Fanzin: Bir damlanın öyküsü | Merve Soysal

Mart 7, 1980

Fanzin: Bir damlanın öyküsü | Merve Soysal

damlaDolmuştayım. Dışarıda karlı bir hava var. Trafikte adım adım ilerliyoruz. Cam kenarına oturuyorum. Bütün camlar buğulanmış. Camın üst kısmında küçücük bir hareketlilik oluyor. Cam yüzeyinde su damlası oluşmaya başlıyor tepeden. Yavaş yavaş ve temkinli, yol bulmaya çalışıyor kendine. Aşağı indikçe büyüyor, buğuda bıraktığı iz de büyüyor. Aşağı iniyor, indikçe büyüyor, büyüdükçe yer çekimiyle hızlanıyor. Nihai bir sona doğru gidiyor. Tıpkı insan ömrü gibi… Her şey fizik kurallarına uygun. Ve yolu kısalıyor. Çizdiği yol engebeleri aşıp geldiği için dümdüz değil. Bir köstebeğin toprağın altından kazdığı gibi, bazen duraklıyor, deniyor, en kolay yolu seçip ilerliyor işte. Bir hedefi var mı bilmiyoruz, “köstebek gözleri”yle hedefini kestirebiliyor mu bilmiyoruz. Tıpkı su damlası gibi… Yolu bitti, aşağıda diğer su damlalarıyla karıştı. Son anında bile berraklığını korumuştu  doğrusu. Camın üzerinde buğunun tam ortasında upuzun zigzaglı bir çizgi bıraktı. Artık o incecik hattan camın arkasındaki hayat görülebiliyordu. Yaklaştım, bir gözümü kısıp çizgiden dışarıya baktım, dışarıdaki insanlara, hareketliliğe. Ve orada hayat vardı. Dolmuşun camı ile ikiye bölünen hayat. Koca dünyanın küçük penceresinden kısa bir kesit görmüştüm . Bence su damlası hedefine ulaşmıştı.

Merve Soysal – edebiyathaber.net (21 Ocak 2016)

Yorum yapın