Feridun Andaç’ın “Öykü Yazmak, Hikâye Anlatmak” adlı kitabı Ceres Yayınları’ndan çıktı.
Anlatıcının yolculuğu kadar anlatılanın ne olduğunu bilmek/anlamak için bir başucu kitabı. İnsanlığın yeryüzündeki serüveni yazıda anlamını bulurken, anlatı geleneğinin oluşmasında sözlü kültürün kaynakları hep besleyici olmuştur. Taşıyıcı olan söz, dilde yeni biçimlere bürünmüştür. Öykü türünün var oluşu da bu süreçte biçimlenir. Feridun Andaç, işte bu birikime bakarken; o kesin ayrımı da dile getiriyor. Sözcük anlamıyla öyküyü hikâyenin bire bir karşılığı olarak almamak gerektiğini gösterip, dahası birini öykünmek/öykülemek, gerçeği yeniden kurgulamak; diğerini de gerçeği olanca biçimiyle hikâye etmek/anlatmak biçiminde değerlendirmenin kaçınılmazlığını belirtiyor.
“Öykü Yazmak, Hikâye Anlatmak”, bu bağlamda bir kavram karmaşasını göstermekle birlikte asıl sözlü-yazılı geleneğin birbirine açılan kapılarında, öykünün önyüzünü/sırlı yanlarını ortaya çıkarmaktadır. Andaç, özellikle de günümüzde yazılan öykünün ne olduğu, neleri içerdiği, ne türden yapı özelliklerini taşıdığını anlatarak, öykü okuru/yazarı olan herkese zenginleştirici bir okuma yolculuğu sunuyor.
edebiyathaber.net (10 Ekim 2014)