dört yıl yaşamış. Gezdiği yerlerdeki insan-zaman-mekân bileşkesini anıları ve gezileriyle başarılı bir biçimde harmanlıyor, bu durum okur açısından metni daha ilginç kılıyor. Günlük hayata dair gözlemler, izlenimler, anılar, yorumlar, tarihi ve kültürel bilgilerle dengelenmeye çalışılıyor. Köy, kasaba, kentlerdeki bazı mekânlarla ilgili efsaneler, metni özgün hikâyelerle daha da zenginleştiriyor. Köklü geçmişe dayanan tarihi şehir ve eserler içimizde oraları yakından görme ve bölgeyi gezme isteği uyandırıyor.