Çocuklarımız gözbebeklerimizdir. Onların, iyi birer birey olarak yetişmeleri de en büyük arzumuzdur. Çocuklar elbette yaşadıkları anlara tanıklık ederek hayatı öğreneceklerdir ancak kitaplardan da öğrenecekleri çok şey vardır.
Ders çalışmaya mola veren çocuklarımız, edebiyatın araladığı o güzel duraklarda soluklanabilirler. Kitaplar hoş vakit geçirmek için en iyi arkadaşlardır.
Kitap fuarlarında çocuk okurlarımla yaptığım sohbetlerde en çok korku, bilim kurgu ve fantastik eserleri okumaktan hoşlandıklarını duyuyorum. Belki de bu durum çocukların taleplerine yönelik kitaplar yazılmasını gündeme getirmektedir.
Çocuklara göre yazılan eserlerin büyük bir titizlikle hazırlanması gereklidir; çünkü bugünün çocukları yarının büyükleridir ve bizler onlara gerek dil gerekse erdemli davranışlar hakkında doğru bilgiler aktarmalıyız.
Çocuklar ninelerinin-dedelerinin, anne-babalarının anlattığı masallarla büyürler. Okumayı öğrendiklerinde de masal okumaya devam ederler. Masalların olağanüstü dünyası onları kendilerine çeker. Masallarda sihir, büyü gibi olağanüstü olaylar, gerçek hayatta var olmayan devler, cinler, periler, cadılar, uçan halılar, sihirli lambalar yer almaktadır. Bu öğeler çocukların dikkatini çekerek hoşuna gitmekte, o küçük yüreklerinde merak uyandırmaktadır. Karakterler ve öğeler hayal gücünün yarattığı varlıklardır.
Pek çok insanın hayal dünyası oldukça güçlüdür. Yazarlar, değişik kahramanların yer aldığı, farklı konuların işlendiği, gerçek hayatta olmayan öğeleri fantastik kurgu içinde rahatlıkla kullanırlar. Ve böylece çocukların ilgi alanına girmeyi başarırlar.
Çocuklar için hazırlanan bilgisayar oyunları, animasyon ya da çizgi filmler de hayal gücünün birer ürünü değil midir? Bu tür eserleri okuyan ve seyreden çocukların da hayal dünyalarının sınırlarını zorlayacakları aşikârdır.
Çocukların kendi aralarında oynadıkları oyunların bile fantastik bir tarafı vardır. Oyunlar, çocukların hayal gücünün dışa vurumu, kurgusudur.
Çocuklar için her konuda yazılabilir ancak çocuğa görelik ilkesi göz önünde bulundurularak. Hayatın içinde her türlü gerçeği ebeveynleri ile yaşayan çocuklarımızı yaşamın -olumlu ya da olumsuz- bizlere sunduklarından ayrı tutamayız. Çocuklar doğumu, ölümü, depremi, fırtınayı, askere giden abilerini, evlenen ablalarını yakından görür. Günümüz çocukları ezbere dayalı test tekniği ile iç içe. Canları sıkılan çocuklar, iç dünyalarını rahatlatacak bir takım farklılıklara ihtiyaç duyar. İşte bu noktada fantastik kurgu içeren kitaplar, çocukları içinde yaşadıkları gerçek dünyadan bir süreliğine de olsa uzaklaştırır ve büyülü dünyanın kapılarını açar. O büyülü dünyada yer alan devler, cinler, periler, cadılar, uçan halılar, sihirli lambalar onları dinlendirir, hayal dünyalarının gelişmesine olanak verir.
Geçmişimize dönüp baktığımızda destanlarımızda, efsanelerimizde, halk masallarımızda fantastik öğelere rastlanmaktadır. Türk destanlarımızda pek çok mitolojik kahramanlara yer verilmiştir. Dede Korkut Hikâyelerimizde Tepegöz figürü vardır mesela.
Fantastik türde yazılan eserler, masalların geliştirilmiş halleridir. Çocuklar ile masallar arasında güçlü bir bağ olduğu yadsınamaz. Belki de bu yüzden fantastik edebiyat eserleri çocuklarla daha kolay iletişim kurar. Gerçek ve fantastik temalar yan yana aynı kitap içinde var olabilir. Mesela benim gerçek ve fantastik dünyada (farklı iki düzlemde) geçen “Mutlu Köpekler Gezegeni” ve “Karaiğne Kolonisi” isimli romanlarım birer örnektir. Yine fantastik olarak kurguladığım Yer Başka Gök Başka isimli çocuk romanımla da çocuklarımızın büyülü dünyasına ulaştığımı sanıyorum.
Çocuklara yönelik edebiyat, çocukların ruhsal, zihinsel ve sosyal gelişimine katkı sağlar. Diğer eserlerde olduğu gibi fantastik eserlerde de çocuğa görelik ön plana çıkartılarak -yaş gruplarına göre, onların anlayacağı şekilde fazlalıklardan arındırılarak, sade bir anlatımla – yazılmalıdır.
Biz yazarlar geçmişimize sahip çıkarak, köklerimizi gün yüzüne çıkararak fantastik türde modern eserler üretebiliriz. Fantastik eserler çocuklar için yararlı mı zararlı mıdır, diye soracak olursak her şeyin azı karar çoğu zarardır. Ancak her çocuğun okuduğu ve anladığı, çıkardığı fikirler farklıdır. Biraz da çocuğun okuduğu eserden neyi ne kadar aldığı önemlidir.
İlk başlarda fantastik eserler çeviri olarak çocuk okurlara ulaşıyordu. Günümüzde ise bu türü benimseyen ve yazan yazarlarımız var. Dileğim çok okuyan, okuduğunu düşünen, düşündüğünü özümseyen, özümsediğini ifade edebilen çocuklarımızın sayısının artması; çünkü çocuklarımız yarınımızın yetişkinleri. Onlar donanımlı olacaklar ki kendi çocuklarına da faydalı olabilsinler.
KAYNAK:
http://www.sozelti.com/fantastik.html
edebiyathaber.net (7 Ocak 2025)